Aile hekimleri ve hemşirelerine Acil Servislerde nöbet tutturamayacağını fark eden Sağlık Bakanlığı, Hastane nöbetlerinden vazgeçerek bu defada Aile Sağlığı Merkezlerinde, Toplum Sağlığı Merkezlerinde veya diğer sağlık tesislerinde Cumartesi günleri nöbet tutma zorunluluğu getirmiştir.

Aktif Sağlık Sen olarak geçen hafta sonumuzu Aile Hekimlerini ASM, TSM gibi nöbet yerlerinde ziyarete ayırdık ve bu ziyaretlerde son derece ilginç durumlarla karşılaştık.

Geçen cumartesi sabahında gittiğimiz bir şehrin Merkez TSM’de nöbet tutan Aile Hekimleri ve hemşirelerin yürek burkan ve utanç verici nöbet ortamlarına tanık olduk. Bakanlığa ait bu binada kaloriferler yanmıyor ve içerisi buz gibi soğuktu. Sebebini sorduğumuzda personel müdürünün “Hafta Sonu Kaloriferleri Yakmayın” diye talimat verdiğini öğrendik.

Yaklaşık 10 kişilik nöbet ekibi daracık bir odaya adeta hapsedilmiş ve küçücük bir elektrikli ısıtıcının etrafında toplanarak ısınmaya çalışıyorlardı. Çok katlı bu binada bütün odalar kilitli sadece bir oda açıktı. Bu sebepten bütün personel aynı yerde forma giymek, aynı yerde hasta bakmak ve aynı yerde hastaya müdahale etmek zorundaydı Hasta bakmak bir yana gelecek olan hastalara pansuman, enjeksiyon vb. tıbbi müdahale yapılabilecek bir oda veya ortamda yoktu zaten.

Nöbet yerlerinde ne bir sıcak çayları vardı nede onu elde edecek mutfak vb. bir imkanları. O çok katlı o koca binada akan ve kullanabilecekleri tek bir su kaynağı vardı oda tuvaletin lavabosuydu. Aile Hekimlerinin ve sağlık personelinin hiçbir değerinin olmadığını bir kez daha gördüm. Sağlık personeli ve bir insan olarak bu durumdan gerçekten çok utandım. Umarım en kısa sürede yetkililer konuya el atar ve insan onuruna yakışan, daha sıcak ve daha sağlıklı nöbet ortamı sağlar.

Hastanelerde nöbet tutarken Aile Hekimleri üşümüyordu, sıcak bir nöbet ortamları vardı, en azından sıcak bir çayları veya yemek imkanları vardı. Şimdilerde zorlandıkları nöbet ortamları hem soğuk ve sağlıksız hem de yarı açık cezaevinden farksızdır.

Diğer nöbet yerlerini de tek tek ziyaret ettik. Hepside bütün gün boyunca hiç hasta gelmediğini beyan ettiler. Sohbetimiz esnasında sıcak bir içecek ve yemekten mahrum olduklarını, fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk yaşadıklarını öğrendim.

16:30’da bir nöbet yerine başvurup oğlumu muayene ettirdim. Nöbet tutulan yer muayene odasından çok yarı kapalı bir cezaevinin bir koğuşuna veya nezarethaneye daha çok benziyordu.

Bu il merkezinde nöbete başlayalı üç hafta olmasına ve aradan üç hafta geçmesine rağmen tüm gün boyunca hiç hasta gelmediğini öğrendim.

Bu nasıl bir uygulamadır ki; Isparta gibi 200.000 nüfuslu bir şehrin 3 ayrı noktasında 10’dan fazla Aile Hekimi ve bir o kadar hemşire her hafta cumartesi günleri nöbet tutuyor ama üç haftadır hiç hasta gelmiyor. Böyle bir kaynak israfı olabilir mi? İnsan emeği bu kadar ucuz ve hoyratça kullanılamaz.

HASTALARIN BİLE İTİBAR ETMEDİĞİ CUMARTESİ NÖBETLERİ, KISACA BU ANGARYA BİR AN ÖNCE SONA ERMELİDİR!

İnsan onuruna ve hekimlik mesleğine yakışmayan tespit ettiğimiz bu utanç verici durumları ilgililerin, yetkilileri ve siz kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz. Bu tespitlerin yapıldığı yer; Sağlık göstergeleri ve hizmetlerinin kalitesi bakımından Türkiye’de ilk ona giren bir şehirse gerisini artık siz düşünün.

Ercan KUYUCU

Aktif Sağlık Sen

Genel Başkan Yardımcısı