“Sağlık camiamız bir kez daha derinden yaralanmıştır. Göksel Kalaycıoğlu ile, Ali Menekşe ile, Ersin Arslan ile dağlanan yüreğimiz bir kez daha dağlanmış, kaygımız katlanmıştır” şeklinde konuştu.
“Gecesini gündüzünü insanların hayatını kurtarmaya adayan bir yüreğe nasıl kıyılır ve vicdanlar buna nasıl katlanır” diyerek tepkisini dile getiren Memiş, hastanelerin güvenliği için çok ciddi tedbirler alınması gerektiğini kaydetti.
Sağlık çalışanının hayatının devletin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Memiş, sağlık çalışanlarının uzun süredir kendilerini güven içinde hissetmediklerini, sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğunun şiddete uğrama kaygısı içinde çalıştıklarını dile getirdi.
2011 yılında Sağlık Bakanlığı ile birlikte “Emeğe Saygı Şiddete Sıfır Tolerans” kampanyası başlattıklarını ifade eden Memiş, bu kampanyadan sonra bazı tedbirlerin alındığını ancak mevcut uygulamaları yeterli görmediklerini söyledi.
HALKIMIZ SAĞLIK ÇALIŞANINA SAHİP ÇIKMALI
Bakanlığın aldığı tedbirlerin yanı sıra yargının da sağlıkta şiddete yönelik ciddi yaptırımları olmasını gerektiğini ifade eden Memiş “Sağlık çalışanına sözlü ya da fiili şiddet uygulayan biri yargı kararları sonucunda hak ettiği cezayı almıyor. İdari olarak ne kadar tedbir alınırsa alınsın mahkemeler şiddet uygulayanın cezasını hak ettiği şekilde vermiyorsa bu vicdanları yaralayan bir durumdur. Buna dikkat edilmesi gerekir. Öte yandan halkımız bu vahşi cinayete duyarsız kalmamalı ve tepkisini ortaya koymalıdır. Hastanelerimizi hizmet üretemez hale getirecek bu saldırılara yenilerinin eklenmemesi için halkımız, hastanelerine ve sağlık çalışanlarına sahip çıkmalıdır” dedi
