GENEL
75 bin üniversiteli hiç nitelik aramayan işe girdi
Işıl Kurnaz’ın raporu
Uyumsuz eşleşme ve aşırı eğitimlilik, Uluslararası Standart Meslek Sınıflaması (ISCO 08) ve Uluslararası Standart Eğitim Sınıflandırması (ISCED) kullanılarak objektif olarak ölçülebiliyor. Bu 2 sınıflandırma ile meslek grupları, nitelik düzeyleri ve eğitim seviyeleri arasında ilişki kurulabiliyor. Bu yöntemle uyumsuz eşleşme, mezuniyet derecesine göre tanımlanıyor.
Gazi Üniversitesi’nden Işıl Kurnaz, TOBB Üniversitesi Sosyal Politikalar Merkezi’nde verdiği seminerde, TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarından yararlanarak uyumsuz eşleşme düzeyini araştırdı ve bir rapor hazırladı.
Rapora göre, istihdamda yer alan üniversite mezunlarının hangi mesleklerde çalıştıklarının incelenmesi gerekiyor. Kurnaz’ın analizine göre; Mart 2014 itibariyle Türkiye işgücü piyasasında 15 - 64 yaş grubunda üniversite eğitimini tamamlamış olan kişiler açısından aşırı eğitimlilik oranı yüzde 31.8. Yani, Türkiye’de istihdam edilen her 10 mezundan 3’ü yaptığı işin gerektirdiğinden daha yüksek eğitime sahip.
Ya büroda, ya satışta
Bununla birlikte, istihdamdaki üniversite mezunu gençlerin yüzde 54.3’ü niteliklerinin altındaki işlerde çalışıyor. Başka bir ifadeyle, işsizlik baskısı karşısında daha düşük ücret düzeyleri ve daha düşük kariyer imkânları sunan işleri kabul etmiş durumdalar. Türkiye işgücü piyasasında yaptıkları işe göre daha eğitimli olanların, büyük ölçüde büro hizmetlerinde çalıştıkları ve hizmet - satış elemanı olarak istihdam edildikleri görülüyor. Diğer taraftan, 15 - 64 yaş grubunda üniversite eğitimini tamamladığı halde hiçbir nitelik gerektirmeyen bir işte çalışan tam 75 bin kişi var.
Mühendis çıkan Ali güvenlikçi olursa...
Bir örnek vermek gerekirse, büyük umutlarla prestijli bir üniversitede mühendislik eğitimi almış olan Ali, kendi mesleğinde uzun süre iş aramış ancak bulamamış olsun. Daha sonra kendisine bir kariyer stratejisi geliştirsin ve sadece iş hayatına bir başlangıç yapabilmek düşüncesiyle, “bizim için fazla donanımlısınız” diye yüzüne kapanan çok sayıda kapının ardından, bir güvenlik şirketinde işe girmiş olsun.
Her sabah işe giderken gerçekte o iş için uygun eleman olmadığını bilen Ali, belki bir iş tecrübesine sahip olacak ve çalışması karşılığında belirli bir gelir elde edecek. Ancak hem eğitimine göre düşük kazanç elde edecek, hem de mesleki nitelikleri kaybolacak ve belki de bir daha mühendis olarak çalışamayacak. Dahası, işinden yeterince tatmin olmayacak ve muhtemelen bir işi olduğu halde iş aramaya devam edecek.
Refahı olumsuz etkiliyor
Ayrıca, Ali’den önce o iş için uygun niteliklere sahip olduğu düşünülen, düşük eğitime sahip Mehmet’in işsiz kalmasına ve hatta işsiz kalmasına neden olacak.
Yeni strateji ‘aşırı eğitim’
Türkiye’de istihdamda yer alan üniversite mezunu her 2 gençten birinin aşırı eğitimli olması, okuldan işe geçiş sürecinde yaşanan zorlukları yansıtıyor.
Bu açıdan, Türkiye’de ilk kez işgücü piyasasına giren gençler, aşırı eğitimliliği büyük ölçüde bir “kariyer stratejisi” olarak benimsiyorlar.
iş hayatında bir başlangıç yapabilmek adına, iş tecrübesi eksikliğini telafi edebilmek için nitelik düzeylerinin altındaki işleri kabul ediyorlar.
Alarm zili çalıyor
Yükseköğretime katılım oranının giderek genişlediği Türkiye’de, bir taraftan eğitimli genç işsizliğinin, diğer taraftan eğitim düzeylerine ve / veya eğitim alanlarına uygun olmayan işlerde çalışanların sayısının yüksek olması, eğitim - istihdam ilişkisinin alarm verdiğini gösteriyor.
Diploma işe yarıyor mu?
Daha yüksek bir eğitim düzeyine sahip olmak, gerçekten de daha yüksek kazanç, daha iyi kariyer fırsatları ve daha az işsizlik riski anlamına geliyor mu?
Üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranı yüzde 8.7. Bu oran, gençlerde yüzde 30’lara yükseliyor. OECD verilerine göre; Türkiye’de her 10 çalışandan 4’ü yapmakta olduğu işe göre daha yüksek eğitim düzeyine sahip. Bu kişilerin, aslında daha zorlu ve daha iyi işler yapabilecek niteliksel donanımları var. Daha fazla kazanç elde edebilirler ancak ne yazık ki eğitimlerine uygun bir iş bulamamış durumdalar. Cem Kılıç