YUNUS EMRE VAKFI’NDA YOLSUZLUK SORUŞTURMASI
Yurt dışında Türkçe ve Türk kültürünü teşvik etmek amacıyla kurulmuş olan Yunus Emre Vakfı, 400 milyon liralık yolsuzluk iddiaları üzerine başlatılan bir soruşturma ile gündeme geldi. Naylon faturalar kullanılarak gerçekleştirildiği belirtilen yolsuzluk neticesinde 9 kişi ‘Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma’ ve ‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’ suçlamalarıyla tutuklandı. Bu iddiaların merkezindeki firari eski başkan Şeref Ateş, vakfın düzenli olarak denetlendiğini ve görevini bırakma isteğine karşın buna izin verilmediğini öne sürdü.
DENETİM HUSUSU VE GÖREV İHMALİ
Yunus Emre Vakfı’nın resmi internet sitesindeki ‘Yönetim, Denetim, Danışma’ kurullarına dair içerikler kaldırıldı. Vakfın Mütevelli Heyeti Başkanlığını yürüten Bakan, konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. Soruşturma sırasında alt kademedeki çalışanlar gözaltına alınırken, yönetim kadrosundan sadece Şeref Ateş’e suçlama yöneltildi. Hukukçular, vakıf bünyesindeki yetkililerin, yolsuzluğa karışmasalar bile görev ihmalinden dolayı yargılanmaları gerektiği görüşünü savunuyor.
TUTUKLAMALAR VE HARAKETLİLİK
Söz konusu yolsuzluk soruşturmasında, Mütevelli Heyet Başkanlığı görevini sürdüren Bakan Ersoy’un da olduğu vakıfta 9 çalışanın tutuklandığı bildirildi. İstifa ederek yurt dışına gittiği öne sürülen Şeref Ateş dışında, karar mekanizmasındaki hiçbir isim hakkında suçlama bulunmuyor. Vakıflar Kanunu kapsamında, yetkililerin ‘ihmal’den yargılanması gerekiyor. 2007 yılında uluslararası faaliyetler için kurulan vakfın 66 ülkede etkinlik gösterdiği biliniyor.
Yıllarca süren sorunların, Bakan Mehmet Nuri Ersoy ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı’nın da katıldığı yönetim heyetine rağmen devam etmesi dikkat çekiyor. Ayrıca, Başkan yardımcıları arasında yer alan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın eşi ve MHP Genel Başkan Yardımcısı’nın oğlu gibi isimlerin de soruşturma öncesinde görevi bıraktıkları iddia edildi.
DENETİM KURULUNUN GÖREVİ
Yunus Emre Vakfı’nın yanı sıra, denetimle sorumlu olan bir Denetleme Kurulu da mevcut. Bu kurul, maliyet ve usulsüzlükler hakkında denetleme yapma görevi taşıyor. Kurul, gereksiz masraflar ve yolsuzlukları önlemek amacıyla yöneticilerin görevden uzaklaştırılması için gerekli başvuruları yapmalıdır. Fakat bu yükümlülükleri yerine getirmediği düşünülen Denetleme Kurulu’nun etkinliği sorgulanıyor.
DANIŞMA KURULU NEDEN UYARIDA BULUNMADI?
Yunus Emre Vakfı’nın yönetim ve denetiminin yanı sıra bir Danışma Kurulu da bulunmaktadır. Bu kurul, vakfın faaliyetlerini değerlendirme ve gelecek yılı planlama görevine sahiptir. Naylon faturalarla gerçekleştirilen yolsuzluk oranlarının fark edilememesi, kurula dair soru işaretlerini artırıyor. Danışma Kurulu’nun yıllık raporlarında da mali şeffaflık eksiklikleri göze çarpmaktadır.
Tüm bu gelişmeler, vakfın iç yapısını ve denetleme mekanizmalarını sorgulanabilir hale getiriyor.
