ÖSYM, tahmin edildiği üzere 2014 LYS sonuçlarını erkenden, cumartesi saat 01.30’da açıkladı. Her ne kadar resmi tercih dönemi 7-17 Temmuz arasında olsa da, adaylar, aileleri ve üniversiteler için fiili tercih dönemi başladı. Üniversite yolunda kaza yapmamak için bu son virajda da çok dikkatli olmak, bu dönemi hakkını vererek geçirmek gerekiyor.

Bizler için her sene tercih döneminin ilk haftası, verileri değerlendirmek ve istatistiksel analizler yapmak için yoğun şekilde geçer. O seneye ait tercih eğilimleri, puan ve başarı sırası yığılımları ilk haftanın sonuna doğru netleşmeye başlar. Bu nedenle adaylara hep ikinci haftadan başlayarak, sayısal veriler ile ilgili değerlendirme yapmalarını öneririz.
Bu hafta içinde veriler üzerinde yapacağımız sayısal değerlendirmelerin sonuçlarını gelecek köşe yazımda sizlerle paylaşacağım. Size de, ilk hafta içinde sayısal verilere çok takılmadan, öncelikle tercih etmek istediğiniz üniversite ve bölümleri yerinde gezmenizi öneririm.
Değerli adaylar. Tercihler ile ilgili püf noktalarını bugün paylaşmaya başlıyorum. Haftaya, sayısal saptamalar ile birlikte devam edeceğim.
Üniversiteye yerleşme süreci üç devreli bir maça benzer. Birinci devre YGS, ikinci devre LYS, üçüncü devre ise tercih dönemidir. Maçın sonunda başarılı olmak, hedeflenen doğru bölüme yerleşmek için her üç devrede de iyi performans göstermek gerekir. Geçtiğimiz yıllarda YGS veLYS’de çok başarılı olup iyi puanlar alan bazı adayların tercih dönemini özenli ve verimli geçirmemeleri nedeniyle doğru tercih yapamadıkları, yerleştikleri üniversite ve programları ilerleyen yıllarda yarıda bıraktıklarına şahit olduk. Bu hataya düşmemek gerek. Tercih döneminin her saatini, her dakikasını değerlendirmek şart. ÖSYM, tercih listesini daha önce kesinleşip bildirene ekstra puan vermiyor. Bu nedenle tercih döneminin sonuna kadar hiç durmadan çalışmalısınız.
Sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından adaylar büyük bir heyecan içinde hangi bölümlere yerleşebileceklerini belirleme telaşına girerler. Telaşlı davranmamanızı öneririm. Unutmayın, tercih dönemlerinde her gün bir önceki günden daha çok şey bilinir. ÖSYM yeni açıklamalar yapar, üniversiteler, dershaneler, uzmanlar istatistik analizler yürütürler, her gün yeni bulgular kamuoyuyla paylaşılır. Oluşan bu bilgi birikimiyle her geçen gün yapılan tercihler daha bilinçli, daha kaliteli olur. Seçici olun. Güvenilir kişi ve kurumların çalışmalarını takip edin.
Yıllardır tercih dönemlerinin başında en çok sorulan soru puanların mı yoksa başarı sıralarının mı dikkate alınması gerektiğidir. Bu konuda kesin yanıt başarı sıralarıdır. Puanlar her sene, sınavdaki soruların zorluğu, Türkiye’de oluşan net ortalamaları ve standart sapmalar gibi istatistik detaylar nedeniyle değişiklik gösterir. Başarı sırası ise, önemli sistem değişiklikleri olmadığı sürece çok daha güvenilir bir göstergedir.
Tercih listenize dâhil edeceğiniz tüm üniversite ve bölümleri gerçekten istediğinizden emin olun. Emin olmadığınız yükseköğretim programlarına listenizde hiç yer vermeyin. Unutmayın, tercih kullanıp bir yere yerleşirseniz, 2014 ÖSYS’de okuldan gelen puanınız (OBP x 0,12) yarı yarıya kırılacaktır. Bu puan kaybını telafi etmek çok kolay değildir.
Vakıf üniversitelerinin burslu programlarını tercih ederken, bursluluk koşullarını öğrenin. Dünyanın binbir türlü hali var. Burs kaç sene sürer, hangi durumda kesilir, kesilirse geri ödeme yükümlülüğü var mıdır gibi detayları mutlaka öğrenin. Bunu için tercih kılavuzundaki özel şartlar ve koşullar kısmındaki detaylara bakın. Üniversitelerin web sitelerindeki bursluluk koşulları ve yönergelerini inceleyin. Hatta en iyisi üniversite yetkilileri ile bire bir konuşup bursluluk ile ilgili tüm detayları öğrendiğinizden emin olun. Parasal konular siyah/beyazdır. Şakaya gelmez. Burak Kılıç Akşam