Öğretmenler, mesleki görevleri dışında, kendi rızaları olmaksızın çeşitli işler ve faaliyetlerde görevlendirilebiliyorlardı. Bu duruma son vermek adına, Öğretmenlik Mesleği Kanunu’ndaki önemli bir düzenleme devreye girdi. İlgili madde ile öğretmenlerin görev tanımları daha net bir biçimde belirlenerek, meslek onurlarını koruyacak yeni bir güvence sağlandı.
Bu kanunun ilgili maddesine göre, öğretmenlerin meslekleriyle doğrudan ilişkili olmayan işlerde zorunlu olarak görevlendirilmeleri yalnızca üç özel duruma tabi tutulmaktadır.
Belirlenen Üç Durum
• Mevzuatta Açıkça Tanımlanan Görevler: İlgili kanun ve yönetmeliklerde açık bir şekilde belirtilen ve öğretmenlik mesleğinin doğal bir uzantısı olarak kabul edilen görevler.
• Olağanüstü Hâl ve Genel Afet Durumları: Ülkenin genelini veya belirli bir bölgeyi etkileyen, özel önlemler gerektiren olağan üstü durumlar ve doğal afetler.
• Salgın Hastalık Durumları: Toplum sağlığını tehdit eden ve özel tedbirler alınmasını zorunlu kılan salgın hastalık dönemleri.
Bu üç özel durum dışında, öğretmenlerin kendi rızaları olmaksızın meslekleriyle ilgisi olmayan başka bir işte görevlendirilmeleri yasal olarak mümkün olmayacaktır.
Öğretmenlerin Görev Tanımını Netleştiren Düzenleme
Eğitim sendikaları ve öğretmen örgütleri, bu yeni düzenlemenin, yıllardır devam eden bir soruna çözüm sağladığını ve öğretmenlerin dikkatlerini tamamen eğitim-öğretim faaliyetlerine yönlendirmelerine olanak tanıdığını ifade etmektedir.


















