1. Haberler
  2. SENDİKA
  3. Okullarda “Cinsiyet Eşitliği” Dersi Tepki Çekti!

Okullarda “Cinsiyet Eşitliği” Dersi Tepki Çekti!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, toplumun masum söylemlerle gizlenen sapkınlıkları fark edecek kadar bilinçli olduğunu vurguladı. “Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, ayrımcılığa son vermek ve şiddete karşı durmak” gibi ifadelerin altında aile yapımızın, okul iklimimizin ve hukuk kurallarımızın hedef alındığını belirtti.

YAVUZ açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Cumhurbaşkanının bu yılı “Aile Yılı” olarak ilan etmesinin ardından, sendikalarının “Aile Yılında, Aile ve Kılık Kıyafet Özgürlüğü Anayasal Güvenceye Kavuşsun” talebiyle başlattığı kampanya dikkat çekici bir adım oldu. Eğitim Sen, Ramazan etkinlikleriyle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nın tavsiyeleri karşısında rahatsızlık hissettiğini belli ederek, 10 Mart Pazartesi günü, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dersi” işleyeceklerini açıkladı. Böylelikle Ramazan ayının manevi iklimini sapkınlık propagandasıyla kirletmeyi hedefliyorlar.

Eğitim Sen’in ilk cümlesinde, “Toplumsal cinsiyet rollerinin aile, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir biçimde inşa edildiği” şeklinde bir ifade yer alıyor. Bu durum, aslında hangi değerleri yıkmayı planladıklarını açıkça gösteriyor.

Eğitim Sen, “aile, okul, hukuk, din ve ahlak” kavramlarını hedef alarak istediği sapkınlık amacı doğrultusunda bu unsurları etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor. Tekrar ettikleri, “oluşturulmuş toplumsal cinsiyet rolleri, cinsel yönelim farklılıkları, kadına biçilen cinsiyet rolü, geleneksel kadınlık rolleri” gibi terimlerle kadın ve erkek ayrımını ortadan kaldırmayı, alfabedeki harflerle yeni sapkınlıkları ifade etmeyi planlıyorlar.

Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ve ayrımcılığa son vermek gibi masum talepleri bir paravan olarak kullanarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışıyorlar. Eğitim Sen’in özgürlükler konusundaki sicili, eğitimde fırsat eşitliği ve kız öğrencilerin okullaşması için değil, başka emellerine yönelik olduğunu gösteriyor. On binlerce kadın memurun kamudan atılması, yüz binlerce kız öğrencinin okuldan mahrum bırakılması ve kaçırılan binlerce kız çocuğuna dair sessizlik, Eğitim Sen’in hikayelerinin ne kadar inandırıcı olduğunu sorgulatıyor.

Aile değerleri, medeniyet ve tarihimize yönelik eleştirilerde bulunurken, eğitim sistemine yönelik bu olumsuz tutumları belirtiyorlar. Aileyi “geleneksel kadınlık rolü” tanımından yola çıkarak hedef alıyor, din, ahlak ve hukuk kurallarına karşı çıkışlarını “cinsel yönelim farklılıkları” şeklinde ifade ederek sapkınlığın zeminini oluşturuyorlar.

Bu durum karşısında, okullarda bu tür sapkınlıkların yayılmasına karşı hepimize önemli görevler düşüyor. Aileler, öğretmenler, idareciler ve bürokratlar, bu duruma seyirci kalmamalı ve gerekli tepkileri göstermelidir. Eğer bu eylem doğrultusunda “yazı tahtasını mora boyamak” veya “sapkınlık dersi” yapmak gibi durumlarla karşılaşılırsa, yurttaşlık görevimizi yerine getirmek için rapor edilmelidir. Kıtanın birçok ülkesinde bile yasaklanan bu sapkınlığın okullarımızda daha fazla yayılmasına göz yumamayız.

Bizim için kadın; evlat, bacı, abla, anne, teyze, hala, anneanne, babaanne ve eştir. Her biri ayrı bir değer taşımaktadır ve toplumda hürmet gören kadının, erkeğin elinde hor görülmesi kabul edilemez. Din, ahlak, vicdan ve insaf dersi vererek, sorunlarımızı çözmeye çalışmalıyız. Sapkın değerleri okullarımıza sokarak değil, eğitici bir yaklaşım ile.

Okullarda bir dersin Cinsiyet Eşitliği Dersi olarak değiştirilmesi, sendikal bir hak olarak değil, adli ve idari kapsamda suç olarak değerlendirilmelidir. Çocuğa karşı işlenen suç olma kategorisinde işlem görmelidir.

Uyuşturucunun, satanizmin ve dinsizlik propagandasının tehdit ettiği çocuklarımızın, uluslararası LGBTİ+ lobisinin Türkiye temsilcisi rolüne bürünmüş bir sendika tarafından zehirlenmesine karşı duracağız.

Her kademeden idareci ve öğretmen, tüm üyeleri okullara ve çocuklara sahip çıkmaya, yasal sınırlar içinde gerekli adımları atmaya davet ediyoruz. Bu görev, 15 Temmuz gecesi üstlenilen sorumluluk kadar stratejik ve kıymetlidir. “Onur Yürüyüşü’nün” okullarımıza taşınmasına müsaade etmeyeceğiz.

Tavsiyemiz, tüm idarecilerin sabah toplantılarında öğretmenlerle uyarılarda bulunmalarıdır. Nöbetçi öğretmenler özel olarak bilgilendirilmeli, gerekirse derslerde değişiklikler yapılmalı, sınıflar kontrol edilmelidir. İdarecilerin duyarsız olduğu okullarda temsilciler inisiyatif almalı, başkanlarla koordineli olmalıdır. Gerekli durumlarda avukat desteği sağlanmalı ve tutanaklar tutulmalıdır.

Talat YAVUZ

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri

Okullarda “Cinsiyet Eşitliği” Dersi Tepki Çekti!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gazete Kamu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin