Sivil Toplum Kuruluşları (STK) üzerinde yapılacak yasal düzenlemelerle etkinlik, verimlilik, katılımcılık, kapsayıcılık, denetim ve hesap verebilirlik artırılacak. Bu imkanlarla, demokratik, katılımcı, kapsayıcı ve hesap verebilir bir sivil toplum yapısının oluşturulması hedefleniyor. İçişleri Bakanlığı, STK’ların kamu politikalarının planlama, uygulama, izleme ve denetleme aşamalarında daha etkin bir rol oynaması amacıyla bu yapıyı inşa edecek.
Mevzuatlarla yapı güçlenecek
Bu doğrultuda, demokratik, katılımcı, çoğulcu, şeffaf ve hesap verebilir bir sivil toplum için güçlü ve destekleyici düzenlemeler hayata geçirilecek. STK’ların iç ve dış denetim süreçleri, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri ışığında yeniden yapılandırılacak. Karar alma ve politika oluşturma süreçlerine etkin katılımı sağlamak amacıyla çeşitli mevzuat çalışmaları yürütülecek.
Düzenlemeye ‘yol haritası’
Sivil toplumun katılım süreçlerinin güçlendirilmesi için bir yol haritası hazırlanacak. Bu yol haritasında STK’larla ilgili tüm kamu kurumlarından ve STK temsilcilerinden görüş ve öneriler toplanacak.
AB benzeri üst birlik
Sivil toplum hizmetlerinin bütünlüğünü sağlamak amacıyla yeni bir üst birim oluşturulacak. Bu yapı, Avrupa Birliği modeline dayalı olarak şekillendirilecek ve çeşitli sektörlerden oluşan danışma kurulları ile birlikte “göç yönetimi” gibi ekonomik etki yaratan konularda ortak politikalar geliştirilecek.
Faaliyet verimliliği ölçülecek
STK faaliyetlerinin sosyal ve ekonomik etkileri düzenli olarak ölçülecek ve bu veriler kamuoyuyla paylaşılacak. STK üyeleri, faaliyetlerin finansmanını, uygulanan politikaları ve elde edilen sonuçları detaylı bir şekilde öğrenebilecek. Ayrıca, STK’lara yönelik kamu politikaları daha bütüncül bir şekilde gerçekleştirilecek.
Şeffaf ve hesap verebilir olacaklar
STK’ların yıllık bütçeleri, faaliyet raporları ve genel kurul bilgileri, internet sitelerinde düzenli bir şekilde yayımlanacak. İç denetim sisteminin güçlendirilmesine yönelik teşvikler sağlanacak ve bu konularda yönlendirmeler yapılacak.
Eğitim ve fırsatlar önceliklendirilecek
Dijitalleşme, yeşil ekonomi ve yapay zekâ gibi alanlarda ortaya çıkan yeni fırsatların değerlendirilmesine yönelik düzenlemeler gerçekleştirilecek. STK’ların kapasite geliştirmesi için stratejik planlama, proje hazırlama ve fon bulma konularında eğitimler verilecek. STK’ların dijitalleşme süreçleri desteklenecek.
Kamu-STK iş birliği ile Türkiye’nin çok taraflı kalkınma sistemindeki rolünün artırılması için girişimlerde bulunulacak. Ayrıca, uluslararası platformlarda insani yardım konularında toplantılara aktif katılım sağlanacak.
AB’deki sistem, dört başlıkta toplanıyor
1- AB’de ‘STK faydası’: Avrupa Konseyi, STK’ları, maddi çıkar gütmeyen, gönüllü özerk kuruluşlar olarak tanımlamaktadır. Bu bağlamda STK’lar, geniş kitleleri dahil eden açık ve demokratik topluma katkıda bulunmaktadır.
2- STK’ların sağladığı fayda: AB ülkelerinde STK’lar, siyasilerin karar verme sürecinde bilgi ve bağımsız uzmanlık sunarak katkı sağlamaktadır. Bu durum, STK’ların deneyimlerinden yararlanarak politikaların oluşturulmasına olanak tanımaktadır.
3- STK’lara güven yüksek: STK’ların, toplum sorunlarını gündeme getirmesi ve politikaların oluşumuna katkıda bulunması nedeniyle, bu kuruluşlara olan güven oranı oldukça yüksektir.
4- Bağımsızlıkları güven artırıyor: STK’lar, özgür ve bağımsız bir şekilde faaliyet göstermekte ve hukuk, demokratik ilkeler ve sürdürülebilirlik açısından gerekli olan kaynakları sağlayarak kamu yetkilileri ile iş birliği yapmaktadır.
Ferit PARLAK