Uzun süren yargılamaların genellikle çok taraflı, teknik veya uluslararası unsurlar içeren karmaşık dosyalarla sınırlı olduğu kaydedildi. Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Türkiye’nin “makul sürede yargılama” hedeflerine büyük ölçüde ulaştığını, bu oranların Avrupa ortalamalarına yakın olduğunu belirtti.
Son dönemde kurulmuş olan mahkemeler, e-duruşma, dijital tebligat, bilirkişi havuz sistemi ve yapay zekâ destekli dosya yönetimi gibi yenilikler sayesinde yargılama süreçlerini geçmişe nazaran çok daha hızlı bir şekilde sonuçlandırmaya başladı. Ceza ve hukuk yargılamalarında hedef süreler yeniden düzenlenerek daha kısa sürelerle belirlenmiştir. Yargı süreçlerinde verimliliği artırmak amacıyla Adalet Bakanlığı bünyesinde “Adalet Teşkilatı Performans ve Verimliliği Daire Başkanlığı” ve HSK bünyesinde “Yargının Etkinliği Bürosu” oluşturuldu. İstinaf kanun yolu aşamasında da hedef süreler için yeni düzenlemelerin planlandığı bildirildi.
KESİNTİSİZ DEVAM İLKESİ
HSK, duruşmaların kesintisiz bir şekilde devam etmesi ilkesinin önemine vurgu yaparak, kanunda belirlenen istisnai durumlar dışında duruşmaların en fazla 2 ay süreyle ertelenebileceği yeni bir yola başvurulduğunu duyurdu. Bu bağlamda atama ve yetki kararnamesi birleştirilerek süreç daha sistematik ve etkin hale getirildi. Yapılacak kura atamalarında hukuk ve ceza ayrımına gidilmesiyle, görev dağılımında daha dengeli bir yaklaşım sağlanması hedefleniyor.
MÜZEKKERE İLE ZAMAN KAYBI YAŞANMAYACAK
Bekletici sorun olan “Müzekkere yazıldı cevap bekleniyor” durumlarında, “duruşmalara ara verilmesi kararı” alınıp duruşmaların yapılmaması için gerekli adımlar atıldı. Bu uygulama, bekletici sorunun sona ermesine kadar geçerli olacak.
İlk derece yargılamalarında, dosyalara erişim sırasına ilişkin uygulama, “makul sürede yargılanma hakkının ihlalini” önleyecek şekilde yeniden şekillendirildi. Duruşma yapılmadan dosya üzerinden çözülebilecek uyuşmazlıkların kapsamı genişletilmektedir. Bu çerçevede, bozma kararı verilen dosyaların öncelikli ve acil olarak ele alınması sağlanacaktır.
Ortalama süreler ise şöyle belirtilmektedir:
Adli kaynaklardan alınan bilgiler doğrultusunda, ağır ceza davaları 12, çocuk ağır ceza davaları 10, asliye ceza ve çocuk mahkemelerinde ise davalar 8 ayda sonuçlanmaktadır. İnfaz hakimliklerinde bekleme olmaksızın karar verildiği, sulh ceza mahkemelerinde ise ortalama 1 ay süresinde sonuç alındığı gözlemleniyor. Hukuk mahkemelerinde ise süreç, mahkeme türüne göre değişiklik göstermektedir. Verilen ortalama süreler şunlardır: asliye hukuk mahkemeleri 13, icra hukuk ve icra ceza mahkemeleri 5, aile mahkemeleri 7, asliye ticaret mahkemeleri 14, iş mahkemeleri 18, tüketici mahkemeleri 12, sulh hukuk mahkemeleri ise 4 ayda karar vermektedir.
Oğuzhan ÜRÜŞAN


















