“E-Reçete ile İlgili Sorunlar” başlıklı yayınlanan yazımı hatırlarsanız ,e-reçetenin hekim açısından uygulanabilirliğindeki sıkıntıları, zorlukları ve ileride kuvvetle muhtemel ortaya çıkabilecek  yasal sorunlarını anlatmış ve bu konudaki görüş ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmıştım. Fakat bu tarihe kadar biz hekimlere müspet yada menfi yönde bu kaygılarımız  ve yaşanılan ve ileride yaşanılması muhtemel olan olumsuzluklar hakkında, yazılı bir bilgilendirme de ilgili üst makamlarca bildiğim kadarı ile yapılmadı

09.01.2013 tarihinde SGK nın muhtamelen e-mail ile gönderdiği duyurusu biz hekimlere idarecilerİmiz tarafından tebliğ edildi. Burada SGK, Sağlık Bakanlığı ile koordineli çalıştığını ifade ediyor , E- reçete oluşturulamayacak istisnai durumları ise, kendi Web sitesinden ilan edeceğini söylüyor. Takiben de Sağlık Bakanlığının konu hakkındaki genelgelerde belirttiği şekilde e- reçete çıktısının hekim tarafından onaylanarak verilmesine, Sağlık Bakanlığının konu hakkında yapacağı düzenlemeler çerçevesinde devam edileceğini belirtiyor. Buradan da anlaşılan; Bakanlıkça da sistemin uygulanabirliğinin zorluğu, pratik anlamda imkansızlığı, güvenirliliği yöndeki şüpheler ortadadır. Yukarıda bahse konu yazılarımı haklı çıkarmaktadır.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünün 26.6.2012/1456 tarihli yazısında Devlet Hastanelerinin mevcut hizmet yöntemlerini sürdürmeye devam edeceklerini belirtiyor.Takiben aynı tebliğ de Bu kapsamda her türden bilgisayar, yazıcı alet, tıbbi sekreter, hastalara ayrılan zaman, poliklinik ve servislerde yazılacak e-reçete hususunda ki madden ve manen kaygıları devam ettiğinden bakanlıkça durum değerlendirmesinin yapılacağından bahsediyor. Sonuçta SGK’nın direttiği bu e-reçete  uygulamasının her yönden Sağlık Bakanlığına getireceği maddi harcama yükü de açıkça ortadadır.

SGK, önceki yazılarımda belirttiğim gibi bu uygulamasında ki tüm sorumluluğu hekimlerin üzerine atmıştır. E-İmza koşulunu getirmeye çalışmaktadır. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünün 28.9.2012 tarih/2971 sayılı yazısında E-reçetelerin geçerli olabilmesi için “5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu “ na dayanarak ıslak imzaya eşdeğer hukuki geçerliliği olan elektronik imza prosedürünü uygulamaya geçirmeye çalışmaktadır. Bu uygulamanın sonucunda da hekimlerin ileride manen yasalar karşısında şu yada bu nedenle mağduriyetinin boyutu önceki yazımda da belirttiğim gibi gayet açıktır.

Sonuç ve İstem:
1-      Değerli Meslektaşlarım, yukarıdaki bahse konu nedenlerle,Sağlık Bakanlığı, tüm çalışanları ve hizmet verdiği hastalar adına SGK’nın sistemi oturmamış ve güvenirliliği olmayan, çoğu zaman çalıştırılmasında zorluk yaşanan ve zaman alan,  E-reçete sistemini durdurmalıdır. SGK ilaç ve eczane kontrolünü Bakanlık aracılığı ile hekim üzerinden değil, anlaşma yaptığı eczaneler üzerinden direkt yapmalıdır

2-      Güvenirliliği tartışılır sistem üzerinden bir de “Elektronik imza” yı uygulamaya koymak ileride hekim açısından yasal mağduriyetlere sebeb olacaktır. Başta reçeteler olmak üzere, istirahat raporları, heyet raporları, sistem içinde ki olağan  uzman hekim onayları, ilaç raporları, iş görmezlik raporları ileride ortaya çıkabilecek kuvvetle muhtemel yasal nedenlerle hekimin yasalar karşısında kendini savunabilmesi ve haklılığını ispatlayabilmesi için mutlaka ıslak imza ile çıkarılmalıdır. Bu konuda Sağlık Bakanlığının desteği alınmalı, SGK’nın kendinde hak gördüğü bu yaptırımcı uygulamalarının, Bakanlık aracılığı ile bir an önce önüne geçilmelidir.

Saygılarımla.

Op.Dr.Mehmet Oğuzhan ALPAYDIN
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
YEŞİLYURT HASAN ÇALIK DEVLET HASTANESİ