GENEL
Bakan'dan faizsiz kredi müjdesi
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, "Kredibilitesi bozuk, kredi alma imkanı kalmamış yani mevcut kredileri ödeyemediği için bu şekilde mali yapısı bozulmuş esnafımıza yönelik olarak sıfır faizli kredi mekanizması üzerinde çalışıyoruz" dedi. Canikli, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna dair soru üzerine Canikli, bugün itibarıyla dünyanın en gelişmiş ülkelerinde ve ekonomilerinde tüketici haklarında hangi kurallar yürürlükte ise Türkiye'de bunların en üst seviyede yer aldığını söyledi. Zehirli ayakkabı konusuyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Canikli, vatandaşların herhangi bir ürüne ilişkin en ufak bir şüphe duyduklarında anında kendilerini bilgilendirebileceklerini belirtti. Yurt dışından gelen ürünlerin tamamını tahlil ettiklerini anlatan Canikli, "Buna yeni başladık yaklaşık 2 ay önce aldığımız bir kararla yani oyuncaktan ayakkabıya kadar belli ülkelerden gelen ve riskli olduğunu düşündüğümüz ülkelerden gelen ürünlerin tamamını sağlık açısından tahlile tutuyoruz" diye konuştu.
Televizyonlardaki bal reklamlarına da değinen Canikli, bu şekilde satışı yapılan ürünlerde şekerin dışında sağlığa zararlı tatlandırıcıların kullanıldığını da tespit ettiklerini bildirdi. Bazı ürünlerle ilgili analiz aşamasından önce reklamları durdurduklarını belirten Canikli, "Bu tür yayınlardaki bal reklamlarının tamamı sahte çıkınca bundan sonra da benzeri durumların ortaya çıkma ihtimali kuvvetle muhtemel olduğu için biz yayınlanmadan durduruyoruz" dedi.
KREDİBİLİTESİ BOZUK ESNAFA YÖNELİK KREDİ MEKANİZMASI
Esnafa ve KOBİ'lere yönelik müjdeleri olup olmadığının sorulması üzerine Canikli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bir süre önce sübvanse edilen faiz miktarının 600 milyondan 750 milyona çıkarıldığını açıkladığını anımsattı. 150 milyon liralık ilavenin yaklaşık 4-5 milyar lira daha düşük faizli kredi sağlamak anlamına geldiğini vurgulayan Canikli, bunun esnaf camiasına büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerle uğraşanların iş yeri açmaları halinde faizsiz kredi verdiklerinin de altını çizen Canikli, şöyle devam etti:
"Şimdi üzerinde çalıştığımız önemli bir düzenleme var. Kredibilitesi bozuk, kredi alma imkanı kalmamış yani mevcut kredileri ödeyemediği için bu şekilde mali yapısı bozulmuş, iflas etmiş esnafımıza yönelik olarak sıfır faizli ve küçük bir destekle ayağa kalkması mümkün olan esnafımıza yönelik olarak bir kredi mekanizması üzerinde çalışıyoruz. Önemli bir düzenleme. Sigorta mekanizmasını da içeriyor. Onu da modele katacak şekilde düzenleme yapacağız. İnşallah onu da kısa süre içinde hayata geçirmiş olacağız. Zaten kredi alamıyor onlar. Tamam, bir şeklide bir hata yapmış, iflas etmiş, borcunu ödeyemiyor, kredilerini de geriye ödeyemiyor fakat bıraktığınız zaman gidecek, iflas edecek. Halbuki küçük bir destekle ayağa kalkma imkanı, çarkı döndürme imkanı varsa o desteği, o can suyunu sağlamak amacındayız onun için bu çalışmayı yapıyoruz."
MERKEZ BANKASININ FAİZ KARARI
Merkez Bankasının faiz politikasına ilişkin bir soru üzerine Canikli, dünyadaki diğer merkez bankalarının faizleri düşürmeye çalıştıklarını belirterek, "Eğilim o yönde. Çünkü deflasyonist bir ortam var. Yani bugün dünya ekonomileri açısından tehlike enflasyon değil, deflasyon yani durgunluk" değerlendirmesinde bulundu.
Yüzde 2-3 seviyelerinde bir enflasyon oranının son derece makul olduğuna dikkati çeken Canikli, şunları kaydetti:
"O oranın altına indiği zaman başka tehlikeler... Üretimin azalması, ekonomilerin daralması, kasılması, o daha büyük bir tehlike. Çünkü neden refah seviyesinin düşmesi anlamına geliyor. İnsanlar onlara dikkat ediyor. Hatta zaman zaman duyarız Japonya'da yatırımcılara negatif faizle kredi sağlanıyor, düşünebiliyor musunuz? Şimdi böyle bir ortamda Türkiye'nin, bu ortamın gerektirdiği gibi hareket etmesi gerekiyor. 2003'ten beri Türkiye'de Merkez Bankası bu dönüşümü, gelişimi tam iyi okuyamadı. Orada yeni oluşan bu denklemin, dengenin gereği gibi adım atamadı. Yapması gerekeni yapmadı. Tabi Merkez Bankası bağımsızdır, özerktir. Kararları, hükümet dışında kendisi alıyor. Ama sonuç itibarıyla hesap vereceğimiz ekonomik sonuçları etkiliyor bu kararlar. Sonuç itibarıyla hesabı seçimlerde hükümetler veriyor."