GENEL
Taşeroncuların İsyanıdır!
KIRKLARELİ- Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde, çok sayıda sendikanın üye olduğu Sendikal Güç Birliği Platformu'nca ''Kuralsız ve güvencesiz çalışmaya hayır, taşeron işçiliğe son'' mitingi düzenlendi.
Binlerce işçi hükümetin politikalarını eleştirdi, iş güvenliği ile sendikal hak ve özgürlüklerinin genişletilmesini istedi.
İşçi mitingi İstanbul Caddesi üzerinde bulunan Kongre Meydanı'nda yapıldı.
Mitinge, İstanbul, Bursa, Zonguldak, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli'nden yaklaşık 15 bine yakın kişi katıldı. Mitinge katılanlar arasında CHP Kırklareli Milletvekilleri Mehmet Kesimoğlu, Turgut Dibek ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yücer, sendika yöneticileri de bulundu.
Hükümet Konağı önünde toplanan katılımcılar, kortej halinde İstanbul Caddesi ve Fatih Caddesi üzerinden sloganlar atarak Kongre Meydanı'na yürüdü. Sıkı güvenlik önleminin alındığı mitingde yaklaşık 700 polis görev yaparken, polis helikopteri de sürekli olarak meydanın üzerinde tur attı.
AKP İŞÇİYE KAN KUSTURDU
Bölge mitinginin açılış konuşmasını Petrol- İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova yaptı. AKP iktidarının 10 yıldan beri işçiye kan kusturduğunu söyleyen Düşova, şunları söyledi:
"İşçilerimiz ölüyor, bakan utanmadan 'güzel öldüler' diyor. Çalışanlarımız 12-16 saat güvencesiz çalışıyor. 3 kuruş ücret alıyorlar. Çalışma bakanı utanmadan '800 lira iyi para alıyorlar' diyor. Bozdur, bozdur harca. Emeklimiz perişan. Esnaf siftahsız dükkan kapatıyor. Kıdem tazminatlarımızı gündeme taşıyoruz. Haklarımızı elimizden almak istiyorlar. Taşeron işçiler köle muamelesi görüyor. 100 bin işçinin çalıştığı Trakya'dan AKP'yi uyarıyoruz. İşçi ayağa kalkıp bunlara dur diyecektir. Trakya'dan kıvılcımı yaktık. Artık yeter be ya diyoruz."
VAAT ETTİ, YAPMADI
Mitingde konuşan Kristal- İş Sendikası Genel Başkanı ve Sendikal Güç Birliği Platformu dönem sözcüsü Bilal Çetintaş ise, AKP'nin 10 yıllık iktidarında çalışanı koruyan, kollayan bir tek adım atmadığını öne sürdü. Çetintaş, şöyle dedi:
"Sendikal hak ve özgürlükleri genişletme vadinde bulundu ama tersini yaptı, daralttı. Sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldıracağız, kısmi sendikal güvencelere de tırpan attı. Şimdi sorarım size. Milyonlarca çalışanın en önemli kazanımı kıdem tazminatına göz diken AKP işçi dostu mu? Grev yasaklarını koruyan, grev hakkını kullandırtmayan AKP işçi dostu mu?. Alicengiz oyunlarıyla getirdiği grev yasağı karşısında grev hakkını savunan THY çalışanlarını işten atan hükümet işçi dostu mu?"
Hükümetin bölgesel asgari ücret yoluyla asgari ücreti daha da düşürmek için hazırlık yaptığını anlatan Çetintaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Patronlar işçileri daha çok sömürebilmek için taşeronluğu yaygınlaştırmak istiyor. AKP Türkiye'yi bir taşeron cumhuriyetine çevirmek için hazırlık yapıyor. 2023'te Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye'yi bir taşeron cumhuriyeti yapmak için kolları sıvadılar. Planlar hazır, adını bile koydular. Adına Ulusal İstihdam Stratejisi diyorlar. Kiralık işçiliği getiriyorlar. Amele pazarlarını yeniden canlandıracaklar. Kiralık işçilik ile iş hukukunu, işçi haklarının ve sendikal örgütlenmenin köküne kibrit suyu ekecekler. Kiralık işçilik, bugünkü taşeron düzeninden daha beter. Bu iktidar dönemlinde güvencesiz ve taşeron çalışma bir kanser gibi ülkenin dört bir yanına yayıldı. Güvencesiz ve taşeron çalışmanın şampiyonu devlet oldu. Geldiklerinde 300 bin taşeron işçi vardı, şimdi 1,5 milyona yükseldi. Bunlarda yetmez diyorlar. Yeni yeni Alicengiz oyunları hazırlıyorlar. İş Yasası'nda çalışanı koruyan ne kaldıysa memlekete esneklik şart diye ortadan kaldırıyor. Patronlar 'Sendikalar elimizi kolumuzu bağlıyor. Onlar olmasa her şey daha güzel olacak' diyor. Hükümet sendikaların gücünü daraltıyor. Sendikal hakların kullanımını sınırlandırıyor. AKP Kasım ayında sendikalaşmaya büyük darbe vurdu. Daha birkaç ay önce yaptıkları yeni sendikalar yasası ile işçilerin yarısının sendikal güvencesini ellerinden aldılar. Patronlar grevi ekonomiye tehdit olarak görüyor, grev yapılmasın diyor. AKP, grev yasakları, grev ertelemeleri ile grev hakkını ortadan kaldırıp, işçileri sermaye karşısında silahsız bırakıyor."
Yurt Gazetesi