Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavının 1. Dönem 1. Oturumunu öğretmenlerin gözetiminde bugün gerçekleştirdi. Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinden yapılan sınava 1 Milyon 287 bin öğrenci yaklaşık 70 bin görevli öğretmenin gözetiminde ve sorumluluğunda yapıldı. Yarın 27 Kasım tarihinde yapılacak 2. Gün oturumunda, Fen ve Teknoloji, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ve Yabancı dil sınavları yapılacak.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın TEOG sınavlarını şeffaf yapmak adına kendi yaklaşımına göre, bir dizi önlemler aldığını görüyoruz. Kendi öğretmenine güvensizlik bunlardan birincisi. Sınavların teminatı olan eğitimciliği ile, gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenlerin vicdani bir meslek yaptıklarının bilinmesini isteriz. Yaklaşık 70 bin öğretmenin sınavlardaki gözetmenlik görevine güvenen bakanlık, yeni bir tanımın oluşmasına neden oldu. “Gözetmenlik görevinize güveniyoruz ancak, branşının sınavının olduğu gündeki görevine güvenmiyoruz.” Dersin sınavının yapıldığı gün, o dersin branş öğretmenine görev verilmedi. Örneğin matematik öğretmeni bugün görev almadı ama, yarınki Fen ve Teknoloji sınavında görev alacak. Öğrencilere kopya verir mi dersiniz? Cevabı bilen bir öğretmen olarak, öğrencilere söyler mi? Bir sınıf öğretmeninin bu soruları cevaplama olasılığı yüksek bir ihtimal iken, neden 2 günün oturumlarında gözetmenlik görevini yapıyor bu mantığa göre?

TEOG sınavının öğretmen ayağına güvenmeyen MEB’de, diğer yanlışa da Meb Müsteşarı Yusuf Tekin imza ile atıldı. Meb Müsteşarı tarafından 18/11/2014 tarihinde yayınlanan genelgenin 8. Maddesinde şu ifade geçiyor: 8.“Ortak sınavların yapıldığı günlerde sınavların yapıldığı okulda ders yapılmayacaktır. Ancak ortak sınavlarda görevli olmayan o okulun öğretmenleri de (o gün dersi olan) sınavların yapıldığı gün en geç saat 09.00'da kendi okullarında hazır bulunacaklardır. Sınav başladıktan sonra görevine ihtiyaç duyulmayan öğretmenler okuldan ayrılırlar.”

Benzerine darbe dönemlerinde rastlanabilecek bu ayıbın gerekçesi nedir? Görev verilmeyen ve sınav onayında adı bulunmayan öğretmenin, okula gelme nedenini anlamış değiliz. Güvenmeyerek, branşı itibariyle görev verilmeyen öğretmenin okulda öğretmenler odasına alınıp, imza attırıldıktan sonra, sessizce ayrılın muamelesine layık görülmesi eğitim adına kara bir lekedir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bunun bir angarya teşkil ettiğini ve öğretmenlere yapılan bir dayatma olduğunu bilmesini isteriz. Türkiye çapında uygulamasını takip ettiğimiz konuda birçok şikayet aldık. Görevli olmayan bir öğretmenin, okulda bulunmasının gerekçesi bilinmiyor. Gerekçesi açıklanmayan bu konu hukuka aykırıdır. Yetkililerin bu ayıbı görmezden gelmeyerek, 27 Kasım ve 2. Dönem yapılacak TEOG sınavında bunu tekrarlamamasını istiyoruz. Sınav görevi olmadığı halde okula çağırılan ve gitmediği için ek dersi kesilebilecek öğretmenlerimizin haklarını hukuki yollardan arayacağımız bilinmelidir.

Anadolu Eğitim Sendikası adına
Muhammet Ali Gezici
Marmara Bölge Sorumlusu