Sanayi toplumuna yetişemeyen ülkemizin bilişim toplumu olma yönünde bu güne kadar yaptığı hamleler ağırlıklı olarak donanım temin etmek yönünde olmuştur.Yapılan yatırımlara baktığımızda milyarlarca dolarlık kaynağın bu alana aktarıldığı görülmektedir.

1990’lı yıllarda başlayan bu yatırımlar son 10 yılda inanılmaz rakamlara ulaşmıştır. Bilişim alanında dünyayla entegre olabilmek, diğer gelişmiş ülkeleri yakalayabilmek için okullarda bilişim sınıfları kurulmasına öncelik verildi. 8 dersliği olan her okula bir bilişim sınıfı kuruldu. Hükümetin yaptığı açıklamalarda 8 derslik ve üzeri okullara 29.428 bilişim sınıfı kurulduğu ve bilişim sınıfı oranının % 95’e ulaştığı, şu anda ise sınıf sayısının 33.000 civarında olduğu ifade edilmektedir.

Fakat öğretmenlerin bu kaynakları kendi başlarına kullanamayacakları ortaya çıkmış, okullarda hem bu öğretmenlere rehberlik etmek, hem Bilişim Teknolojileri ile ilgili dersleri yürütmek üzere Üniversitelerin Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümlerinde Bilişim Teknoloji Öğretmenleri yetiştirilmeye başlanıldı.

Bugün hala 77 farklı üniversitede Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği bölümü faaliyet göstermekte, binlerce öğretmen mezun edilmektedir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı bu öğretmenlere atamamaktadır. Hatta kendi bünyesinde istihdam ettiği Bilişim teknoloji öğretmenlerini bile uzmanlıkları alanında kullanmamaktadır.

Bilişim ve Teknoloji dersleri ülkemizin şartları göz ardı edilerek seçmeli, sınıf geçme notu olmayan, kalabalık sınıfların bölünemediği , eğitim yerine okul müdürü ile öğretmen arasında patron, işçi ilişkisi oluşturan bir yapıya dönüştürülmüştür. Sosyal medya kullanımında dünya ikincisi olan, internette cinsel içerik arayan dünyadaki 3900 şehir arasından ilk 10’da yer alan, ülkemiz çocuklarının tek şansı olan Bilişim ve Teknolojileri Öğretmenleri ve Bilişim Teknolojileri dersleri Bakanlık tarafından ihmal edilmiştir.

Göreve gelen her bakanın kendi keyfine göre uygulamaya koyduğu Bilişim ve Teknolojileri derslerikimi zaman 2 saatten 1 saate indirilmiş, kimi zaman 4 ve 5. Sınıflardan kaldırılmış, hatta liselerde 21 ayrı dersin içinden seçilmek durumunda bırakılmıştır.

Ayrıca, bu öğretmenlerin uzmanlıkları hiçbir alanda tanınmamış, Bakanlık bünyesinde Bilişim Teknolojileri öğretmeni olmayan öğretmenler 100 saatlik kurslarla eğitilmeye çalışılmıştır. Hatta sınıf öğretmenleri ve okul öncesi öğretmenleri bile Bilişim Teknolojilerirehber (formatör) öğretmen yapılmıştır. Yani 4 yıllık eğitimle (Bazı yerlerde hazırlıkla beraber 5 yıldır) kazanılan yeterlilik, 100 saatlik formalite bir kursla verilen sertifika ile formatörlük hakkı farklı branştaki öğretmenlere de sağlanmış, hükümetin büyük bir heyecanla topluma sunduğu Fatih projesi gibi önemli yatırımların ve çocuklarımızın geleceğiriske atılmıştır. Hatta, Halk Eğitim kurslarında bile Bilişim Teknolojileri öğretmenlerine öncelik verilmemekte, farklı referansı olanlar,bu öğretmenlerin önüne geçerek görevlendirilmektedirler.

Diğer taraftan, okudukları bölümde 8 dönemde yaklaşık 50 farklı ders alarak mezun olmuş öğretmenlerAncak , 2012 yılında büyük bir mezun kitlesi olduğu halde 40 binlik atamada bilişim öğretmenlerine sadece 313 kontenjan verilmiştir. Bu durumu düzeltmeye yönelik bir adım atılmadığı gibi her üniversitede bilişim öğretmenliği bölümü açılmıştır.

2011 verilerine göre Fatih Projesi kapsamında görevlendirilen öğretmenlerin 3’ te 1’ i Bilişim Teknoloji alanının dışından yapılmıştır. Bakanlık, Bilişim ve Teknoloji Öğretmenlerini Teknik Servis Elemanına bilişim sınıflarını internet cafe’ye dönüştürdü. Bir taraftan hükümet Fatih projesi gibi bir projeyi uygulamayı hedeflerken diğer yandan okullardaki Bilişim ve Teknoloji derslerini ve öğretmenlerini ihmal ederek nasıl bir çelişki içerinde olduğunu göstermiştir.

Derslerin seçmeli olması nedeniyle tüm öğretmenler norm kadro, re’sen atama, ek ders gibi sorunlarla boğuşmakta, hattateknik servis elemanlığına dönüştürülmüş Bilişim teknolojileri Rehber Öğretmenliği görevlendirmesini kabul etmek zorunda bırakılmıştır.

Hatta, İllerde, İlçelerde ve Bakanlık bünyesinde Fatih gibi önemli projelerin yürütülmesinden sorumlu eğitici formatörlerin dahi görevlendirme sorunları nedeniyle görevinden istifa etmektedirler.

Avrupa’daki 25 ülkede Bilişim Okuryazarlığı konusunda yapılan araştırmada Türkiye son sıralarda yer almaktadır.2012 yılı verilerine göre dünyadaki en büyük 10 şirketin 8’i teknoloji şirketidir. Sadece Samsung firmasının cirosu Türkiye’nin gelirinden fazladır.Bu dersin önemi, gerekliliği TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu raporunda da yer almıştır.

Bilişim ve internet kullanıcılığının daha bilinçli ve sağlıklı yapılabilmesi, öğrenci ve öğretmenlere ve tüm topluma bilişim teknolojilerinin daha güçlü bir şekilde öğretilmesinin sağlanması, teknolojiyi tüketen değil, üreten, daha bilinçli bir nesil yetiştirilmesi için Bilişim Teknolojileri dersi öğretmenlerine daha fazla ihtiyaç vardır.

Bilişim Teknoloji Öğretmenlerine gerek duyulmuyorsa, bu kadar fakülte, okul, bu kadar öğrenci yatırımına neden gerek duyuluyor. Bu durum hem ülke kaynaklarının boşa gitmesine sebep olmakta, hem anne babaların boğazlarından keserek çocuklarını okutmak için verdikleri maddi ve manevi emeğe, hem de bu okullarda eğitim gören öğrencilere yazık edilmektedir.

Bilişim Teknoloji Öğretmenlerinin yaşadıkları sorunların çözümlenmesinin sağlanmasına çalışılması için Anayasa’nın 98’inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’ nün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz. 21.03.2013

Erdal AKSÜNGER
İzmir Milletvekili

gazetekamu/özelhaber