Bilindiği gibi MEB’da okul yöneticilerine yönelik rotasyon
uygulaması ilk olarak 2009 yılında uygulandı. O günün şartlarında uygulamaya
karşı çıkanlar olduğu gibi, destekleyenler de vardı. Bizler o gün, sürenin
tartışılması kaydıyla, rotasyona destek vermiştik.
O günler de bunun uygulanabileceğine pekte inanılmıyordu.
Mahkemeler, Danıştay derken rotasyon artık kabullenilmiş, oturmuş bir uygulama
halini aldı.Rotasyonun ilk uygulanmasından bu yana yaklaşık 4,5 yıl geçti. Hatta o günlerde rotasyon olmasın diye
cansiperane çalışanlar, bu gün “rotasyon iyi ki var” deme durumuna geldiler.
İşletme körlüğünün yaşanarak görülmüş olması, bu kabullenme de en önemli faktör
oldu.
Rotasyon ilk
uygulanırken beş yıl üzerinden uygulansa da, 30 yıllık müdürleri yerinden
etmişti. Daha sonra ki yönetmelik değişikliğinde sekiz yıla çıkarken, son
yönetmelikte altı yıl olarak yer aldı.
Bu gün rotasyonun uygulanmasına dair bir analiz yaptığımızda karşımıza çıkan sonuç;
“Resmiyeti altı yıl olan rotasyonun,
fiiliyatı dört yıl olmuştur.” Eskiden
okulları tapulu malı olarak gören anlayış bitmiş, ancak bu defa sahiplenmeme
tehlikesi başlamıştır. İlk üç yılını dolduran müdür gerek sınav, gerekse isteğe
bağlıyla hemen başka okula sıçramaya çalışıyor. Zira rotasyonu döneminde daha
iyi okul bulup-bulamama endişesi, haklı olarak, iki-üç yıl öncesinde tedbir
almaya itiyor. Bu defa amaçsız, hedefsiz, plansız okullar oluşuyor. Bunun en bariz örneğini
2013 yılı İstanbul atamalarında gördük. Yaklaşık 2500 kurumun olduğu
İstanbul’da 2013 yılı rotasyona tabi müdür sayısı sadece iki idi.
Rotasyonun kaç yılda olacağına dair, farklı süre
uygulamalarının kendi içerisinde haklı gerekçeleri olsada gelinen noktada
sürenin tartışılması gerektiğini düşünmekteyim.
Emrullah AYDIN
Eğitim Bir Sen İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı
