Akdağ, TBMM'de gazetecilerin, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde sağlık çalışanlarına karşı darpa yönelik sorularını yanıtladı.

Konuyu yakından takip ettirdiğini belirten Akdağ, koydukları kurallara göre, ilgili sağlık kuruluşunun, bu tür olayları vakit geçirmeden Sağlık Bakanlığı'na bildirmesi gerektiğini anımsattı. Akdağ, konunun, üniversite ve yönetimiyle görüşülmesi için talimat verdiğini belirtti.

Bu tür olayları kesinlikle kabul etmediklerini ifade eden Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Buna benzer olayların müsebbibi kimse, bunlar derhal yargı tarafından en kısa zamanda cezalandırılmalıdır. Olaydan sonra, olayın müsebbipleri olduğu düşünülen kişiler serbest bırakılmış. Bu aşamada yargının işine karışmak istemiyoruz ama doğrusu, sağlıkçılara saldırı konusunda yargımızın çok daha hassas davranmasını bekliyorum. Bunu yapanların yanına kar kaldığında, hakikatten biz çok zorlanıyoruz. Büyük bir fedakarlıkla görevlerini yapan sağlıkçılara karşı kim yanlış bir davranışa girmişse; ister sözel ister fiziksel anlamda bir şiddet teşebbüsü ya da eylemi varsa, bunun yargı tarafından behemehal olması gerektiği biçimde değerlendirilmesi ve suçluların da cezasını bulması lazım. Yargıdan bunu bekliyorum. Kamuoyu önünde de yargımıza bu şekilde seslenmek istiyorum. Bu hassasiyet, bizim için önemli. Biz meselenin bu tarafını takip ediyoruz, edeceğiz, işin peşini de bırakmayacağız. Bu olayda, saldırıda bulunduğu ifade edilenler okumuş yazmış insanlar. Bir yaptırım olmadan hakikaten iş zor, hassasiyet bekliyoruz.''

Akdağ, şiddet uygulayanlardan birinin hemşire olduğu iddiasının sorulması üzerine, konunun yargıda olması nedeniyle yorum yapmasının doğru olmayacağını belirtti. Akdağ, ister hemşire, ister güvenlik görevlisi bu işe yol açanların mesleği ne olursa olsun, şiddetle cezalandırılmasını talep ettiğini, bunu beklediğini kaydetti.

Sağlık çalışanlarına yönelik cezanın artırılmasının gündemde olduğunun anımsatılması üzerine Akdağ, bu konuda Adalet Bakanlığı ile çalıştıklarını bildirdi.