GENEL
Bilge Kralın ülkesi bağımsızlığının 21.yılında../ VİDEO
Bosna'nın 1 Mart 1992'de referandumla başlayan bağımsızlık mücadelesini ve bugün gelinen noktayı AA muhabirine değerlendiren Ganiç, Bosna-Hersek'e bağımsızlık yolunu açan referandumu ve bunun ardından mart ayı içerisinde yaşanan olayları hatırladığını, referandum kararının alındığı dönenim şimdiye oranla çok daha karmaşık olduğunu belirtti.
Yugoslavya'nın dağıldığını, kendilerinin Yugoslavya'yı koruyabilmek için çabaladıklarını anlatan Ganiç, "Yine de Bosna-Hersek'in gücü Yugoslavya'yı korumaya yetmedi. Hırvatistan ve Slovenya kendi yollarını çizmişti. Slobodan Miloşeviç'in inşa etmeye çalıştığı 'Büyük Sırbistan' planını görünce biz de ne yapmamız gerektiği konusunda ikilem yaşadık" dedi.
Gelinen aşamada Bosna-Hersekli yöneticilerin önünde karar verilmesi gerek iki konu bulunduğunu ifade eden Ganiç, bunların halkın ve uluslararası toplumun referandum hakkındaki düşünceleri olduğunu kaydetti.
Referandumun Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve diğer uluslararası örgütlerce denetlendiğini vurgulayan Ganiç, "Halk referandumda bağımsızlık istedi. Biz de tüm vatandaşlarımız için bağımsızlık istedik. Biz bu ülkenin çok etnikli yapısının varoluşu için mücadele ettik. Amacımız, hiçbir şekilde Bosna'yı Yugoslavya'dan koparmak olmadı" diye konuştu.
Eyüp Ganiç, referandum sayesinde bugün Bosna-Hersek'in bağımsız ve Birleşmiş Milletler (BM) üyesi, ancak hala birçok soruna sahip bir devlet olduğunu ifade etti.
"Durum kötü ama çıkış yolu var"
Ülkenin kanlı bir savaş yaşadığını ancak yine de bugünlere ulaşabildiğini belirten Ganiç, "Bugünkü durum oldukça kötü, ancak yine de çıkış yolu var" ifadesini kullandı.
Doğru kişilerin, doğru işler yaptıkları ve yolsuzluklara, yoksulluklara karşı mücadele etmeye başladıklarında işlerin yoluna gireceğini söyleyen Ganiç, vatandaşların yöneticileri seçerken çok dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.
"Düşmanlarımız artık güçlü değil"
Bugün hala Bosna'ya karşı "el kaldıracak" bir düşman bulunup bulunmadığının sorulması üzerine de Ganiç, "Bugün hala düşmanlarımız var. Ancak onlar artık eskisi kadar güçlü değiller. Biz artık düşmanlarımızdan korkmuyoruz. Sırplardan, Sırbistan'dan korkmuyoruz. Çünkü biz bu ülkeye, güçlü bir orduya, 300 bin askere sahipken karşı durduk. O zaman onlar dünyanın en büyük 4. ordusuyken, bizim ise hiçbir şeyimiz yoktu" diye konuştu.
Bosna-Herseklilerin ulus olarak genci, yaşlısı, kadını ve hatta çocuğuyla bir kahramanlık öyküsü yazdığını ifade eden Ganiç, bugün ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiren halkın bunu hak etmediğini vurguladı.
Bosna-Hersek'in petrolü, elması, altın madenleri olmadığını ve bu nedenle savaş döneminde önemli yardımlardan yoksun kaldıklarına dikkati çeken Ganiç, "Büyük ülkelerin burada çıkarı yoktu. Biz halk olarak kendimizi savunduk. Bazı dost ülkeler ise doğrudan ya da dolaylı olarak bize yardım etti. Ancak genel anlamda tüm yükü halk olarak bizler üstlendik" dedi.
Türkiye'nin Bosna-Hersek ve genel anlamda Balkanlar politikasını da değerlendiren Ganiç, "Bence burada söz konusu olan çıkarlar. Türkiye çok büyük bir ülke. Doğal olarak Bosna'dan çok daha büyük çıkarları bulunuyor. Onlar için tüm Balkanlar ilgi çekici. Türkiye, Bosna-Hersek'e de önemli yatırımlar yapıyor ancak bu yatırımlar hala halkın beklediği seviyede değil. Türkiye'den çok dostumuz var. Devlet yetkilileriyle iyi ilişkilere sahibiz. Umuyorum ki daha iyi günler olacak" diye konuştu.
Bosna-Herseklilerin "1 Mart Bağımsızlık Günü"nü kutlayan Ganiç, halka her fırsatta oy kullanma ve seçimlerinde yetenekli ve sorumluluk sahibi kimseleri seçmeleri tavsiyesinde bulundu.
BOSNA HERSEK BAĞIMSIZLIK MARŞI