GENEL
Diplomalı işsizler ordusu
Üniversite adayları için tercih dönemi başladı. Gençler 17 Temmuz'a kadar okumak istedikleri üniversiteleri ve bölümleri seçecekler. Üniversite tanıtımlarında, reklamlarında, burslar, hediyeler veriliyor. Hatta kimi üniversite öğrenciye mezuniyet sonrası iş garantisi bile veriyor. Meslek tanıtım rehberlerinde mezunların çalışacağı kurumlar ardı ardına sıralansa da teoride sunulan alternatifler pratikte hiç de dendiği gibi olmuyor. Türkiye'de iş bulmak için üniversite okumak da yetmiyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, yaklaşık 2 milyon 579 bin işsiz var. Bunların yaklaşık 550 bini diplomalı. Üniversiteden mezun sayısıyla özellikle kamuda istihdam edilenlerin sayısı arasındaki uçurum işsizler ordusu yaratıyor.
‘Atanamayan’lar sadece öğretmenler değil
İstihdam sıkıntısı belirli bölümlerde daha gözle görülüyor. Bunlar arasında en fazla öne çıkan, her yıl çok sayıda mezun veren İktisadi İdari Bilimler Fakülteleri (İİBF). Bu fakülte altında işletme, iktisat, iş idaresi, ekonomi, ekonometri, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri, muhasebe ve finansal yönetim, maliye, yönetim bilimleri, kamu yönetimi, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler bölümleri bulunuyor. Her yıl ortalama 30 bin kişi İİBF’den mezun oluyor. Ancak kamuda istihdam şansı mezun sayısının yanında az kalıyor.
'Keşke meslek edinseydim'
İİBF Mücadele Grubu’ndan Serkan Bakırhan, 2012 yılında 350 bin İİBF’linin Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) girdiğini vurguluyor. Dört yıl önce Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi bölümünden mezun olan Bakırhan, hâlâ kendi alanında iş bulabilmiş değil. Bir dönem muhasebecilik ve pazarcılık yapmış. Şimdi ise bir kafede kasa görevlisi olarak çalışıyor. Bursa’da yaşayan 29 yaşındaki Bakırhan, 2014 KPSS’ye de girmiş ancak pek umudu yok:
"2012 Aralık’ta kamuya 722 İİBF’li alındı. 2013 Haziran’da 1110, 2014 Haziran’da 450 kişi alındı. Şimdi 2014 Aralık’ta kaç kişi alınacak, onu bekliyoruz. Alımlarda mülakatlarda da adam kayırma ve torpil oluyor zaten. İİBF; öğrencisi ve mezunu çok olan bir fakülte. İİBF’lerin kontenjanlarını düşürebilirler. Bir yığılma ve işsizlik var. Devlet ve vakıf üniversitelerinde bu fakülteler var. Ayrıca açık öğretimde de on binlerce kontenjan var. Siz İİBF muhasebe mezunu olsanız da bir getirisi olmuyor. 'Keşke İİBF okumasaydım de meslek edinseydim' diyor insan. "
Boğaziçili, iki yabancı dil bilen işsiz
Boğaziçi Üniversitesi İİBF Siyaset Bilimi mezunu 28 yaşındaki Mehmet Paşaoğlu da 2010 yılından bu yana işsiz. Yüksek lisans yapan, şu sıralar doktoraya başlayacak olan Paşaoğlu, iş arama serüvenini şöyle anlatıyor:
"Okurken Dışişleri Bakanlığı'nda çalışmayı düşünüyordum. Zamanla bu düşünceden vazgeçtim. Mezun olduktan sonra Galatasaray Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptım. Hem akademide hem de özel sektörde iş arıyorum. Boğaziçi ve Galatasaray mezunu olsam da, iki dil bilsem de iyi bir iş bulmam zor. Bulsam da 2 bin TL’nin üstünde zor. Doktora için başvurdum, bir yandan da Anadolu’daki üniversitelerde iş bakıyorum. İktisat ve işletme mezunlarının çalışabileceği yerlerde bizler de çalışabiliyoruz. Özel şirketlere de girebilirim. Ancak 28 yaşındayım ve iş tecrübem yok, bu yüzden daha zor. Genelde ilanlarda bir sınırlama yok. 'İktisat, işletme, uluslararası ilişkiler, kamu yönetimi mezunları başvurabilir' diyorlar. İİBF’deki bölümlerde kontenjan artırılması bir sorun. Bu durum mezuniyet sonrası daha çok kişinin iş aramasına neden oluyor."
‘Binlerce mezun yüzde 1 alım’
Mezunları arasındaki işsiz sayısının fazla olduğu bölümlerden biri de arkeoloji. Arkeoloji İstihdam Platformu'nun (AİP) verdiği bilgilere göre en az 10 bin arkeolog atama kuyruğunda. AİP Sözcüsü Binnur Çelebi, son altı yıl içinde KPSS’ye on binlerce arkeoloğun girdiğini ancak atamaların yüzde 1'in altında kaldığını söylüyor. Çelebi, Türkiye genelinde 40’ın üzerinde arkeoloji bölümü olduğunu, kontenjanlarının da 3 bini bulduğunu vurgulayarak şöyle konuşuyor:
"2014 yılı için en az 500 arkeolog talebimiz var. Ayrıca bizlerin çalışacağı tek kurum da Kültür Bakanlığı değildir. Arkeologların çalışması gereken diğer kurum ve kuruluşlarda da arkeolog kadrosunun oluşturulmasını, olanlarda da sayılarının artırılmasını talep ediyoruz. Bunlar: Devlet Su İşleri, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Karayolları, Belediyeler, Özel İdareler, TOKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman Bakanlığı. Ayrıca belediyelerin açması gereken Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları’nın (KUDEB) açılması halinde en az 500 arkeoloğa istihdam sağlanması mümkün olacaktır. Bakanlık 2013 verilerine göre 11 bin 595 'Arkeolojik Sit', 259 da 'Kentsel Arkeolojik Sit' alanı bulunuyor. Arkeolojik sit alanı olmayan belediye sayısı yok denecek kadar az olmasına rağmen, KUDEB yönetmeliğini uygulamaya geçiren belediye sayısı da maalesef çok az. 2006-2013 yılları arasında sadece 20 valilikte ve 30 belediyede KUDEB kurulduğu biliniyor. "
'Arkeolog alımı devede kulak'
30 yaşındaki Başak Saygılı işsiz arkeologlardan. 2007 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji bölümünü bitiren Saygılı, geçici olan proje kazıları dışında mesleğini yapma imkanı bulamadı. Bu yıl yeniden KPSS’ye giren Saygılı, sonuçları beklemeden “Az kadro verildi, olmayacak” diyor. Bu yıl 70 arkeoloğun alındığını ama sınava giren 10 bin arkeoloğun yanında bunun devede kulak kaldığını söyleyen Saygılı şöyle konuşuyor:
"Başka bir alana kaymak istemiyorum. Kendi işimi yapmak istiyorum. Çok seviyorum mesleğimi ama yapamıyorum. Sadece Kültür Bakanlığı’nın arkeolog alımı yapmaması lazım. Arkeoloji sadece müzeden ibaret değil. İzmir’de ailemle yaşıyorum. Hayatımı yoluna koyamıyorum. Yapmak istediğim bir sürü şey var oysa. Her yıl istihdam edilen arkeolog sayısı 100’ü bile bulmuyor ama arkeoloji bölümlerine ortalama her yıl 2 bin -2 bin 500 öğrenci alınıyor. Yetmiyormuş gibi ikinci öğretimi açılıyor. Vicdansızlık. Plansız bir alım yapılıyor. Akademide kalmak isteseniz, oralarda da kadro yok. "
Açıköğretim de binlerce mezun veriyor
İş bulmakta zorluk çeken bir diğer meslek grubunu da sosyologlar oluşturuyor. Yeniden Sosyoloji Derneği Onursal Başkanı Ali Köse, 2012’de 12 bin 500 sosyoloji mezunun KPSS'ye girdiğini, bunlardan sadece 500’ünün atanabildiğini söylüyor. Köse, üniversitelerin her yıl ortalama 6 bin sosyoloji mezunu verdiğini. Bu rakama bir de her yıl açıköğretim fakültelerinin bu bölümünden mezun olan yaklaşık 15 bin kişinin eklendiğini söylüyor. Köse, Adalet bakanlığına alınacak sosyolog kadrosunun bir kısmının iptal edildiğini, Sağlık Bakanlığı ve Spor Bakanlığı'nda kadroların hâlâ bekletildiğini, alım yapılmadığını söylüyor.
'Abartılı kontenjan sınırlanmalı'
Köse, daha fazla sosyolog istihdamı sağlanabilmesi için okullarda da sosyolog çalıştırılmasına dair projeleri olduğunu belirterek şöyle konuşuyor:
"Sosyoloji mezunları 2011’den bu yana rehber öğretmen olamıyorlar. Eskiden olabiliyorlardı. Felsefe grubu öğretmeni olarak çalışabiliyorlar. Ancak felsefe ve felsefe grubu öğretmenliği ile bu alanı paylaşıyorlar. Buradan da az atama oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde de sosyolog çalıştırılabilir. Her cezaevinde sosyolog olmalı. Eskiden vardı 2006'dan bu yana yok. Sosyologların özel sektörde de yaygın çalışma alanları yok diyebiliriz. Dershanelerde düşük ücrete rehber öğretmenlik yapıyorlar." Köse, abartılı kontenjanın sınırlanması gerektiğini Açık Öğretim Fakültesi'nin Sosyoloji Bölümü'ne de öğrenci alımının durdurulması gerektiğini söylüyor.
Eczanede çalışan sosyolog
Damla Öztepe, 2003 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdi. Mezun olduktan sonra çağrı merkezinde çalıştı, bilgisayar programları üreten bir firmanın müşteri ilişkileri bölümünde çalıştı. Şimdi ise yaşadığı Gelibolu’da bir eczanede çalışıyor. 2014 KPSS’ye de giren Öztepe, “Çok severek okudum ama maalesef ülkemizde geleceği yok. Sosyologlara çok iş düşüyor ama istihdam kısıtlı” diyor.
'Bölüm açılmadan görüş alınsın'
Diplomalı işsizler, üniversitelerin sadece sözel bölümlerinden mezun olanlardan oluşmuyor. Örneğin, mühendislik okuyup iş arayan binlerce genç var. Üniversitelerde 93 gıda mühendisliği bölümü var. Bunların toplam kontenjanı 4 bin 288. 2012’de tam 25 bin gıda mühendisi kamuda atanabilmek için KPSS’ye girmişti. Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yusuf Songül, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda yeteri kadar gıda mühendisi çalıştırılmadığını söylüyor:
"Türkiye‘de üretim ve satış yerleri dahil yaklaşık 500 bin gıda kontrol noktası 5 bin kişi ile denetleniyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında görev yapan resmi kontrolörlerin yaklaşık beşte biri gıda mühendisi. 2013'te bakanlığa 220 gıda mühendisi alımı yapıldı. Son yıllarda, neredeyse her ilde en az bir Gıda Mühendisliği Bölümü açılması, diğer yandan var olan üniversitelerdeki kontenjanların da bölümün talebine ve fiziksel koşullarına bakılmaksızın sürekli artırılması, bazı üniversitelerde ikinci eğitimlerin de verilmesi, ihtiyacın çok üstünde mezun verilmesine ve gün geçtikçe daha çok işsiz mühendisin oluşmasına neden oluyor. Yeni bölümlerin açılması artık durdurulmalı. Yeni bölümler açılmadan önce diğer üniversitelerden, Oda’dan ve ilgili kurumlardan görüş alınmalıdır."
Al Jazeera Türk, YÖK'e yazılı olarak istihdam sıkıntısı olan bölümlerle ilgili tespitlerini ve sorunun çözümüne yönelik bir çalışma olup olmadığını da sordu. Ancak konuyla ilgili sorulara haber hazırlandığı süre içerisinde geri dönüş olmadı. al-jazeera