Bilindiği gibi 12 Eylül askerî darbesiyle iktidarı devralan Milli Güvenlik Konseyi tarafından hazırlanıp 1982'de onaylanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliği Memur-Sen'e bağlı tüm sendikalar "Sivil İtaatsizlik" adıyla 2013 yılının ilk iş gününde protesto etmiş ve Memur-Sen üyeleri kamu kurum ve kuruluşlarına sivil kıyafetle gitmiştir. "Sessiz Devrim" niteliği taşıyan bu ilk karar, günümüzde memurlara kılık kıyafet dayatılmasına son verecek hareketin tohumlarını atmıştır. Memur-Sen, bu hareketin devamı niteliği olan 18 Mart 2013'te süresiz bir şekilde kamu kurumlarına sivil kıyafetle gidilmesi kararını yenilemiş ve “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” başlıklı kampanya neticesinde ise Türkiye'deki ana muhalefet partisinin oy sayısından daha fazla imza toplayarak 12 milyon 300 bin imzayı Çalışma Bakanlığına iletmiştir.

Kadın-erkek çıkılan bu eylem neticesinde hükümetimiz, kadınlara baş örtüsü ile kurumlarına gitme hakkını tanımış ancak erkeklerle ilgili yönetmeliğin 5. maddesinde yer alan kravat zorunluluğu, saç ve favori uzunluğu, sakal bırakma yasağı, bıyık şekli gibi sınırlama ve yasaklara son verilmesi yönünde düzenlemeye gitmemiştir. "1982 Model Anayasa" malûm hükümleri doğrultusunda hareket etmek istemeyen, "zarfa değil mazrufa değer veren", kravatın medenî olmakla eşdeğer görülmesinden rahatsız olan erkek memurlar için Memur-Sen eylem kararına 2014 yılında da devam etmiştir.

Vesayetin tekrar can bulma ihtimalinin ortadan kalktığını her platformda dile getiren, paralel-dikey yapılanmalar da dahil olmak üzere her türlü vesayete "HAYIR" diyen Memur-Sen camiası, bu anlayıştan hareketle geçmiş cunta rejiminin dikte ettiği "üniforma zihniyetini" de kesinlikle reddetmektedir.

Ancak; Eski Türkiye kabuğunu kırıp Yeni Türkiye İdealine doğru yol alırken bugün maalesef ki idari kadrolarda hala vesayet rejiminin adeta bir neferi gibi çalışan şahıslara rastlanmaktadır.

Bu mevzuda, suimisâlin emsal teşkil edeceğine kanaat getirerek birkaç vakıadan söz etmek yerinde olacaktır:

Bilecik ilimiz Bozüyük ve Yenipazar ilçelerinde, hükümetimizi temsil etmesi gerekirken, hükümetin her türlü vesayet karşısında dik durma gayesinden tamamen uzak duruş sergileyen mülki idare amirleri, sözü geçen ilçelerdeki memurların sivilleşme yönünde attığı adımları engellemeye çalışmıştır. Memur-Sen'in Türkiye genelinde almış olduğu "Sivil İtaatsizlik" kararının uygulanmasında ilimizde ciddi bir muhalefetle karşılaşılmamış ancak adı geçen ilçelerimizde maalesef ki kravatın medeniyet ile eşdeğer olmadığı henüz anlaşılamamıştır. Sözü geçen iki ilçedeki mülki idare amirleri tarafından, erkek memurların memur vakar ve duruşuna aykırı giyinmemelerine rağmen kravat takmadıkları gerekçesiyle ilgili amirlere kravat takmayanların isimlerinin tek tek alınması istenmiş ve gerekli yasal işlemlerin başlatılması talimatı verilmiştir. Memurlarımızın isimlerini liste halinde masasında görmek isteyen Bozüyük ilçesi mülki idare amirine buradan seslenerek Memur-Sen ve bilhassa Eğitim-Bir-Sen üyelerinin sivil itaatsizlik eyleminin devam ettiğini ve bu hakkı Anayasa, Uluslararası Hukuk Ceza Mahkemeleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Danıştay'dan çıkan kararlar neticesinde kendimizde bulduğumuzu hatırlatmak gerekmektedir. İlle de masanızda sivil itaatsizlik eylemine katılan, kravatsız bir şekilde kurumlarına gidenlerin listesini görmek istiyorsanız tüm Memur-Sen ve özellikle de Eğitim-Bir-Sen camiasının Bilecik'teki üyelerinin isimlerini tek tek kendilerine gönderebileceğimizi buradan bildirmek isteriz.

Ahmet BASATEMUR

Eğitim-Bir-Sen Bilecik Şube Başkan Vekili