KAMU
Memur çocuğu işçi çocuğundan daha mı önemli?
Soru garip gelebilir ama memurun hem eşi hem de çocukları mevzuat karşısında işçilerinkinden daha önemli ve avantajlıdır. Nasıl olduğunu izah edelim.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 202'nci maddesine göre; Memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için 2.134, çocuklarından her biri için de 250 gösterge rakamının (72'nci ay dahil olmak üzere 0-6 yaş grubunda yer alan çocuklar için bir kat artırımlı) aylık katsayısı ile çarpılması sonucu elde edilecek miktar üzerinden ödenmektedir. Ayrıca, aile yardımı ödenekleri hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenmekte ve borç için haczedilmemektedir.
Memurların aile ve çocuk yardımı ödeneğinin parasal tutarı; Eş için ödenecek yardım tutarı; 2.134 x 0,076791 = 163,87 TL; Her bir çocuk için; 250 x 0,076791 = 19,19 TL; Çocuk 0-6 yaş grubunda ise; 500 x 0,076791 = 38,39 TL'dir.
İşçiler için sigorta priminden istisna edilecek aile ve çocuk yardımının parasal tutarı; Eş için istisna tutarı; 102,15 TL; Her bir çocuk için (en fazla iki çocuk); 20,43 TL'dir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından çıkarılan İşveren Uygulama Tebliğine göre; Sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla ve fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitimi Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ya da işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarından en fazla iki çocuk (iki çocuk dahil) için çocuk zammı adı altında yapılan ödemelerin, çocuk başına 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %2›si oranındaki tutarı, aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.
Örnek- Aylık brüt ücreti 2.000,00 TL olan (E) sigortalısına 2013/Ağustos ayında 3 çocuğu göz önüne alınarak çocuk başına 100 TL çocuk zammı verilmiştir. Sigortalı (E) nin prime esas kazancına dahil edilecek tutar;
Brüt Aylık Asgari Ücret (1021,50) X % 2 X Çocuk Sayısı (İki Çocuğa Kadar) = 40,86 (İstisna Tutarı) 300 TL – 40,86 TL = 259,14 TL (Prime Esas Kazanca dahil edilecek çocuk zammı)
Maalesef memurlara tanınan bu hakların işçilerden esirgenmiş olduğunu görüyoruz. Yani işçiler için sadece iki çocuğa indirim uygulanmakta ve eş için yapılan yardımdan ise sigorta primi kesilmezken gelir vergisi kesintisi yapılmaktadır. 5510 sayılı Kanun iki çocuk sınırı koymamışken SGK'nın tebliğle böyle bir kısıntıya gitmesi hem Kanuna aykırı hem de anlaşılır bir durum değildir. Ayrıca bu uygulama ciddi bir tutarsızlıktır.
Halbuki memurlar için iki çocuk sınırlaması yıllar önce kaldırılmış ve kaç çocuk olursa olsun hem ödeme yapılmakta hem de kesinti yapılmamaktadır. Sigortalıların eşi için yapılan yardımdan gelir vergisi kesintisi yapılması ise tam bir garabettir.
Aynı durum borçlanmada da geçerlidir
Hem üç çocuk isteyip hem de kanunlarda yer alan kısıtları muhafaza etmek büyük bir çelişkidir. İşte böyle bir çelişki borçlanmayla ilgili düzenlemede yer almaktadır.
5510 sayılı Kanunun sigortalıların borçlanabileceği süreler başlıklı 41 inci maddesinde; Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan sürelerin kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32'si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılma ve borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılma imkanı sağlanmıştır. Bu bağlamda, 5510 sayılı Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülmektedir.
Sonuç olarak, ya mevzuattaki kısıtlar kaldırılmalı ya da üç çocuk ısrarından vazgeçilmelidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan ikiden fazla çocuk için aile yardımı ödenmeyeceği yönündeki hükmün kaldırılması nasıl sağlandıysa, aynı durum diğer mevzuat için de sağlanmalıdır. Kaldı ki sadece iki çocuk için istisna uygulaması SGK'nın inisiyatifiyle kaldırılacak niteliktedir. Bakalım sayın Başbakan SGK'yı üç çocuk konusunda ikna edebilecek mi? (yeni şafak)