EMNİYET
Azılı suçlulara karşı 'Avcı' polisler...
Geçtiğimiz yıl 92 suç örgütünü çökerten 160 kişilik Gasp Büro'nun başındaki genç emniyet amiri Celal Özgür Öz'ün suçlular için bir mesajı var: "Polisin tekniklerinin tükendiğini veya tükeneceğini düşünmesinler."
İstanbul Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği kapılarını ilk defa Pazar SABAH'a araladı. Gasp Büro'da görev yapan polisler, 'İstanbul'un suç avcıları' olarak adlandırılıyor. 160 kişilik sivil polis kadrosu ile bütün ilçelerde görev yapıyorlar. Bu polisler İstanbul'un en azılı ve aranan suçluları ile karşı karşıya kalıyor, yeri geldiğinde silahlı çatışmalara giriyor ve ölümle burun buruna yaşıyor. Onların, kendilerini diğer polislerden ayıran bir özellikleri var. Mesela Dolandırıcılık Masası gibi, yalnızca dolandırıcılık olayları ile ilgili soruşturma yürütmüyorlar. Hırsızlık Masası'nın polisleri gibi sadece İstanbul'da yaşanan hırsızlık olaylarını aydınlatmıyorlar. Çalışma alanları oldukça geniş... Onlar tam 18 farklı ağır suç konusu üzerinde çalışmalarını yürütüyor. İstanbul genelinde yaşanan soygun, gasp, yağma, tehdit, kaçırılma, fidye, intihar, yol kesme, zor kullanarak senet imzalatma, takipli kapkaç ve kundaklama olaylarının tümüne bakıyorlar. Aynı zamanda taciz ve tecavüz gibi cinsel istismar soruşturmalarını da yürütüyor bu ekip. Kamera kayıtlarını inceleme, görüntülerden iz sürme ve delil toplama konularında uzmanlar... Ev ve iş yerlerine baskın yaparak para ve değerli eşyalara "İnceleyeceğiz" diyerek el koyan, insanları kelepçeleyerek gözaltına alan 'sahte polis çeteleri'ni de onlar çökertiyor. Emniyete başvurarak kendilerini mağdur göstermek adına suç uyduran insanların yalan beyanlarını titizlikle araştırarak açığa çıkartıyorlar. Polis suçları ile de Gasp Büro Amirliği'nin sivil polisleri ilgileniyor. Rüşvet, zimmet, dolandırıcılık, örgütlü suçlar, gasp, yağma ve tehdit başta olmak üzere çeşitli suçlara karışan meslektaşları hakkında soruşturmalar başlatıyor ve hukuk sınırlarını aşan gerçek polisleri gözaltına alıyorlar.
"AİLELERİNDEN FİDYE İSTİYORLAR"
2014 yılında 92 suç örgütünü çökerten ve farklı suçlara karışan 512 kişiyi yakalayarak adalete teslim eden Gasp Büro'nun amiri Celal Özgür Öz (36), çalışmalarını ve dinamik ekibinin sırlarını SABAH'a açtı. Emniyet amiri olan ve 17-25 Aralık Darbe Girişimi sonrasında İstanbul Asayiş Şube Müdürü olarak atanan Emniyet Müdürü Yusuf Bengül'ün ekibinde yer alan Celal Özgür Öz, mesailerinin yüzde 70'ini yaşandığı iddia edilen fakat gerçekte yaşanmamış olaylara; polis diliyle 'yalan beyanlar'a ayırdıklarını ifade ediyor.
- 'Yalan beyan' nasıl oluyor? Nasıl ortaya çıkıyor?
- Emniyete başvuran bir kişi kaçırıldığını, parasının çalındığını veya gasp edildiğini iddia ediyor. Araştırınca aslında olayın gerçek yüzünün farklı olduğu anlaşılıyor. Mesela paraya sıkışan bir öğrenci, sattığı cep telefonu için ailesine "Beni gasp ettiler" diyor. Aile şikayetçi olduğunda durumu araştırıyoruz. Aslında gasp olayı yaşanmamış. Para taşıyan kişiler bir süre ortadan kaybolup "Kaçırıldım" diyerek şikayete geliyor. Kendi ailesinden ve yakınlarından para alabilmek için bir adreste saklanan ve "Kaçırıldım. Fidye istiyorlar" diyerek para talep eden insanlar var. Elbette olayların gerçek yüzü ortaya çıktığında bu kişiler hakkında 'yalan beyan' nedeniyle yasal işlem yapıyoruz.
- Gasp polisleri hangi özelliklere sahip olmalı?
- Sokağı iyi bilen, alana hakim, saha ve ekip çalışmasına yatkın polisleri tercih ediyoruz. Soruşturmalarımız ağır suçlardan oluştuğu için biraz gözü kara olmak gerekiyor. Arkadaşlarımızın takip ettikleri şüpheliler genellikle aranan ve geçmişten sabıkalı kişiler oluyor. Çoğu silah kullanıyor, yakalanmamak ve cezaevine girmemek için her şeyi göze alabiliyorlar. Nadir de olsa; işte bu nedenle arkadaşlarımızın kendilerini bir silahlı çatışmanın içerisinde buldukları olaylar yaşanıyor. Sokak çalışmasında iyi kamufle olmak bu yüzden önemli... Sessiz ve derinden yol almak gerekiyor. Herhangi bir mukavemete veya çatışmaya mahal vermeyecek şekilde gözaltı yapılması gerekiyor.
- Soruşturmalarınızı nasıl yürütüyorsunuz?
- Bizim çalışmalarımız yeri geldiğinde uzun soluklu oluyor. Bazen sınırları zorlayacak derecede sabır ve saha çalışması gerektiriyor. Suça karışan kişi veya kişilerin açık kimliklerini ve saklandıkları adresleri bilsek dahi sabırla delillerin oturmasını bekliyoruz. Net bir şekilde delillendirmeden şüphelileri gözaltına almamaya dikkat ediyoruz. Çünkü suçlu veya suçluları gözaltına almaktan öte, tutuklanmalarını sağlayacak soruşturmalar yürütmek bizim için çok daha önemli. Locard Teoremi misali; "Bir ortamı terk eden kişinin, orada bulunduğuna dair iz bırakmaması imkansızdır." Mutlaka açık bir pencere bırakılıyor. Bizim işimiz o pencereden suçlunun dünyasına girebilmek.
SALÇA SÜREREK "KAÇIRILDIM" DEDİ
İstanbul Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü'nün 'Avcı ekibi' son olarak 2014 yılının aralık ayında bir 'yalan beyan' konusunu ortaya çıkardı. İstanbul'da polise başvuran 37 yaşındaki G.A. isimli kadın, kendisini telefonla arayan eşi Gökhan A.'nın zorla İran'a kaçırıldığını ve öldürülmemesi için kendisinden fidye istendiğini söyledini belirtti. G.A., eşinin elleri ve ayakları bağlı halde kanlar içerisinde çekilen ve tanımadığı bir telefon numarasından kendisine yollanan fotoğrafını polislere gösterdi. Soruşturma başlatan polis, olayın senaryodan ibaret olduğunu saptadı. Eşi aracılığıyla ağabeyinden vereceği banka hesabına fidye olarak 30 bin dolar havale yapmasını isteyen Gökhan A.'nın, bir arkadaşının adresinde saklandığı belirlendi. Elleri ile ayaklarını bağlatıp fotoğraf çektiren ve darp edildiği izlenimi verebilmek için yüzüne salça sürdüğü ortaya çıkan Gökhan A.'ya yasal işlem yapıldı.
BANKA TAKİPLİ ÇETELER KISKAÇTA
Ticari taksicileri ve yaşlı kadınları ıssız noktalarda gasp ederek para ve değerli eşyalarını alan suçluların da peşinden koşan gasp polisleri, banka önlerine pusu kurarak, para çeken vatandaşları takip ederek kapkaç yöntemiyle paralarını çalan çetelere de göz açtırmıyor. Dört ay önce banka takipli kapkaç yapan organize bir suç örgütünü takibe başlayan polisler, son olarak bir kişinin bankadan çektiği 60 bin doları çalan zanlıların izini sürdü. Polisler, 70 kilometrelik kamera kayıtlarını inceleyerek zanlıların Gaziosmanpaşa'daki adreslerine baskın yaptı. Üç kişi yakalandı; para sahibine verildi.
KUYUMCUYU SOYUP TATİLE GİTTİLER
Gasp polisleri; kuyumcu, döviz bürosu, banka ve postaneler başta olmak üzere farklı noktalarda yaşanan silahlı soygun olaylarını da çözüme kavuşturuyor. İstanbul'da üçü kadın, altı kişilik maskeli ve silahlı bir soygun çetesi, geçtiğimiz ağustos ayının ilk 12 gününde Küçükçekmece'deki üç kuyumcuyu soydu. Soyguncuların peşine düşen Gasp Büro, soygunların aynı kişiler tarafından gerçekleştirildiğini belirledi. Takibi sürdüren polisler, 9 kilogram ve 250 bin TL değerindeki altınlarla İstanbul'dan kaçan soyguncuların çaldıkları altınlarla tatile gittikleri Antalya'da eşyalı bir villa ve yat kiraladıklarını saptadı. Altınları bozdurarak lüks tatil yapan çete üyeleri operasyonla gözaltına alındı. Altı çete üyesi tutuklandı. Ziynet eşyalarının bir bölümü bulundu.
ÖRGÜTLÜ SUÇLARDA TUZAKLARI ÇÖZÜYORLAR
İstanbul'dafilmlere konu olabilecek bir olayın soruşturmasını yürüten polis, yabancı uyruklu beş kişilik çeteyi çökertti. Emniyetin tespitlerine göre yolda karşılaştığı erkeklerle yardım isteme bahanesiyle konuşmaya başlayan Suriyeli bir kadın, telefon numaralarını aldığı kişilere buluşma teklif etti. Kadının erkek suç ortakları, buluşma noktalarına gelerek kendilerini kadının ağabeyleri olarak tanıttı. Tuzağı hazırladıktan sonra buluşma yerlerini suç ortaklarına mesaj yoluyla ileten kadın buluştuğu kişiler için "Beni taciz ediyor" dedi. Olay yerlerine gelen kişiler, kadının buluştuğu çok sayıda erkeği gasp etti. Tuzağı açığa çıkartan Gasp Büro çeteyi Fatih'te çökertti.
'KARDEŞE TACİZ' İFTİRASIYLA GASP
Avcı polisler, sokaklarda yaşanan gasp ve takipli kapkaç olaylarına da sıcağı sıcağına müdahale ediyor. Organize çalışan çetelerin elemanları, yaşları 18'den küçük öğrencilere yaklaşarak "Kız kardeşime mesaj atarak taciz etmişsin. Cep telefonunu ver kontrol edeceğim" diyor ve telefonu aldıktan sonra kaçıyor. Sokak olaylarına müdahale eden polisler için güvenlik kamerası kayıtlarının hayati önem taşıdığı ve bunun için mağdurların vakit geçirmeden polise giderek şikayetçi olmaları gerektiğinin altı çiziliyor. Kamera kayıtlarının olayların çözülmesindeki öneminin altını çizen emniyet yetkilileri; soygun, yağma ve silahlı gasp olaylarında mağdurların vakit geçirmeden emniyete şikayetçi olmaları gerektiğini ifade ediyor. Issız olan noktaları mesken tutan sokak gaspçılarının hedefinde kadınların; özellikle de yaşlı kadınların bulunduğu belirtiliyor.