SENDİKA
Turbay: Ucuz İşgücü Tüm Dünyanın Sorunudur
BEM-BİR-SEN GENEL BAŞKANI MÜRSEL TURBAY:
“ KÜRESEL SERMAYE GERİ KALMIŞ ÜLKELERİN İNSANLARINI SÖMÜRMEYE DEVAM EDİYOR”
“ BATILI ÜLKELER KENDİ ÇALIŞANLARINA SOSYAL KORUMA POLİTİKALARI UYGULARKEN, MÜLTECİLERİ DÜŞÜK ÜCRETLERLE KÖLELEŞTİRİYOR”
“ ÇARESİZLİKTEN ÖLÜMÜ BİLE GÖZE ALIP, BAŞKA ÜLKELERE UCUZ İŞGÜCÜ OLMAYI KABUL EDEN EMEKÇİNİN SORUNU, TÜM DÜNYANIN SORUNU DEMEKTİR”
Daha iyi bir gelecek için Avrupa’ya geçmeye çalışan yaklaşık 500 Afrikalı kaçak göçmeni taşıyan teknenin İtalya’nın güneyindeki Lampedusa adası açıklarında batması sonucu 350 emekçi mültecinin hayatını kaybetmesi, gözleri yeniden kıta Avrupası’nın ucuz iş gücü hevesi ve insan kaçakçılığı uygulamalarına çevirdi.
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, küresel sermayenin geri kalmış ülkelerin insanlarını sömürmeye devam ettiğini belirterek, “Kendi ülkelerinde kendi çalışanlarını sosyal koruma politikaları altına alan Batılı Devletler, mültecileri düşük ücretlerle köleleştirmeye devam ediyorlar” dedi.
Konuya ilişkin olarak yazılı bir açıklama yapan Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, “Çaresizlikten ölümü bile göze alıp başka ülkelere ucuz işgücü olmayı kabul eden insanlarımızın sorunu, bütün dünyanın sorunu demektir” dedi. Turbay açıklamasında şunları söyledi:
“ Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 500 Afrikalı göçmenin umut tacirlerine kanarak ölüm yolculuğuna çıkmaları ve batan tekne ile 350’sinin hayatını kaybetmesi, bugünün dünyasına yakışmayan vahim bir durumdur.
Çoğu Gana ve Somalili olan bu mülteciler, çaresizlikten dolayı Batılı ülkelere ulaşma çabası içine girmişlerdir. Bunların hepsi, gidecekleri ülkenin en ucuz işgücü kaynağı olacaklarını bilerek bu yolculuğa çıkmışlardır.
Geçmişi, köle ticaretleri ile ünlü Batılı devletlerin bugün kapitalist sistem içinde yürütmüş olduğu politika da bunun aynısıdır. Kapitalist ekonomik sistem insanı bir varlık olarak değil, üretim aracının kaynaklarından biri olarak görmeye devam etmektedir. O yüzden de bir malı üretmek için hammadde ne ise Batılı devletler insanı da bir hammadde olarak görmektedirler.
Kendi ülkelerinde sosyal korumacı çalışma yasaları uygularken, mülteci ya da göçmenlere düşük ücretli ve kötü çalışma şartlarını layık görmektedirler. Batılı ülkelerde bir otomobil firması kendi ülkesinde çalışanlara ortalama 4000 euro verirken, bir başka ülkedeki fabrikasında çalışanlara 1000 euro vermektedir. Kendi halkına refah devletinin her türlü nimetini sunarken, geri kalmış ülke emekçilerine sefaleti uygun görmektedir.
SON 10 YILDA 6 BİN 200 EMEKÇİ MÜLTECİ, GÖÇ YOLUNDA HAYATINI KAYBETTİ
İnsanlar çaresizlikten ölümü göze alıp, başka ülkelerde kötü çalışma şartalarına razı oluyorlarsa, bu tüm dünyanın sorunudur. Ancak, maalesef bazı gelişmiş ülkeler bırakın bu insanlara yardım etmeyi, onların ölmelerine seyirci bile kalabiliyorlar.
Son 10 yılda ülkelerinden ayrılarak kaçak yollarla başka ülkelere çalışmak için giden 6 bin 200 dolayında emekçi mülteci göç yolunda hayatını kaybetmiştir. Dünya artık küresel sermayenin bu insanlık dışı uygulamalarına seyirci kalmamalıdır”.