Mühendis S.İ. (26), bir yıl önce hayatının aşkıyla evlendi. Ancak genç çift, çocuk fikrini bir süre erteleme kararı aldı. Mühendis S.İ., bu karar üzerine kocası ile birlikte özel bir tıp merkezinde görev yapan kadın doğum doktoruna gitti. Doktor, S.İ.'ye dünyaca ünlü bir firma tarafından üretilen doğum kontrol hapından verdi.

İlacı 5 ay boyunca düzenli kullanan genç kadın, bir akşam aniden fenalaştı. Şiddetli göğüs ağrısı şikayetiyle önce devlet hastanesine kaldırıldı. Ancak burada teşhis konulamayınca evine gönderildi. S.İ., bir gün sonra tekrar rahatsızlandı. Bu kez kocası tarafından özel bir hastaneye kaldırıldı. S.İ., "ölüm riski" taşıdığı gerekçesiyle hastaneye yatırıldı.

Uzun incelemeler sonrasında S.İ.'ye pulmoner emboli (akciğer embolisi) teşhisi konuldu. Yani akciğerindeki damarında kan pıhtısı vardı. Doktorlar, buna yol açacak tek faktörün ise S.İ.'nin kullandığı doğum kontrol hapı olduğunu söyledi. Bunun üzerine S.İ., ilacı üreten dünyaca ünlü firma ile hapı kendisine tavsiye eden doktora 500 bin TL'lik maddi ve manevi tazminat davası açtı.

Davayı açan avukat Sunay Akyıldız ise şunları söyledi: "Doktorlar için hazırlanan bilgilendirme kitapçığında söz konusu ilacın pulmoner emboli riski taşıdığı yazılı. Ancak vatandaş için hazırlanan prospektüste bu bilgi kesinlikle yok. Ayrıca ilacı öneren doktorun da hastayı uyarması gerekirdi. Zira ilaç peynir ekmek gibi reçetesiz de satılıyor. Türkiye'de 3.5 milyondan fazla kadın doğum kontrol hapı kullanıyor..."

S.İ. ise yaşadığı durumu şöyle anlattı: "Pıhtılaşma yüzünden sürekli kan sulandırıcı ilaç kullanıyorum. Akciğerlerimde hasar oluştu. Firma ve doktor bunun hesabını verecek."

İlaç firması ise, dava dilekçesinde savunmasını şöyle yaptı: "Doğum kontrol ilaçlarına hekim önerisi ve reçetelendirmesi sonucunda başlanabilir. Doktor, ilacın ne şekilde kullanılacağı ve herhangi bir yan etki oluşması durumunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda hastayı bilgilendirmelidir. Her ilaç gibi bizim ürettiğimiz ilacın da belirli yan etkileri olabilir. Ancak ender olarak ortaya çıkan bu risk abartılmamalı. Davacı taraf nedensellik ilişkisini ispatlayamamıştır."