SAĞLIK
5 bin aile hekimi istifa edecek
Samsun Aile Hekimleri Derneği (SAHED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Şevki Gülay, aile hekimlerinin yüzde 90'ının mutsuz olduğunu ve kendilerinin ‘üvey evlat' olarak görüldüğünü düşündüğünü belirterek, yeni yönetmeliğin çıkması halinde 5 bini aşkın aile hekiminin istifa edeceğini söyledi.
16 Kasım 2013, Cumartesi
İyi bir aile hekimliği modelinin Türkiye'de birinci basamakta çözüm olacağına inandıklarını belirten SAHED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Şevki Gülay, "İşimizi layıkıyla yerine getirme kaygısındayız. Hepimiz hem yöneticilerimizle hem halkımızla hem de diğer kurum ve kuruluşlarla iyi bir iletişim kurup birlikte çalışarak 'aile hekimliği' modelinin gerektiği gibi şekillenmesi ve uygulanması konusunda tüm gayretimizle çalışma azminde olduk. Ama bütün çabamıza rağmen Sağlık Bakanlığı'nın farklı yaklaşımları nedeniyle Türkiye'de aile hekimliği hızla tükenme noktasına doğru gidiyor" dedi.
Aile hekimliği uygulamasının başlamasından bu yana planlama aşamasında öngörülemeyen birçok problemle karşılaştıklarını ifade eden Şevki Gülay, "Yenileriyle de karşılaşmaya devam ediyoruz. Ne yazık ki, bakanlığımız problemlerin çözümüne yardımcı olmadığı gibi, bizlere daha büyük yükler üretiyor. Aile hekimlerinin asıl görevi koruyucu sağlık hizmetleridir. Halkla bu anlamda iletişim kurmak, sağlık bilincini geliştirmek ve olumlu anlamda değiştirmektir. Koruyucu sağlık hizmetleri anne karnında başlar, ölene kadar farklı aşamalarda devam eder. Tüm bu süreçte insanımıza sunmamız gereken çok önemli hizmetler var. Her gün hasta muayenesi, gebe ve bebek takip ve aşıları, hasta eğitimleri, laboratuvar hizmeti, mobil hizmet gibi asli görevlerimizi yerine getirmeye çalışırken, bizlere ağır hukuki mesuliyetler getiren ve birçoğu tam teşekküllü hastaneden alınması gereken sayısız rapor talepleriyle, asker muayenesiyle, adli nöbetle, defin ruhsatıyla uğraşıyoruz. Bu görevlerin yanında bina, kira, elektrik, jeneratör, su, ısınma, telefon, internet, bakım ve onarım, tadilat, sarf ve demirbaş malzemeler, işçi çalıştırma gibi aile sağlığı merkeziyle ilgili işler de takip edilmek durumundadır. Halen mevcut olan ve sürekli çıkmaya devam eden yasal mevzuatı da öğrenmek ve takip etmek gerekli. Zaman zaman ortaya çıkan sorunlar ve anlaşmazlıklarda asla anlayışlı davranılmadan ve hep aleyhimize haksız olarak uygulanan kararlar konusunda hukuki işlemlerle de uğraşmak durumundayız. Şimdi de ikinci basamak olan hastanelerde tampon olalım diye acil nöbetleri tutturulacak. Yakın bir zamanda iş yeri hekimliği de yapacağız. Evde bakım hizmetleri de bizlere yüklenmeye çalışılıyor" diye konuştu.
ÜVEY EVLAT MUAMELESİ
Üvey evlat muamelesi gördüklerini belirten Gülay, "Bir yandan başka çözümler üretmek yerine kolay tarafından bizim yapmamamız gerekirken, bize yüklenmeye çalışılan görevler varken, bir taraftan da hekim olarak yazdığımız ve özellikle takip etmemiz gerektiğini düşündüğümüz şeker, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve depresyon hastalarımızın önemli ilaçları ödemeden çıkartılmış ve bu hastaların bizlerle iletişimi ve güveni zayıflatılmıştır. Asla görevden kaçmıyoruz. Tepkimiz birinci basamağın olması gerektiği konumdan uzaklaştırılması, asli görevlerimizi layıkıyla yerine getirmemizin engellenmesi, olumsuz tavırlar ve yoğun iş yüküne maruz bırakılmamızadır. Sayamadığım ve her gün yenisi eklenen birçok göreve rağmen acı olan bizlere çok ücret verildiği gibi bir intiba oluşturulması. Sağlık Bakanlığı'nın sistematik olarak yeni çıkarılan yönetmeliklerde hem bize masraf etmemiz için yeni yükümlülükler oluşturması hem de tüm çalışanların ücretlerinde yıllık artış olurken, bizlerin ücretlerinde yeni formüllerle kesinti yapmaya çalışmasıdır. Sağlık Bakanlığı ve illerde aynı yaklaşımla çalışan yöneticilerimizin tutum ve davranışları yüzünden aile hekimleri ve aile hekimliği bitme noktasına gelmiştir. Bu tutum bizlerde sindirme ve yıldırma politikası etkisi göstermiştir. Ümitlerimiz kırılmış ve morallerimiz tükenmiştir. Halkımızın tabiriyle 'bir dokun, bin ah işit' duygusundayız. Aile hekimliği modeli ve hekimlik görevimiz için yoğun çaba içerisinde olmamıza rağmen yine halkımızın tabiriyle 'üvey evlat' muamelesi gördüğümüzü düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"YENİ YÖNETMELİK ÇIKARSA, 5 BİNİN ÜZERİNDE KİŞİ İSTİFA EDECEK"
Aile hekimlerinin üzerinden baskıların kaldırılması gerektiğine işaret eden Gülay şöyle devam etti: "Bakanlığımızın çıkartmayı düşündüğü yeni yönetmelik aldığımız duyumlardaki gibi olursa 5 bini aşkın aile hekimi ve aile sağlığı elemanı istifa edeceklerini beyan etmişlerdir. Bizim üzerimizdeki baskı kaldırılmalı. Biz mutlu ve huzurlu olabilirsek çok daha iyi hizmet sunabiliriz. Şu anda aile hekimlerinin yüzde 90'a yakını mutsuzdur. Türkiye'nin sağlık sistemi için birinci basamağın hak ettiği yere gelmesi açısından bir şeyler daha iyiye gitsin istiyoruz. Aile hekimliği modelini Türkiye'ye yakışır, dünyaya örnek olacak bir yapıya kavuşması için mücadele ediyoruz. Olumlu iletişim kurmakta zorlandığımız için yaşadıklarımızı ve düşüncelerimizi bir nebze olsun ifade etmek adına 23 Kasım günü Sağlık Bakanlığı önünde toplanarak basın açıklaması yapacağız."