SENDİKA
MEB Parçalanmış Aileleri Bir An Önce Birleştirmelidir
Özür grubu tayini bekleyen öğretmenlerin çilesi bitmiyor. Özür grubu tayinleri gerçekleştirildi ama tartışmalar hala bitmedi. MEB’de ikinci kez özür grubu tayinleri yapılmasına rağmen kamuoyuna yansıyan bilgilere göre yaklaşık 3 bin 600 öğretmenin tayini gerçekleştirilemedi.
MEB’in il/ilçe emrini geri getirmemesi aileleri bölük pörçük etmiştir. 3 bin 600 parçalanmış aile MEB’in eseridir. Eş özrü mağduru öğretmenlerimizden sendikamıza onlarca telefon, faks ve mail gelmekte, öğretmenler okulların açılmasına kısa bir süre kala yaşadıklarına isyan etmektedir. Büyük bir umutla eşlerine, çocuklarına kavuşacaklarını günü bekleyen öğretmenlerimiz, MEB’in bu sorunu ivedilikle çözmesini istemektedir.
Hatırlanacağı üzere MEB Müsteşarı Yusuf Tekin “Eş durumu ile öğrenim durumu arasında tercih etmek zorundaydık. Sağlık ve eş durumu sorunlarını aşmak için öğrenim özrünü yer değiştirme programından çıkarmamız gerekti. Eş durumundan dolayı mağdur olan arkadaşlara yardımcı olacağız inşallah” demişti. Ancak görünen o ki MEB öğrenim özrünü özür grubu tayinleri arasından çıkarmasına rağmen eşleri birleştirmeyi beceremedi. Yusuf Tekin’in yardımcı olmaktan kastı buysa milli eğitimin vay haline!
Özür grubu tayinleri konusunda Bakanlığın elinden gelen bu olmamalıdır. Bu minvalde Türk Eğitim-Sen olarak Müsteşar Yusuf Tekin’in açıklamalarını söz olarak kabul ediyoruz. Müsteşar sözünü çiğnememek için Bakanlığın tüm imkânlarını seferber etmelidir. Artık öğretmenlerin bir gün bile bekleyecek sabrı kalmamıştır. Öğretmenlere bir yıl sonrayı adres göstermek, ya da Şubat ayını işaret etmek söz konusu bile olmamalıdır.Her tayin döneminde yaşanan bu sıkıntılar öğretmenleri moral ve motivasyon yönünden olumsuz etkilemektedir. MEB’in buna artık kalıcı bir çözüm bulması gerekmektedir. Bunun da yolu il/ilçe emrinin geri getirilmesinden ve özür grubu tayinlerinin eskiden olduğu gibi yılda iki defa yapılmasından geçmektedir. Başbakanın da ailenin kutsallığına sık sık vurgu yaptığı göz önüne alındığında, MEB yetkilileri bir öğretmenimiz bile mağdur edilmemesi için tüm imkanlarını seferber etmelidir. MEB’in artık aileleri bölük pörçük eden değil, aileye değer veren, aile bütünlüğünü sağlayan bakanlık haline gelmesini istiyoruz.
Bakan Avcı’dan istirham ediyoruz: Kendinizi öğretmenlerimizin yerine koyun. Bir ebeveyn olarak sizin bakımınıza, sevginize, ilginize muhtaç çocuklarınızdan bir gün bile ayrı kalabilir misiniz? Öğretmenlerimizden bu konuda fedakârlık beklemeniz vicdanla bağdaşır mı? Ayrıca unutmayınız ki; devlet adamlığı öğretmenler ile anlamsız bir inatlaşmayı değil, öğretmenlere ve öğrencilere dolayısıyla eğitime olumlu katkı sağlayacak uygulamaları ortaya koymayı gerektirir.
Türk Eğitim-Sen olarak tayin talebi karşılanmayan öğretmenlerin mağduriyetlerine çözüm bulunması talebiyle “il ve ilçe emri” uygulamasını da içerecek şekilde ek bir özür grubu atama hakkının verilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’na yazılı başvuruda bulunduk. Özür grubu tayinleri ile ilgili herhangi bir eylem yapmamıza gerek kalmadan MEB’in tüm özür grubu tayinlerini gerçekleştirmesini istiyoruz. Aksi taktirde MEB Müsteşarı Yusuf Tekin özür grubunda verdiği sözü tutmayan kişi durumuna düşecek, Tekin’in bundan sonraki süreçte vereceği hiçbir söze itibar edilmeyecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Türk Eğitim Sen Genel Merkezi