Zaman ilerliyor ve biz Arkeoloji Bölümü mezunları hayata geç kalıyoruz. Uğrunda emek verdiğimiz mesleğimizi yapamayışımız bir kenara, özel sektörde ve devletin genel lisans mezunları için yaptığı açıktan alımlarda Arkeoloji bölümüne kapılar kapalı durumda. İmkânlar içerişinde imkânsızlığa terk ediliyoruz. Arkeolojik açıdan oldukça zengin ülkemizde bizler için istihdam mümkün ve gayet gereklidir. Ülkemizin dünya turizm sektöründe ilk üçe girme hedefinde başarılı olmasının yolunun kültür turizminden geçtiği aşikârdır. Kültür başkenti olan ülkemizde kültür sadece lafta değerli değilse devletin en kısa sürede sayısı 12000 mezun işsize ulaşan bu işsizlere her yıl üniversitelerin arkeoloji bölümünden mezun olan 2850 kişi daha eklenmektedir. Buna karşın yılda atama sayısı bu sayının yüzde 1'i dahi değildir. Bu duruma bir çözüm bulmasını, mezun olanlara sosyal devlet anlayışı kapsamında istihdam olanaklarının yaratılması gerektiği tarafımızca çok net görülmektedir.

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu bu konuda rekabet edilemeyecek seviyede zengindir. Ancak müzelerdeki arkeolog eksikliğinden yavaş ilerleyen kazılar ülkenin bu alanda hızla gelişmesine engeldir. Ülkemizden kaçırılan eserlerle farklı ülkelerde birçok müze açılmıştır, eserleri korumak geri almaktan daha fazla mesai gerektiren bir durumdur. Bu konuda şüphesiz arkeologlara fazlaca ihtiyaç vardır. Müze gelirleri yüzde 39 artış gösterdiği bir dönemde arkeolog istihdamı artmamış hatta 2014 Kasım ayı alımlarında arkeologlar için 0 (Sıfır) kadro hüsranından sonra umudumuzu bir bütün yitirme aşamasına gelmiş durumdayız. Bunu ortaya koyan en önemli veri son 8 yılda 230 arkeoloğun istihdam edilmiş olmasıdır. Sayısı 12.000’i geçen mezun işsiz arkeologlar olarak Özel sektörde istihdam edilemeyen bu meslek grubu sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde çalışmakta bu da sorunun büyüyerek süregelmesine neden olmaktadır, Arkeolog istihdamının arttırılması devlet maliyesine yük değil aksine katma değer sağlar.

Müzelerde uzman arkeolog ihtiyacı oldukça fazladır. Çünkü müze uzmanları arkeolojik araştırmalara yetişememekte, depolardaki eserlere gerekli zamanı ayıramamakta sadece günlük bürokratik işlerle uğraşmaktadır. Hatta bir müze müdürünün mevcut personelinin yetersiz olduğu, bu nedenle kurtarma kazılarına dahi yetişemedikleri geçtiğimiz aylarda ulusal basında yer almıştır. Arkeologlar olarak, Sayın Ömer Çelik’in de dile getirdiği gibi :’’Bir ülkenin tarihsel hikâyesinin tanıtımı için’’ olmazsa olmaz olan müzelerin sayısının arttırılmasını buna bağlı olarak arkeolog istihdamının artmasının sağlanması ile mümkün olacağını düşünmekteyiz.

Taleplerimiz

1) 10600 nolu dosyada gecen 234 sözleşmeli teknik hizmet kadrosunun ivedilikle onaylanmasını,

2) 2015 /1 Nisan ataması için öngörülen 62 arkeolog kadrosunun kesintiye gidilmeden kullanılmasını, 3) 2015 yılı içerisinde "Hizmet Alımı" projesi çerçevesinde arkeolog istihdamı yapılması,

4) Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı kadro yapısına dâhil edilen 56 kadronun Nisan 2015/1 atamasında kullanılmasını,

5) Çanakkale Savaşları Gelibolu Alan Projesinde kayda değer sayıda arkeolog istihdamı yapılmasını, talep ediyoruz.

Çözüm Önerilerimiz

1) KUDEB’lerin tüm il ve ilçe merkezlerinde zorunlu olmasını,

2) MTA, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gümrükler, Belediyeler vb. kurumlarda arkeolog kadrosunun zorunlu olmasını,

3) MEB’de Arkeolojinin ders olarak konulması ve bu derslere arkeologların girmesinin sağlanmasını,

4) Arkeoloji Ara