Andımız'ın yazarı, Atatürk dönemibakanlarından Reşit Galip'in torunu Feyhan Görgün Oran, BUGÜN'e konuştu. Oran, 1933'tekaleme alınan ant için "O günler için gerekliydi, bugün değil. Çok daha öncekaldırılmalıydı" dedi...
İlkokullarda okutulan Andımız'ın demokratikleşmepaketiyle birlikte kaldırılmasına CHP ve MHPbüyük tepki gösterirken eserin yazarı Milli Eğitimeski Bakanı Reşit Galip'in torunu Feyhan GörgünOran tartışmalara son noktayı koydu.
TARTIŞMALARI ANLAMIYORUM
Aynı zamanda Prof. Dr. Baskın Oran'ın eşi olan Feyhan Görgün Oran, BUGÜN'ün tartışmalarla ilgilisorusunu yanıtladı. Oran, Atatürk dönemi bakanlarından biri olan dedesinin 23 Nisan 1933'te yazdığıAndımız'ın kaldırılması kararına bazı kesimlerin tepki göstermesiyle ilgili olarak "Bu kararla ilgilitartışılacak bir şey görmüyorum. Tartışmaları anlamıyorum" dedi.
O ZAMAN TOPARLAYICIYDI
Oran şu ifadeleri kullandı: "Evet o günler için böyle bir ant, bu tür bir uygulama gerekliydi. Ülkenin odönemini düşünün. Ülkenin günlerinde, o psikoloji içinde bu ant, toparlayıcı olsun diye düşünülmüştü. Ülkeyi o dönem yönetenler, sadece bunu amaçlamıştı. Birlik duygusu için, toparlayıcı olsun diye böyle bir karar alınmıştı. Ancak artık bugünler için ben gereğinin olmadığını düşünüyorum."
Oran, Andımız'ın kaldırılmasının zamanlaması için de "Bence şimdi de değil, çok çok daha öncekaldırılmalıydı" diye konuştu.
İstiklal Mahkemesi üyesiydi
Andımız'ın yazarı Atatürk döneminin bakanı Dr. Reşit Galip, siyasete bir konuşma ile girdi. 1923 yılında hekimlik yaptığı Mersin'e gelen Reşit Galip, 1925'te Meclis'e girdi. İstiklal Mahkemesi üyeliği de yapan Reşit Galip, Atatürk'ün isteğiyle Serbest Fırka'ya girdi. Aydın Milletvekili seçilen Reşit Galip, Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. Galip, 5 Mart 1934'te hayatını kaybetti.
İki kez değişti
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu, 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayılı kararı ile 'Öğrenci Andı'nı uygulamaya koydu. 29 Ağustos 1972'de Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle anda "Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk; açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim. Ne mutlu Türk'üm diyene" bölümü eklendi.
İkinci değişiklik ise, 1997'de yapıldı. Ant, "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım. İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. Ne Mutlu Türk'üm Diyene" şeklinde son halini aldı.