SAĞLIK
Aile hekimleri iş bıraktı
İzmir'de hastalar kapıdan döndü
Aile Sağlığı
ASM'lerde çalışan doktor, hemşire, ebe, laborant ve sağlık teknisyenlerin acil servislerde nöbetçi olarak görev almasını, aile hekimlerine en az 16 saatlik nöbet ve yurtdışında görev yapan hekimlere mecburi hizmet muafiyetini de kapsayan torba yasa tasarısını protesto eden sağlık çalışanları bir günlüğüne iş bıraktı, vatandaşlar tedavi olmak için gittiği sağlık ocaklarından elleri boş döndü. Vatandaşlar mağduriyetlerini dile getirirken, aile hekimi Nedret Kuralay ise, "Ben acil bir hasta olsam aile hekimlerinin nöbet tuttuğu bir acil servise gidip kendimi teslim etmem" dedi.
HASTALAR ŞOKE OLDU
Sabah saatlerinde sağlık ocağına gelerek iğne vurulmak isteyen bir vatandaş, iş bırakma eyleminden haberi olmadığını belirterek, "Daha evvelden haberim olsaydı gelmezdim. Canımız sıkıldı, grev varmış, iğne olamadım. Üzüldüm, döndüm eve gidiyorum" dedi. Sağlık ocağının kapısından dönen başka bir vatandaş ise, "Kimse yok, doktorlar yok. Grev yapmışlar, ben de şoke oldum. Herhalde yetkililer ilgilenir bu işi çözer ben birey olarak ne yapabilirim ki. Her zaman hastaneye gidip sıra almak çok zor. Aile hekimliği iyi bir sistem ama grev yapmalarına üzüldüm" diye konuştu.
ADANA
Aile Sağlığı Merkezlerine gitmeyen yaklaşık 400 aile hekimi, Halk Sağlığı Müdürlüğü bahçesinde toplanarak basın açıklaması yaptı. Kent merkezinde hizmet veren 112 Aile Sağlığı Merkezi'nin açılmadığını belirten Adana Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Kadir Tuncel, özlük haklarını kaybetmemek için acil servislerde çalışmayacaklarını söyledi. Yaptıklarının siyasi bir eylem olmadığını belirten Tuncel, "Adana'daki aile hekimleri olarak, tüm Türkiye'deki aile hekimlerinin yaptığı 4 Aralık eylemine destek veriyoruz. Bugün hiçbirimiz çalışmıyoruz. Aile hekimlerine uygulanan şiddeti kınıyoruz. Acılarımız çok büyük, genç yaşta kardeşlerimizi kaybediyoruz. Dövülüp, yaralanıyoruz. Bırakın bunları öldürülüyoruz. Özlük haklarımızı kaybediyoruz" dedi.
Çıkarılmak istenen yönetmelikle aile hekimlerinin bir çok hakkını kaybettiğini belirten Tuncel şöyle devam etti:
"Dünyanın hiçbir yerinde görülmüş şey değil. Yükümüz artıyor, maaşımız kesiliyor. Sağlık Bakanı çıkıyor, 'Aile hekimlerini eğiteceğim' diyor. Bunun olmayacağını biliyor. Tüm bilim dünyası buna gülüyor. Altındaki genel müdür kalkıyor, 'Biz onu demek istemedik, yeşil alanda çalıştıracağız, hafta sonuna koyacağız. İşlerinden güçlerinden kalmayacaklar' diyor. Bakanı uyarıyorum. Böyle bir eğitim olmaz. Altındaki müdürünü uyarıyorum. Hafta sonu dinlenme hakkıma dokunma. Ben bir emekçiyim. Hafta içi çalışıyorum. Hafta sonumu da karımla çocuklarımla geçirmek istiyorum. Özrünüz kabahatinizden büyük. Maaşımızı kesiyorsunuz, iş yükümüzü arttırıyorsunuz, biz de bunlara yeter diyoruz."
ADIYAMAN
Adıyaman Aile Hekimleri Derneği tarafından Adıyaman Eğitim Toplum Sağlığı Merkezi önünde gerçekleştirilen eyleme Adıyaman Tabip Odası, sendikalar ve diğer sağlık çalışanları destek verdi.
Bir gün iş bırakan aile hekimleri adına basın açıklaması yapan Adıyaman Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Murtaza Baykan, "Saymakla bitirilemeyecek nice angarya işler yapmaktayız. Son olarak, TBMM Sağlık Komisyonu'nda kabul edilen torba yasa ile, aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına, hastanelerin acillerinde nöbet görevi getirilmiştir. Gündüz yaptığımız mesainin arkasından, nöbet adı altında hastanelerde çalışmamız istenmektedir. Unutulmamalıdır ki; acil tıp ve aile hekimliği, görev ve sorumlulukları bakımından iki ayrı tıp disiplinidir. O yüzden, aile hekimlerine görev tanımları dışında verilen bu görev de angaryadır. Avrupa Aile Hekimleri Birliği de, acil servislerde çalışmanın aile hekimlerinin görev kapsamında olmadığını açıklamıştır. Biz aile hekimleri, sadece aile hekimliği yapmak istiyoruz. Biz aile hekimleri, ailelerimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Biz aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı'nın yanlış politikalarının sonuçlarını bertaraf etmek üzere, dolgu malzemesi olarak kullanılmak istemiyoruz. Sağlık Bakanlığı bu uygulamada ısrar ettiği takdirde, esas görevimiz olan koruyucu sağlık hizmetlerinde oluşacak aksaklıkların sorumlusu aile hekimleri değil, Sağlık Bakanlığı olacaktır" dedi.