EMNİYET
Bakan Ala'dan 'İç Güvenlik Paketi' açıklaması
İçişleri Bakanı Efkan Ala, bir kaç gündür İç Güvenlik Paketi konusunda tamamen dezenformasyona dayalı lüzumsuz, kara propaganda yürütüldüğünü belirterek, "Bu, eğer cahillikten kaynaklanmıyorsa, kurnazlık yapıyorlar. Ne gibi? 'Sapana iki yıl, silaha bir yıl.' Bu tamamen yalan. Bunu yazan ya art niyetli ya da cahil, hiç konuyu bilmiyor" dedi.
Ala, AK Parti Grup Toplantısı öncesinde, "İç Güvenlik Paketi"ni gazetecilere değerlendirdi.
Bakan Ala, başından beri İç Güvenlik Paketi'nin içeriğini milletle paylaştıklarını belirterek, "Bir kaç gündür (İç Güvenlik Paketi ile ilgili) tamamen dezenformasyona dayalı lüzumsuz, kara propaganda yürütülüyor. Bu, eğer cahillikten kaynaklanmıyorsa, kurnazlık yapıyorlar. Ne gibi? 'Sapana iki yıl, silaha bir yıl.' Bu tamamen yalan. Bunu yazan ya art niyetli ya da cahil, hiç konuyu bilmiyor. Mevcut Ateşli Silahlar Kanunu'na göre, ruhsatsız silahı evinde bulundurmak suçtur, cezası da bir yıldan başlar. Peki sapanı evinde bulundurana ceza var mı? Yok. Pakette var mı? Orada da yok" dedi.
Bakan Ala, şöyle konuştu:
"Kişi ruhsatsız silahını alıp toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılırsa, o zaman iki ceza birden var. Hem ruhsatsız silah bulundurmaktan hem de silahla toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmaktan. Çünkü ruhsatlı silahla bile gösteri yürüyüşüne katılamaz, katılırsa bu suçtur. Bunun özel düzenlemeleri var. İki cezayı birden alır. Sapan evindeyse mesele yok ama bu mancınığa benzeyen, demir bilye, sapan ki kurşun etkisi yapıyor, onu alıp da gösteri yürüyüşüne, toplantıya ve mitinge katılırsa, işte o zaman, ruhsatlı silahıyla katıldığı zaman ne ceza alıyorsa o cezayı alır. Biz bu cezaları artırdık, doğrudur. Kimse molotofla, silahla, sopayla, yakıcı madde ile demir bilye ile toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmamalı, katılamaz. Toplantı yapacaksa doğru düzgün katılsın, ne söyleyecekse söylesin, biz de onların güvenliğini alalım, demokratik hakkını kullansın. Ama kanunların belirlediği çerçeve içerisinde. Yeryüzünde her yerde bu böyledir.
Türkiye'de önceden izin alma zorunluluğu da yok, önceden haber verme zorunluluğu var ki tedbiri alasın diye. Devlet de onlara yer göstermek zorunda. AK Parti hükümetleri ve belediyeleri olarak, İstanbul'da hem Yenikapı'da hem de Maltepe'de milyonlarca insanı alacak yer yaptık. Biz de milyonlarca insanla orada miting yaptık."
Efkan Ala, bu konuda açık bir çarpıtma olduğunu söyleyerek, "Bunun arkasında başka niyetler gizli. Koskoca muhalefet partilere bunlara alet olmamalı, böyle şey olmaz. Orada olan molotofa karşı iseler biz bunu getiriyoruz. 'Demir bilye, her insanı yaralayıcı, boğucu, öldürücü maddelerle toplantıya katılsın' diyorlarsa, biz 'buna katılmasın' diyoruz. 'Polis hırsızı gördüğü anda gözaltına alamasın' diyorsa biz alsın diyoruz. Burada bizim politikalarımız net. 'Bonzai eroin gibi muamele görmesin' diyorlarsa, biz 'görsün' diyoruz. Biz 'eroinle bonzai arasında, çocukları zehirleme bakımından fark yoktur' diyoruz. 'Okulların, camilerin, kışlaların etrafında satış yapanlar, daha az ceza alsın' diyorlarsa, 'biz daha fazla ceza alsın' diyoruz. Kanun yapıyoruz, gizlisi ve saklısı yok, Ama çarpıtma var. Neden? Millete bilerek yalan söyleme. Bunlar yanlış şeylerdir" diye konuştu.
- "Bu olaylar çıkıncaya kadar Hükümete tek bir gün eleştiri getirmemiş bir medya grubu..."
İçişleri Bakanı Ala, şunları kaydetti:
"Hele medya. Bazılarını söylüyorum. Tabi bunları araştırmadan yazanlara söylüyorum ki çoğu böyle yapmıyor. Teşekkür ediyorum. Az bir kısmının bunları hangi amaçla yaptığını dünya alem biliyor. Arkada başka amaçlar gizli. Daha bu olaylar çıkıncaya kadar Hükümete bir kere, tek bir gün eleştiri getirmemiş bir medya grubu, bu darp olayları meydana çıktıktan sonra yazı yazıyorlar. Bu medya mı? Soruyorum; 'Hükümet 2002'den 2013'e kadar hiç bir hata yapmamış mıydı? O zaman, 'tek bir gün yanlış yaptınız' diye cümle kurmayanlar, manşet atmayanlar, yazı yazmayanlar, ondan beridir sürekli olumsuz... Neden? Belli. O zaman da zaten medya gibi davranmıyordu şimdi de medya gibi davranmıyor."
Bir gazetecinin, "Baskı var, korku var" sözleri üzerine Efkan Ala, "Erich Fromm'un 'Özgürlükten Kaçış' kitabını tavsiye ederim, bana faydası olmuştur. İnsanların çoğu kere kendileri otosansür, otokontrol uyguluyor. O kadar şey yazdınız. Benden 'neden bunu yazdınız?' diye cümle duydunuz mu? Ama benim de sizlerden ki - çoğuna teşekkür ediyorum - gerçekte ne varsa onu yazıp, ondan sonra kendi düşünceleri ile istediği gibi değerlendirmelerini beklememden daha doğal ne olabilir? Bu kadar. Biz gelişmiş demokrasiyi birlikte inşa edeceğiz. Çoğu ediyor, bunu da kabul edelim. Hepimizin bu konuda hemfikir olduğunu biliyorum, yaptığımız işlerden biliyorum. Yeter ki dedikodu ile hareket etmeyelim, devlet de dedikodu ile hareket etmesin, medya da etmesin. Çünkü, biz milletimizin arzu ve isteklerini dikkate alıyoruz. Orada da karşılık buluyoruz" diye konuştu.
Ala, İç Güvenlik Paketi'ni, "muhalefet memnun olsun, paralel yapı memnun olsun" diye getirmediklerini belirterek, bu paketi milletin memnuniyetini esas alarak ve milletin derdine çare olsun diye getirdiklerini bildirdi. Sivil toplumun yaptığı eleştirileri dikkate alarak, kiralık araçlarda GPS cihazı bulundurma zorunluluğuna ilişkin maddeyi çıkardıklarını söyleyen Ala, "Vatandaş araç kiralamış, neden her yere gittiğinde o araç takip edilsin" dedi.