GENEL
Aktif Sen'den Dönem Sonu Değerlendirmesi
2012-2013 Eğitim-Öğretim yılının ilk yarısını acısıyla tatlısıyla tamamladık. (Sanırım acısı biraz fazla oldu) Bu dönemin, son 15 yılda en köklü değişikliklerin yapıldığı ve uygulandığı dönem olduğunu görüyoruz. Bu değişiklikler birçok zorluğu da beraberinde getirdi. Özellikle sınıf öğretmenleri, beşinci sınıf öğrencileri, okul idareleri, norm kadro fazlası durumuna düşen veya özür durumu ataması bekleyen öğretmenlerimiz açısından hayli zor bir yıl oldu.
Değerli Meslektaşlarım;
Kim hangi gözle bakarsa baksın eğitim sistemimizin temel taşları (paha biçilmez cevherleri) sizlersiniz. Hangi teknolojik gelişme olursa olsun, hangi yeni eğitim sistemi uygulanırsa uygulansın öğretmenin yerini tutacak ikinci bir kişi, sistem ya da nesne yoktur. Geçmişten günümüze, toplumlarda öğretmenler yeri başka kişi ve kavramlarla doldurulmayacak insanlardır. Peygamberlerin insanlığın öğretmenleri olduklarını ve ilk insanın bir peygamber olduğunu düşünürsek toplumların öğretmene olan ihtiyacını ve öğretmenin toplum için ifade ettiği kamil manayı daha iyi fark etmiş oluruz. Sizler bin yıllardır yaptığınız gibi geçen yarıyılda da dünyanın imarı, insanlığın ihyası, ve yarınların inşası için ilgililerin ilgisizliğine, yetkililerin gamsızlığına, dostların vefasızlığına rağmen hak ettiğiniz ve beklediğiniz sosyal, kültürel, mesleki, ekonomik ve inanca dair haklarınızı sağlamayarak görevini ihmal edenlere inat görevlerinizi hakkıyla yapmaya çalıştınız, okulları eviniz, öğrencileri çocuklarınız bildiniz ve vicdanlarınızda, hakkın ve halkın nazarında bir kez daha kazandınız.
İnsanlığın Öğretmeni bir Hadis-i Şeriflerinde; "Ya ilim öğreten, ya ilim öğrenen, ya dinleyen veya bunları seven ol. Sakın beşincisi olma! Yoksa helak olursun." Buyuruyor. Siz ilim öğreten olmayı seçerek kutlu müjdenin baş aktörü oldunuz. Beşincisi olanlar sizi, insanlığa insanlığı öğretme yolunuzdan döndüremez ki..
Şahsım, kurumum ve milletim adına işini hakkıyla yapan yönetim ve denetim personeli, öğretmen, şef, memur, yardımcı hizmetler personeli ve diğer tüm meslektaşlarıma öğretmeni tarafından başı okşanan çocuğun gözlerindeki mutluluk kadar sıcak, öğretmeninin çocuğuyla ilgisinden memnun olan velinin gönlündeki hisler kadar minnet dolu, görevini hakkıyla yapmış meslektaşımın kalbindeki kadar huzur dolu teşekkürlerimi sunuyorum.
Hepinize sevdiklerinizle birlikte sağlık, huzur ve mutluluklarla dolu, kazalardan/belalarda uzak bir tatil diliyorum.
Sevgili Öğrenciler;
Kendinize, ailelerinize ve öğretmenlerinize karşı sorumluluklarınızın gereği olarak beş ay boyunca öğretmenlerinizin yönetiminde, ailelerinizin gözetiminde hepiniz az ya da çok çalıştınız.
Artan nüfusla beraber hayatınız hep sınavlarla dolu olsa da, ömrünüzün yaşınıza uygun oyun vb. etkinliklerle geçmesi gereken yıllarını ağır sorumlulukları taşıyarak geçirmek zorunda kalıyor olsanız da; iyi bir geleceğin planlı çalışmayla mümkün olacağını bilerek ısrarla düzenli çalışmaya, devam edin. Hayat testlerden ibaret değildir, kitap okumayı, bir şeyler yazmayı alışkanlık haline getirmeyi unutmayın.
Okulda işler yolunda gitmiş veya sınavlarda sorular hep çalışmadığınız yerlerden çıkmış olabilir. Geçen dönem yaptığınız çalışmalar karnenize nasıl yansır bilemem. Ama bildiğim bir şey var sizin varlığınız dünyadaki bütün karnelerden daha kıymetlidir. Karneniz nasıl olursa olsun sizin yüzünüz hep gülücüklerle, gönlünüz şayet siz isterseniz ikinci dönemin birinci dönemden daha başarılı olacağına dair özgüven ve inançla dolu olsun. Sizin sizden vazgeçemeyecek en sıkı dostunuz en samimi destekçileriniz aileniz ve öğrenmelerinizdir. Lütfen onların kıymetini iyi bilin. Tatilde tatilin okul döneminde derslerin hakkını vermek lazım.
Saygıdeğer Veliler;
2012-2013 öğretim yılının birinci yarıyılı sona erdi. Çocuklarınız 25 Ocakta eve sizin karnelerinizle birlikte gelecekler. Karneler, çocuklara teslim edilerek eve gönderilmekle beraber aslında sadece öğrencilerin değil eğitimin tüm paydaşlarının başarısını veya başarısızlığını yansıtmaktadır. Çocuğunuzun başarısından ebeveynler olarak onlara destek olma, imkan hazırlama vb. gerekçelerle kendinize pay çıkardığınız gibi-ki hakkınızdır- başarısızlıklarında da en az onlar kadar sorumluluğunuz olduğunu unutmamanızı öneriyorum.
Öğretim, eğitimin önemli bir ayağı olmakla birlikte eğitimden beklenen aslında hayatın tüm renklerini, başarılarımızla başkalarının başarısızlığını suiistimal etmeden mutlu olunabileceğini, zaman zaman başarısız olsak bile arkadaşlarımızın başarılarıyla da iftihar edebileceğimizi çocuklarımıza (ve büyüklerimize) öğretmesidir. Aslında gerçek başarı vezir olmadan önce adam olmak değil midir?
Alınan karnenin aslında velinin karnesi olduğu gerçeğini hatırlatarak karnesi çok iyi olan velilerimizi tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Karnesinde problem olan velilerimizi de nerede hata yaptıklarını, neyi eksik yaptıklarını düşünmeye ve aynı hataları bundan sonraki dönemlerde yapmamaya özen göstermelerini öneriyorum.
Sayın Bakanlık Yetkilileri,
Bütçeden eğitime ayrılan payı her yıl önemli ölçüde arttırmayı başarmanız, okullaşma oranını arttırmanız, son 10 yılda sizden önce yapılan dersliklere yakın sayıda derslik yaparak sınıf mevcutlarını düşürmeniz, 4+4+4 sistemiyle ilkokul ve ortaokul öğrencilerini ayrı ortamlarda eğitime almanız, bundan sonra tüm çocuklarımızın lise mezunu olması için gerekli sistemi kurmanız, milletimizin beklentileri doğrultusunda Kurn-Kerim ve Siyer derslerini seçmeli ders olarak tüm öğrenci ve velilerimize sunmanız, öğrenci kıyafet yönetmeliğini değiştirerek serbest kıyafet uygulamasını getirmeniz bu dönemde yaptığınız alkışlanacak çalışmalardı. Ve bu çalışmalardan dolayı tebrik ediyoruz.
Ancak bu güzel çalışmalarınıza rağmen öyle hatalar yaptınız ki sanırım bu dönem karnesinde en çok zayıfı olan siz oldunuz. Ama ne yapalım, zayıflarınız çok da olsa siz bizim bakanlığımızsınız, kırık notlarınızı düzeltebilmeniz için katkı sunmak ta hep beraber vazifemiz. Tabi bu arada sizin bol zayıflı bir karnenin sahibi olarak ben bu dönem bana destek olacakları dinlemediğim için başarılı olamadım hakikatini kabullenmeniz zayıflarınızı kurtarmanızı kolaylaştıracaktır.
Evet, bu dönem zayıflar zinciri Eğitim sistemimize son derece önemli katkılar sunabilecek 4+4+4 sistemini bir oldu-bittiyle ve eğitimin vazgeçilmez uygulamacıları yönetici ve öğretmenler ile velilere bile yeterince anlatmadan uygulamaya koymanız ile başladı.
Ardından öğretmenlerin norm kadro fazlası olup olmama belirsizliği, okul türleri arasında geçiş süreçleri son derece başarısız yönetildi. Hele azıcık çalışmayla geçer not alınabilecek özür durumu atamalarında nasıl başarısız olabildiniz hala anlayabilmiş değiliz. Eğitimin baş aktörü olarak lisansüstü eğitimi yönetmeliğine rağmen atama kılavuzunda özür durumu olmaktan çıkarma suçunuzu disipline sevk etseydik kesin okuldan atılmıştınız.
Norm kadro fazlası veya özür durumundan gitmek istediği yere gidemeyen öğretmenleri alan değişikliği adını verdiğin bir uygulamaya dahil olmak zorunda bırakmanız son derece çirkin bir davranıştı. , Hele mecburiyetten dolayı alan değiştirip yeni alanında mutlu olamayanları eski yerine dönmek isteyenlere fırsat veriyoruz diyerek ölümü gösterip hastalığa razı etmeniz fırsatçılık olarak algılandı ve pek hoş karşılanmadı.
Yönetmeliklerinde her şey açık açık anlatılmasına rağmen yönetici atama çalışmalarında niçin başarılı olamadığınızı anlamakta zorlanıyoruz. Acaba kötü arkadaşlar edinerek görevlerinizden koptunuz mu? diye sormak geliyor içimizden. Hele yaşadığınız yönetici atamalarında sınavı kaldırsak mı?, acaba mülakatla mı atasak yöneticileri şeklindeki tereddütleriniz çalışmalarıyla sınıf geçemeyen öğrencinin sınıf geçmek için torpil aramasına benzedi.
Bir de son dönem birlikte ders çalışmak için belirlediğiniz şube müdürü kadroları için akrabalık bağlarından çok çalışkanlık ve başarı kriterini dikkate almanızı öğretmenleriniz olarak tavsiye ediyoruz.
Anadolu Lisesi öğretmen atamaları da karmakarışık oldu. Anadolu kadrosunda olanlar ile mevcut öğretmenlerden bu kadroya geçecekleri karşı karşıya getirmeniz şart mıydı? Kitaplarınızda hepsinin çözümleri açık açık yazıyordu. Keşke kendi kanaatlerinizi kitabın ve bilginin gücüyle destekleyebilseydiniz.
Değerler eğitiminde verdiği sözü tutmak önemlidir. Yönetmeliklerde her yıl kariyer basamakları sınavı yapacağız diye söz verdiğiniz halde yıllardır bu sözünüzü tutmamanız hiç etik olmadı. Keşke ya söz vermeseydiniz, ya da verdiğiniz sözü tutsaydınız.
Son olarak fikri hür vicdanı hür nesiller yetiştirmeyi hedef olarak belirlerken, yasalara bağlı, milletin değerleriyle barışık olmayı, olduğu gibi görünüp göründüğü gibi olmayı model insanın özelliklerinden sayarken Anayasa da yazan din ve vicdan hürriyetine, inanç hürriyetine rağmen çalışanlarını inançlarıyla meslekleri arasında tercihe zorlayan kılık kıyafet düzenlemesini değiştirmenizi beklerdik sizden. Ümidimiz aciliyeti olan bu ödevi bir an önce yapmanızdır. Çünkü geçmişte bu ödevleri yapmayanlar okuldan atıldılar.
Öğretmenler görevleri gereği son derece sabırlı ve hoşgörülü insanlardır. Bu nedenle pek çok hatayı affederler. İyi niyetine ve samimiyetine inandıkları öğrencilerinin sınavlardan aldıkları zayıfları, ders ve etkinliklere katılım notlarıyla, kanaat kullanarak düzeltirler. Öğretmenlerin affedemeyeceği suç, kanaat kullanmadıkları zayıf not öğretmene saygısızlıktır
Eğitim çalışanlarımızın gönüllerindeki güzellik sizin de yukarıda saydığımız tüm zayıflarınızı kanaat kullanarak, ders ve etkinliklere katılım puanını yüksek vererek düzeltilebilir. Emin olun bu zayıfları ikinci dönem kurtarmanıza yardımcı olurlar.
Ancak öğretmenini aşağılayan, ona saygısızlık eden, kaba davranan öğrenci de ağzıyla kuş tutsa sınıf geçemez.
SINIF GEÇMEK İÇİN GÖREVLERİNİZİ ELİNİZDEN GELDİĞİNCE EKSİKSİZ YAPMAYA ÇALIŞACAĞINIZA İNANMAK İSTİYORUZ.
HEPİNİZE İYİ TATİLLER