1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Teknolojik Bağımsızlık İçin Yerli Üretim Vurgusu

Teknolojik Bağımsızlık İçin Yerli Üretim Vurgusu

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Secunnix Siber Teknoloji Hizmetleri Genel Müdürü Taha Çiftci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze saldırıları sonrasında gıda, içecek ve tüketim ürünlerinde etkili bir boykot uygulandığını, ancak teknoloji ürünlerinde yeterince bir boykot gerçekleştirilemediğini vurguladı.

Çiftci, teknoloji ekosistemlerinin karmaşık yapısının ve işletmelerin yanı sıra kamu kurumlarının bazı sistemlere bağımlılığının, geleneksel boykot yöntemlerini zorlaştırdığını ifade etti. Konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:

“MÜSİAD Dijital Teknolojiler Sektör Kurulu olarak ‘en iyi boykot üretmektir’ mottosuyla Siber Güç Türkiye zirve ve çalıştaylarımıza bu sürece katkı sunmaya gayret ettik. Bu hedef kesinlikle ulaşılabilir. Bunun için, mefkure sahibi şirketlerimizin teknoloji alanında üretim yaparak ekosisteme katkı sağlayacak stratejiler belirlemesi önemlidir. Ayrıca, özellikle teknoloji alanındaki sivil toplum kuruluşlarımızın yerli üretimin yararlarını üreticilere ve kullanıcılara aktarması gerekmektedir. Açık kaynak alternatifler ve yerli yazılımlar aracılığıyla kademeli bir geçiş mümkündür. Bu sürecin ilkokul seviyesinden itibaren başlaması, gelecek nesillerin yerli teknolojilere aşina olmasına ve teknolojik bağımsızlığımızın temelinin atılmasına olanak tanıyacaktır.”

Siber güvenliğin günümüzde milli güvenliğin en önemli bileşenlerinden biri haline geldiğine dikkat çeken Çiftci, İsrail firmalarının bu alandaki gücünün askeri ve istihbarat altyapılarıyla olan organik bağından kaynaklandığını belirtti.

Boykotu güçleştiren bazı engellere de değinen Çiftci, şu ifadeleri kullandı:

“Kritik altyapıların mevcut güvenlik sistemlerine bağımlılığı, ani geçişlerin yaratabileceği siber güvenlik riskleri ve karar vericilerin yeterince hayata geçiremediği risklerle dönüşüm süreci yavaşlamaktadır. Bu engellerin üstesinden gelmek için çok yönlü bir stratejiye ihtiyaç duyulmaktadır. Kamu öncülüğü, yerli ve milli siber güvenlik ürünlerinin öncelikle kamu kurumlarında yaygınlaştırılması, bu şirketlerin gelişimi ve referans olması bakımından kritik bir öneme sahiptir. Kamu, pilot uygulama alanı olarak yerli firmaları destekleyebilir. Küresel pazara açılma konusundaki stratejiler, kendini geliştiren yerli sistemler için de önemli. Bu süreç sadece ithal ikamesi değil, ihracat gücünü de hedeflemelidir.

Kurumsal destek, Savunma Sanayii Başkanlığımızın Siber Güvenlik Kümelenmesi ve yerlileştirme alanındaki çalışmaları bu sürecin temelini oluşturmaktadır. Yerli firmalara bağlılığımız, aşamalı ve stratejik bir planla tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Bu süreç, hem güvenlik risklerini azaltma hem de yerli ekosistemin büyümesini sağlama imkanı sunmaktadır. Türkiye’nin savunma sanayisinde kazandığı başarı, siber güvenlikte de yürütülebilir. Yerli güvenlik duvarları, antivirüs çözümleri ve saldırı tespit sistemleri kamu öncülüğünde yaygınlaştırılmalıdır. Boykotu üretip yaygınlaştırırsak, bu daha anlamlı hale gelir.”

Teknoloji ve siber güvenlik alanında etkili bir boykotun başarısı için yerli üretim kapasitesinin artırılması gerektiğini ifade eden Taha Çiftci, bu dönüşümün yalnızca ekonomik bir yaklaşım ya da stratejiden ibaret olmadığını söyledi.

Çiftci, konuyla ilgili olarak şu şekilde devam etti:

“Bu, mefkure sahibi bireylerin omuzlarında yükselecek bir medeniyet hareketidir. Ekonomik kazançlar, milyarlarca dolarlık döviz tasarrufu, ithalat ve lisans ödemelerindeki azalma, yüksek nitelikli istihdam yaratma ve beyin göçünün önlenmesi gibi avantajlar ortaya çıkarır. Stratejik güvenlik kazanımları açısından, kritik altyapılardaki bağımsızlık, veri egemenliği, hassas bilgilere erişim kontrolü, arka kapı risklerinden korunma ve siber casusluk tehdidinin ortadan kaldırılması önem kazanmaktadır. Son zamanlarda yaşanan zararlı yazılım analizi sırasında yazılım güncelleme hatasının küresel hava trafiğini duraklatması ve finans sistemlerini etkileyerek yabancı sistemlere bağımlılığın risklerini gözler önüne sermiştir.

Siber güvenlikte elde edilecek özel kazanımlar, ulusal güvenlik, askeri ve istihbarat sistemlerinde bağımsızlık, siber savunma kapasitesinin oluşturulması ve yerli ürünlerin yaygınlaşmasıyla dijital dönüşümde güven artışı gibi başlıklar altında özetlenebilir. Şirketler ve kurumlar, yerli çözümlere güvenle geçiş yapabilir. Teknoloji ve siber güvenlikte etkili bir boykot, aslında üretmekte ve yerli ile milli üretimde yatmaktadır. Bu durum yalnızca mali tasarruf sağlamakla kalmaz, aynı zamanda stratejik bağımsızlık getirir; sadece ürün değil, teknoloji egemenliği sağlar; sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de düşünür. ‘En iyi boykot üretmektir’ söylemi, işte bu bilinç ve sorumluluk ile ifade edilmektedir. Pasif bir direniş yerine aktif bir üretim yaklaşımıyla, yalnızca şikayet etmekle değil, çalışmak ve gerçekleştirmekle başarı kazanılır. Teknolojik bağımsızlık mücadelesini omuzlarımızda üstlendiğimizde, hiçbir güç bizi durduramaz çünkü biz tarih boyunca imkansızlıkları mümkün kılan bir milletiz. Teknolojide bağımsızlık sadece bir hedef değil, aynı zamanda bir mefkuredir ve bu mefkure, inanan ve çalışan nesillerle gerçekleştirilecektir. İnşallah siber kubbeyi biz inşa edeceğiz.”

Teknolojik Bağımsızlık İçin Yerli Üretim Vurgusu
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gazete Kamu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin