KAMU
Memurlara ne kadar refakat izni verilebilir?
Memurların en fazla karşılaştıkları sorunlardan birisi de refakat izinleridir. Bu konuyu detaylarıyla açıklamaya çalışacağız.
657 sayılı Kanun'un Hastalık ve Refakat İzni başlıklı 105'inci maddesinde; memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verileceği ve gerektiğinde bu sürenin bir katına kadar uzatılacağı belirtilmiştir.
Bu hüküm dikkatlice incelendiğinde;
1- Bu durumların gerçekleşmesi halinde her bir olay için en fazla 6 ay refakat izni verilebilir. 2- Farklı zamanlarda maddede belirtilen kişiler için refakat izni verilir. Yani (A) kurumunda çalışan bir memurun eşi 2012 yılında trafik kazası geçirmiş ve memura gerekli şartları taşıdığı için 6 ay refakat izni verilmiştir. Bu memurun aynı yıl babasının da trafik kazası geçirmesi ve şartları taşıması halinde bu memura yine refakat izni verilecektir. Tek bir olay ve kişi için en fazla altı aya kadar verilebileceği unutulmamalıdır. 3- Farklı zamanlarda şartların gerçekleşmesi halinde yine refakat izni verilebilecektir. Yani 2012 yılında eşinin trafik kazası geçirmesi halinde refakat izni verilen bir memura 2013 yılında eşinin maddede belirtilen şartları taşıması halinde tekrar refakat izni verilebilir. 4- Bu iznin verilmesinde idarenin hiçbir şekilde takdir hakkı olmayıp talep halinde verilmesi zorunludur.
TODAİE'de doktora yapanlara izin verilmesi zorunlu mudur?
TODAİE'de yüksek lisans yapanlara özlük hakları korunarak eğitim süresince izin verilebilmesine rağmen aynı durumun doktora yapanlar için de geçerli olup olamayacağını açıklamaya çalışacağız.
7163 sayılı Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Teşkilat Kanunu'nun 15'inci maddesinde; 'Amme İdaresi Enstitüsü'nün giriş müsabakasına katılabilmek için üniversite veya yüksekokul mezunu olmak şarttır. Bu şartı haiz bulunan kimseler arasından, idare heyetinin tespit edeceği esaslar dairesinde yapılacak müsabaka imtihanını kazananlar Türkiye ve Orta Doğu Amme Enstitüsü'ne devam edebilirler. Yukarıdaki evsafı haiz olup da devlet dairelerinde, mahalli idarelerde, iktisadi devlet teşekküllerinde çalışanlardan müsabaka imtihanını kazananlara tahsil süresince izin verilir. Bu sürede özlük haklarından faydalanarak, maaş ve ödeneklerini kendilerine izin veren daire, müessese ve teşekküllerden almaya devam ederler. Enstitüdeki tahsillerini başarı ile bitirenlerin enstitüde geçirdikleri müddet kıdemlerine sayılır ve bu müddetin bir katı (1 seneden az olmamak üzere) kıdemlerine eklenir' hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, 18.1.2001 tarihli ve 24291 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Lisansüstü Öğretim Yönetmeliği'nin 51'inci maddesinde doktora programına katılabilmek için gerekli olan ön koşulların neler olduğu açıklanmıştır.
Devlet Personel Başkanlığı'nın bu konuda vermiş olduğu bir mütalaada;657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda memuriyetleri sırasında doktora yapanların intibaklarının yapılması hususunda yer alan düzenleme karşısında; ilgi yazıda adı geçen ilgilinin Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü'nde doktora programına devam ettiğinin resmi olarak tespit edilmesi halinde ilgiliye doktora programı süresince izin verilmesi hususunun kurumların takdiri ile mümkün bulunduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla yüksek lisans yapanlar için zorunlu olan izin doktora eğitimi yapanlar için kurumların takdirindedir.
Diğer personel kanunlarına tabi ek göstergeler kazanılmış hak oluşturur mu?
Özellikle diğer personel kanunlarına tabi olarak görev yapmakta iken değişik sebeplerle 657 sayılı Kanun kapsamındaki kadrolara atananların daha önceki ek göstergelerin kazanılmış hak aylık olarak alınıp alınamayacağı merak edilen önemli bir konudur.
Bu konuyla ilgili olarak Devlet Personel Başkanlığı'nın vermiş olduğu bir mütalaada; '657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 43/B maddesinde; 'Bu ek göstergeler, ilgililerin belirtilen sınıf ve görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınıp, terfi bakımından kazanılmış hak sayılmaz. Kurumların 1, 2, 3 ve 4'üncü dereceli kadrolarına atananlara uygulanacak ek göstergeler, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları kariyerleri ile ilgili sınıf veya ekli I sayılı Cetvelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfı (g) bölümünde belirtilen görevlerde kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamaz ' hükmü yer almakta olup, bu hükümden yararlanacak personelin Devlet memuru olması ve ilk atamasının 1, 2, 3 ve 4'üncü dereceli diğer memur kadrolarına yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, müsteşarlığınıza kadro karşılığı sözleşmeli personel olarak ataması yapılan ilgililere, daha önce söz konusu kanuna tabi kadrolarda bulunmadıklarından dolayı 657 sayılı Kanunun 43/B hükmünün uygulanamayacağının değerlendirildiği ifade edilmiştir. Dolayısıyla diğer personel kanunlarına tabi olup da 657 sayılı Kanun kapsamında bir memuriyet kadrosuna atananların önceki ek göstergelerini kazanılmış hak olarak almaları mümkün değildir.
Ancak, emeklilik açısından durum farklı olup, 5434 sayılı Kanun'un belirlemiş olduğu altı aylık süreyi tamamlayanların emekli keseneklerine esas ek göstergeleri önceki yüksek ek göstergeler olup, bulundukları kadronun ek göstergesi ile önceki ek gösterge arasındaki farkı ilgililer ödeyeceklerdir.
Ahmet Ünlü / Yeni Şafak