Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, yardımcı hizmetler ve genel idare hizmetleri sınıfı çalışanlarının sorunlarının çözümünün daha fazla ertelenmemesi gerektiğini söyledi.

Gümüşhane Şubemizin il divan toplantısına katıldı. Burada konuşan Gündoğdu, yardımcı hizmetler ve genel idare hizmetleri sınıfı çalışanlarının görev tanımları ve yer değiştirme esaslarına yönelik yönetmenliğin çıkmadığına dikkat çekerek, “Söz konusu yönetmenliğin biran önce çıkarılmasını istiyoruz. Aynı zamanda görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları uzun süredir yapılmıyor, bunun da en kısa sürede yapılmasını bekliyoruz. Bu sürecin takipçisi olacağımızı da söylemek istiyorum” dedi.

Ülkenin Kaosa Sürüklenmesine Seyirci Kalamayız

“Eğer darbelere karşı olmazsanız, toplu sözleşme masalarında 300-500 TL istiyor olmanızın hiçbir anlamı olmaz” diyen Gündoğdu, şöyle devam etti: “Bir taraftan para talep edip, diğer taraftan ülkenin kaosa sürüklenmesine göz yumuyorsanız, bu, demokrasi ölçüleriyle asla bağdaşmaz. Onun için ben referandumu milletin değerleri adına bir dönüm noktası olarak görüyorum.”

Kimden gelirse gelsin, yanlışın karşısında duracaklarının altını çizen Gündoğdu, Memur-Sen’in ve Eğitim-Bir-Sen’in dik duruşunun ve toplum adına önemli icraatlara imza atmasının bazı çevreleri rahatsız ettiğini belirterek, “Yaptığımız son başörtüsü eyleminin ardından bazı siyasetçiler ‘teşekkür ederiz’ derken, bir kısmı ise ‘siz falancılardan daha çok bizi eleştiriyorsunuz’ diye tehlikeli olduğumuzu söylüyor. Bizim 1992’de kararlaştırdığımız misyonla ilgili zerre kadar bir sapmamız yok, asla da olmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Ses Getiren Eylemler Yaptık

Toplu sözleşme kanununun hazırlık sürecine değinen Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen’in bu aşamada da üzerine düşeni yaptığını ifade ederek, kamu çalışanlarının özlük haklarının geniş bir yelpazede korunması adına ciddi bir mücadele verdiklerini, bu kapsamda ses getiren eylemler yaptıklarını kaydetti. Gündoğdu, “Dünya görüşü ne olursa olsun, süreci okuyamayan, ustalık dönemi hastalık dönemine dönmüş bazı bakanlara bundan daha güzel verilebilecek bir cevap yoktu. Bu cevabın hakkını verdiği için teşkilatıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Eğitim sisteminin yazılı olmayan temel amacının, tek tip insan yetiştirmek olduğunu, sistemin körü körüne itaat eden, itiraz hakkı olmayan bireyler yetiştirmek istediğini dile getiren Gündoğdu, 4+4+4 sistemi ile bu anlayışa son verildiğini söyledi.

İnsan Merkezli Mevzuat İstiyoruz

Ahmet Gündoğdu, Gümüşhane Şube Başkanımız Veli Ağaç’la birlikte Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu Başkanı Avukat İsmail Taştan’ı ziyaret etti. Burada gündeme dair açıklamalarda bulunan Gündoğdu, sendika olarak özelde üyelerinin özlük haklarını, genelde ülke ve insanlığın geleceğini dert edindiklerini ifade ederek, sendikacılıklarının yol haritasının bu olduğunu, güncel konular, demokratikleşme, mevzuatın insan merkezli olması gibi konuların kendileri için öncelikli olduğunu kaydetti.

Başı açık kadının devlet memuriyeti yapabildiğini fakat başörtülülerin yapamadığını dile getiren Gündoğdu, “Başı açık kadın milletvekilliği yapabilir, başı örtülüyse yapamaz. Hatta milletin seçtiği Merve Kavakçı, ‘haddi bildirilerek’ Meclis’ten kovulabilir! Halbuki bugün Bosna Hersek’te başörtülü belediye başkanı, Belçika meclisinde de başörtülü milletvekili var. Artık kadının ne giyeceğine devletin ya da erkeklerin müdahale ettiği bu ucube yaklaşımdan vazgeçmelidir. Evrensel hukukun genel ahlaka aykırı olmayan giyim biçimi olarak belirlediği serbestiden bizim kadınlarımızın da yararlanması gerektiğine inanıyoruz. Her türlü şiddete karşıyız ama başörtü yasağı kadına yapılan en büyük şiddettir ve bu şiddet devlet eliyle artık devam etmemelidir” dedi.

Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yöntemiyle üniversitelerdeki başörtüsü yasağına son verilebileceğini söyleyen Gündoğdu, üniversitelerde başörtüsünün serbest olması için 411 milletvekilinin aldığı tarihi kararın, Anayasa Mahkemesi’nin 7 üyesi tarafından reddedildiğini hatırlatarak, “Başörtüsü yasağının kaldırılacağı bir dönemde, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen veto kararı, yasağı bugünlere getirdi. Ancak bireysel başvuru yöntemiyle bu yasak, aynı Anayasa Mahkemesi tarafından kaldırılabilir” şeklinde konuştu.

Öğretmen Dururken Neden Öğrenciden Başladınız?

Kılık ve kıyafet yönetmeliği değişikliğini de değerlendiren Gündoğdu, “Öğretmeni dururken niye öğrenciden başladınız?” sorusunu yönelterek, özgürlükler için önce daha yetişkin olan, öğretmen, doktor, hemşire gibi devlet adına iş üretenden başlamak gerektiğini vurguladı.

Şimdiye kadar genelgelerle -yasa ve anayasal yasak yok- yönetmeliklerle yasaklar olduğunu, ilk kez bir yönetmelikle imam hatip lisesinde ve diğer okullarda da Kur’an ve Siyer derslerinde serbesti geldiğini ifade eden Gündoğdu, şöyle konuştu: “Başörtü görünür oldu. Bardağın yarısı doldu ama dolma biçimi sağlıklı değil. İmam hatip lisesinde okuyana istersen örtünebilirsin deniliyor, okula özgürlük. İstemezsen örtünmeyebilirsin, demokratik kriter. Ama ticaret lisesi, genel lise, ortaokuldakine istersen örtünebilirsin tercihi yok. Kur’an ve Siyer derslerinde istersen örtünebilirsin ama matematik dersinde örtünemezsin deniliyor. Burada okula ve derse özgürlük değil, öğrenciye, bireye özgürlük kapısının aralanması lazım. Şekilcilikten vazgeçilmeli. Öze, kalplere, gönüllere, beyinlere, akıllara hitap etmekte fayda var. Bunun da takipçisi olacağız.”

Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu Başkanı Avukat İsmail Taştan ise, mevcut anayasayla yönetilmekten hoşnut olmadıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Gelmiş olduğumuz 2012 yılında darbe anayasasının yönetim şekliyle yönetilmek bizler için bir utanç vesilesi. Tüm Türkiye’yi kucaklayan bir anayasa yapılsın diye gayret gösteriyoruz. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında isteyen herkes başörtüsü takabilmeli. Bunu da insan hak ve özgürlükleri içerisinde değerlendiriyoruz.”