1. Haberler
  2. SENDİKA
  3. Öğrenciler Okulda Hapsedildi: Eğitimde Baskı!

Öğrenciler Okulda Hapsedildi: Eğitimde Baskı!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sendika tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

Eğitim-İş, geçen hafta proje okullarına atanan öğretmenleri protesto etmek amacıyla gerçekleştirdiği basın açıklaması sırasında, Çorum’daki 15 Temmuz Şehitleri Fen Lisesi ve Özejder Sosyal Bilimler Lisesi’nde öğrencilere yönelik yapılan baskıyı da gündeme getirdi.

Özejder Sosyal Bilimler Lisesi önünde yapılan basın açıklamasına, Genel Sekreter Seher Ergin, Genel Eğitim Sekreteri Veli Fırat Şimşek, Genel Merkez Hukuk Bürosu Avukatı Dr. Burak Sabuncu ve Çorum Şubesi temsilcileri katıldı.

Genel Sekreter Seher Ergin’in açıklamaları şu şekilde oldu:
Bugün burada, yalnızca bir okulda yaşanan tekil bir olay için toplanmadık. Eğitimin her boyutunu etkileyen baskıcı ve antidemokratik uygulamalara karşı ortak bir duruş sergilemek için bir araya geldik.

15 Temmuz Şehitleri Fen Lisesi’nde gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasında, proje okullarına yapılan adaletsiz öğretmen atamalarına dikkat çekmiş ve bu süreçlerin ne denli kayırmacı ve şeffaflıktan uzak yürütüldüğünü kamuoyuna açıklamıştık.

Bu haksızlığa karşı yalnızca Eğitim-İş değil, ülke genelindeki pek çok geleneksel okulda öğrenciler ve mezunlar, yıllarını eğitime adamış öğretmenlerine destek olmak amacıyla protestolar düzenlemişlerdir. Gençler, kendilerine yol gösteren eğitmenlerinin yanında durarak sadece bir hak ihlaline değil, Cumhuriyet’in eğitim anlayışına da sahip çıkmışlardır.

Ancak burada yaptığımız açıklama sırasında karşılaştığımız durum, eğitimdeki keyfiliğin yalnızca atama süreçleriyle sınırlı kalmadığını, yönetim anlayışına da yerleştiğini açıkça göstermiştir.

Örneğin, 15 Temmuz Şehitleri Fen Lisesi’nde öğrencilerin okul bahçesinde serbestçe dolaşmaları dahi engellenmiş; okul yönetimi, adeta bir güvenlik gücü gibi bahçede nöbet tutarak öğrencilerin açıklamaya katılmalarını zorla engellemiştir. Gençler, kendi okul alanlarında görünmez kılınarak baskı altına alınmıştır.

Bir başka üzücü durum ise Özejder Sosyal Bilimler Lisesi’nde yaşanmıştır. Bu okulda idare, öğrencileri içeride kilitleyerek neredeyse rehin almış ve basın açıklamamıza katılımlarını önlemek için okul binasını adeta bir tecrit alanına dönüştürmüştür. Bu uygulama, anayasal haklara ve en temel insan haklarına aykırı bir durumdur. Öğrenciler, gelecekleri adına söylenen sözleri duymamaları için dört duvar arasında hapsedilmiş, okulun kapıları kilitlenmiştir. Bu, bir güvenlik uygulaması değil; net bir baskı ortamının yansımasıdır. Bazı eğitim yöneticileri, okulları bilgi merkezi değil, bireysel otoritelerinin kaleleri olarak görmektedir.

Okullar, demokrasinin gelişim alanlarıdır. Her öğrenci fikrini ifade etme, tartışma ve toplumsal olaylara tanıklık etme hakkına sahiptir. Bu hak yöneticilerin kişisel hırsları için kurban edilemez.

Öğrencilere demokrasiyi, hakları ve özgürlükleri anlatmakla yükümlü olan yöneticiler, şimdi tam tersine “otoriterlik nasıl işler?” sorusunun canlı örnekleri haline gelmiştir. Bu tutum, sadece yasalarla değil, aynı zamanda pedagojik kurallar ve insan onuruyla da çelişmektedir.

Eğitim-İş, Özejder Sosyal Bilimler Lisesi’nde yaşanan bu skandala ilişkin suç duyurusunda bulunmuştur. Öğrencileri kendi okullarında hapis hayatı yaşamaya zorlayan bu anlayışa seyirci kalmamız mümkün değildir. Okul yöneticileri, kendilerini yasa koyucu ve mahkeme yerine koyarak yetkilerini aşmakla kalmaz, çocukların ruh sağlığına da zarar vermektedir.

Her zaman olduğu gibi, bu hukuksuzlukları dile getirdiğimizde yandaş bir sendika önce sahneye çıkmakta ve bizi hedef alarak gerçek niyetlerini açığa çıkarmaktadır. Onlar, bizim için bir turnusol kâğıdı gibidir. Nerede durduklarına bakarak, biz nerede durmamız gerektiğini daha net anlayabiliyoruz.

Kamuoyuna bir kez daha bildiriyoruz:

Eğitimde baskı, keyfiyet, kayırma ve kararlara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Kilitli kapılar arkasında bırakılan öğrenciler için, susturulmak istenen öğretmenler için, gerçek bir eğitim ve aydınlık bir gelecek için durmadan mücadele etmeye devam edeceğiz.

Unutulmamalıdır ki; eğitim, yalnızca dört duvar arasındaki bir müfredattan ibaret değildir. Eğitim, aynı zamanda sorgulamayı, eleştirmeyi ve haksızlıklarla mücadele etmeyi de öğretmelidir. Bu ülkede, bu değerlere inanan binlerce eğitimci vardır.

Ve unutmamak gerekir ki:

Bu ülkede hâlâ vicdan sahibi öğretmenler, dimdik durmaya devam eden sendikalar ve susmayan gençler bulunmaktadır!

İyi ki Eğitim-İş var!!!

Öğrenciler Okulda Hapsedildi: Eğitimde Baskı!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gazete Kamu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin