Hatırlanacağı üzere Başbakan Erdoğan, Gabon, Nijer ve Senegal'i kapsayan Afrika ziyaretinin ardından dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını cevaplamıştı. ”Başbakan Erdoğan, Afrika'dan dönünce Kabine değişikliği yapacak' deniyor. Revizyonun tarihi bile konuşuluyor” sözleri üzerine Erdoğan esprili bir şekilde, ”İsimleri de bana verin. Bana yardımcı olun” demiş. Erdoğan, gazetecilerin kabine revizyonunda değişecek bakanlara ilişkin isimlerin de gündeme gelmeye devam ettiğini hatırlatması üzerine ise ”Allah Allah... Arkadaşlar her anher şey olabilir” karşılığını vermişti.

Gidecek bakanlar arasında ismi zikredilen ancak çok ta ihtimal verilmeyen öyle bir isim var ki kamuoyu için tam bir muamma oldu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer.

Başbakan Erdoğan'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan beri yanındaki en önemli danışmanlarından. 28 Şubat'ta bedel ödemiş (intihalle suçlanmış) Erdoğan'ın Başbakanlığının ilk yıllarında Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile birlikte hazırladıkları ve kamuoyunda çok bilinmeyen raporla hükümet politikalarının projeksiyonunu hazırlamış önemli bir isim.  Başbakan müsteşarlığı ardından milletvekilliği ve Çalışma Bakanlığı ve nihayet Milli Eğitim Bakanlığı ile taçlandırdığı kariyerini maalesef kör bir inat uğruna feda etme durumuna gelmiş bir isim. Yaptıkları kadar yapmadıkları ile de tartışma konusu olmuş reformist yönüyle olduğu kadar selefleri ile atışmaları ile de sürekli gündeme oturmuş, ekip çalışmasını önemseyen , ekibini gittiği her makamda yanına taşıyan bir isim. Malesef ekibi yüzünden Bakanlık koltuğuna veda etme aşamasına gelmiş durumda.

En yakın adamı olan Müsteşar Zararsızın Bakan adına tüm yetkiyi  hesap verilebilirlikten uzak ve biraz da hoyratça kullanması,  bünyeyi tanımadan girişilen ve akim kalan proje ve reformların kamuoyunda sıkça dillendirilmesi. Çalışma Bakanlığı esnasında da SGK Genel Müdürlüğünü verdiği ve sıkça eleştirilen Müsteşarının gönderilmesini isteyenlere direnmesi de son aşamada sayın Dinçer'i asıl hedef haline getirmiştir.

Yani Bakan Dinçer'e reformlar için verilen sınırsız kredi sanıldığı gibi devam etmemektedir. Deniz bitmiştir. Ömer Dinçer'in çalışkan , dürüst, iyi bir akademisyen, teorisyen, danışman ancak kötü bir uygulayıcı olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Başbakana yakın çevrelerin dillendirdiği Çalışma Bakanlığı'nda olduğu gibi bundan sonra Milli Eğitim Bakanlığı'nı da toplaması için tecrübeli birinin bakanlık için adı geçmektedir. Kulislerde belirtilen o isim de Dinçer'in Çalışma Bakanlığını devrettiği eğitimci kökenli olan Faruk Çelik'tir.

Bursa Yüksek İslam Enstitüsü'nü bitiren ardından Yıldız Üniversitesine bağlı Kocaeli İşletme Enstitüsü'nde iki yıl işletme eğitimi gören ve Lise öğretmenliği yapan Faruk Çelik'in  adı şu aşamada MEB'e geçen en güçlü isim.  Güçlü diğer bir isim de daha öncede Milli Eğitim Bakanlığı yapan Hüseyin Çelik.

İsmi sürpriz olarak tekrar MEB'na geçen Hüseyin Çelik'in Başbakan yardımcılığına kaydırılabileceği de söyleniyor. Sonuç olarak Başbakan Erdoğan'ın dediği gibi her an herşey olabilir.