GENEL
Aile yardımı ödemesinde yanlış yapılıyor
23 Kasım 2013, Cumartesi
Ben bir kamu kurumunda memur olarak çalışıyorum. 02.01.2009 tarihinde evlendim ve eşimin önceki eşinden 17 yaşında kızı var. 3 yıl önce kurumuma eşimin kızını da üvey çocuk olarak bildirdim ve maaşımda çocuk yardımı alıyordum, şimdi bu yardımı kesmek istiyorlar yanlışlıkla vermişiz diyorlar. O çocuk senin üvey çocuğun değil deyip çocuk yardımı ve tedavi yardımı almam için illaki benim nüfusumda olması gerekiyormuş, Türk Medeni Kanununa göre üvey evlat nedir? Kurumumun yaptığımı doğrumu ne yapmam lazım?
Öncelikle sorunuza göre kurumunuzun aile yardımıyla ilgili uyguladığı işlemin doğru olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü, 657 sayılı Kanunun aile yardımı ödeneğini düzenleyen 202 nci maddesinde; Evli bulunan Devlet memurlarına aile yardımı ödeneği verileceği, bu yardımın, memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için 2.134, çocuklarından herbiri için de 250 gösterge rakamının (72 nci ay dahil olmak üzere 0-6 yaş grubunda yer alan çocuklar için bir kat artırımlı) aylık katsayısı ile çarpılması sonucu elde edilecek miktar üzerinden ödeneceği, Devlet memurunun, geçimini sağladığı üvey çocukları için de bu ödeneğin verileceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer yandan, Türk Dil Kurumunun yaptığı tanıma göre üvey evlat; karı kocanın her birine göre öbürünün ayrı bir eşinden dünyaya gelmiş olan evlat olarak tanımlanmaktadır.
Türk Medeni Kanununda ise üvey çocukların tanımı yapılmamış, ancak, bu Kanunun Üvey çocuklar başlıklı 338 inci maddesinde; 'Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler. Kendi çocuğu üzerinde velâyeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder.' hükmüne yer verilmiştir.
Evlat edinmeye ilişkin düzenlemeler ise Türk Medeni Kanununda detaylı bir şekilde düzenlenmiş olup, üvey evlattan çok farklı bir husustur ve mirastan yararlanmaktadır. Üvey evladın ise böyle bir hakkı yoktur.
Bu açıklamalar çerçevesinde kurumunuz üvey evlatla, evlat edinmeyi bir birine karıştırmışa benziyor ve bunun faturasını da size çıkartmak istiyor. Yapmış olduğumuz açıklamalar çerçevesinde kurumunuza müracaat ederseniz üvey kızınız nedeniyle almış olduğunuz aile yardımı ödeneğini sizden geri almayacaklardır. Ne diyelim bütün sorunlarınız böyle olsun ve Allah beterinden esirgesin.
YÖK Başkanı denklik mağdurlarının sorununu çözmelidir
Suriye üniversitelerinden mezun olan çok sayıda Türk Vatandaşı denklik belgesi alamadığı için ciddi bir sıkıntı yaşamaktadır. Uzun süredir Suriye'de devam eden iç savaş ve Ülkemizin Suriye ile yaşadığı sıkıntıların faturası Suriye üniversitelerinden mezun olup ta YÖK'ten denklik belgesi alamayan öğrencilere de çıkmaya başladı.
Suriye üniversitelerinden mezun olan öğrencilerin Türkiye'de işe girebilmeleri için YÖK tarafından 'Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği' gereğince denklik belgesi almaları gerekmektedir.
Mezkûr Yönetmeliğe göre yurt dışında öğrenim gören öğrencilerin denklik belgesi almasının prosedürü uzun bir süreç gerektirmektedir. Yine bu Yönetmelikte denklik belgesi verilebilmesi için ilgili ülkelerle yazışmalar yapılmasını gerektirmektedir. Ancak, Suriye'de süren iç savaş bu Ülkeyle yazışmaların yapılmasını imkânsız hale getirmiş ve bu belgelerin iç savaş nedeniyle resmi yazışma yapılamadığından temin edilemediği Dışişleri Bakanlığı tarafından YÖK'e resmi yazıyla bildirilmiştir. (Bize gelen bilgiler bu yöndedir)
Hal böyle olunca, Türk Vatandaşı olup da Suriye'de yükseköğrenim görenlerin denklik belgesi alamadığı için ciddi bir mağduriyet yaşaması kaçınılmaz olmuştur. Denklik başvurusu yapıp da uzun süreden beri denklik belgesi alamayanların mağduriyetleri de her geçen gün artarak devam etmektedir.
Sorunun nasıl çözüleceği açıklayalım
Öncelikle sorunu çözecek kişiden başlayalım. Sorunu gündemine alacak, onu dert edinecek ve çözecek kişi YÖK Başkanıdır.
Öğrencilerin denklik belgesi almada mağduriyet yaşadığı ilgililerin hem fikir olduğu bir konudur ancak, mağduriyet yaşayanlarının bilinmesi sorunu tek başına çözmüyor. Denklik belgesi alamayan öğrencilerin sorununun çözümü için YÖK Başkanı tarafından inisiyatif alınması ve sorunu çözecek şekilde adım atılması gerekmektedir.
Bize göre YÖK'ün yapması gereken yukarıda belirtmiş olduğumuz Yönetmeliğe geçici bir madde ekleyerek ya da YÖK Genel Kurulu veya Yürütme Kurulu tarafından bir karar alınarak geçici süreliğine denklik belgesi verilmesinin önü açılmalıdır.
Sonuç olarak YÖK Genel Kurulu veya YÖK Yürütme Kurulu tarafından alınacak bir kararla savaş bitinceye kadar geçici süreliğine de olsa denklik belgesi verilmelidir ya da Yönetmeliğe geçici bir madde eklenmeli ve bu geçici maddede; savaş vb. olağanüstü haller durumuna göre nasıl bir işlem yapılacağı ve hangi belgelere göre denklik belgesi verileceği düzenlenmelidir. Savaş sonrasında da süreç normalleşince gerekli inceleme ve araştırma sonucuna göre şayet yalan beyanda bulunanlar var ise haklarında işlem yapılmalıdır. Yeterince savaş mağduru varken bir de bizler küçük inisiyatifler almayarak yeni savaş mağdurları oluşturmayalım ve bu çocuklardan birisinin bizim çocuğumuz olduğu varsayımıyla hareket ederek ne yapılması gerekiyorsa onu yapalım ve sorunu çözelim.
(Ahmet Ünlü/Yeni Şafak)