GENEL
Elinde altını olanlar dikkat!
Altının onsu uluslararası piyasalarda son altı aylık dönemde 1.291 dolardan 1.150 dolara kadar gerileyerek yatırımcısına yaklaşık yüzde 10,6 kaybettirdi. Kasım ayının ilk yarısında 1.132 dolar ile son 4,5 yılın en düşük seviyesine gerileyen altının onsu, bu hafta genel olarak 1.150 dolar seviyelerinde yatay bir seyir izledi. AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Saxo Capital Markets Uluslararası Piyasalar Uzmanı Burak Demir pehlivan, dolar talebi kuvvetli kaldığı sürece kısa vadede altın fiyatında yükseliş beklemenin mümkün olmadığını belirterek, "Dolar değer kazanırken, karşısındaki diğer her şeyin değer kaybettiği bir yıl geçirdik" dedi.
Altının, doların gazabına uğradığını vurgulayan Demirpehlivan, bunu temel olarak destekleyen durumu ise "ABD'de faizlerin artış beklentisi" olarak niteledi. Demirpehlivan, şunları kaydetti: "Altın/avro cinsinden ve altın/TL cinsinden gibi değer kaybeden para birimleriyle kıyasladığımız zaman, altında yavaş yavaş bozulma yaşandığını görüyoruz. Bunun da fiziksel taleple desteklenmesi lazım. Burada çok kuvvetli bir fiziksel talebin olduğunu görmüyoruz. Hedge fonlar stoklarını halen eritiyor, rekor düşük seviyedeler. Bu seviyeden bir dönüşün tetiklenmesi oluşabilir, bu da bazı olumlu gelişmelere ve haber akışlarına bağlı kalmış durumda. ABD'deki verilerin yanında İsviçre Merkez Bankası'nın 30 Kasım'da sonlanacak referandumu takip ediyoruz. Buradan 'evet' oyu çıkarsa İsviçre Merkez Bankası 5 yıla yayılmış yüksek miktarlarda altın alımı yapacak. Bu da altında yukarı yönlü çok ciddi bir hareketin tetikleyicisi olabilir. Altın, 2015 ve sonrasında bu fiyatların içine girmiş olur ancak şu anda öyle bir görüntü yok. Bu kurlar için yeni bir dalgalanma getirir. Son dönemde anketler de altının yukarı yönlü hareketi için çok olumlu bir görüntü vermiyor. Bu nedenle hem dolar talebi hem faiz fiyatlamasının yukarıda kalmaya devam etmesi, düşük enflasyon, hepsini bir araya getirdiğimizde bu baskının devam etmesiyle karşı karşıyayız." Doların bütün para birimlerini etkilediğini anımsatan Demirpehlivan, "Sene içerisinde emtia fiyatları yüz güldürmedi. Bu yüzden altını burada ayırmak çok doğru olmayacaktır. Emtia sepetinin darbe almasının nedeni de dolar..." diye konuştu. "Altında riskler aşağı yönlü olmaya devam edecektir" ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut ise altın yatırımcıları için risklerin hala ön planda olduğunu belirterek, "2014 yılında altın yatırımcısı maalesef pek gülmedi" dedi.
Karabulut, altının gelecek günlerdeki seyrine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Yeni bir hikaye bulunana kadar altında riskler aşağı yönlü olmaya devam edecektir ta ki enflasyon baskısı ya da politik riskler nedeniyle tekrar güvenli liman efekti çalışana kadar. Diğer yandan altının çıkartma maliyetinin bir efsane olduğu... 1.700 dolar civarındayken 'altın maliyeti burası' deniyordu ancak geldiğimiz nokta ortada. Sonra '1.500 dolar' denildi, şimdi de '1.100 dolar' deniyor fakat bunlar artık efsane olmaktan öteye gidemiyor. Artık bu çeşit raporlar da güven vermiyor. Temel anlamda altında hala zayıf seyrin devam etmesi, 1.180 dolar olan önemli direnç noktasının altında kalmaya devam etmesi halinde satış baskısıyla 1.133 dolar ve 1.100 dolar seviyelerine doğru gerileme görülebilir. Ancak 1.180 dolar seviyesinin üzerinde yeni bir hikaye altını ancak destekleyebilir."