İl içi yer değiştirmelerde dedik ki ;

-Norm güncel değil

-İlkokul/Ortaokuldönüşümü bitmedi,

-Meslek Liseleri Anadolu oldu,

-Öğretmen Liseleri maalesef kapandı,

Etmeyin eylemeyin sağlıklı atama olmaz. İnsanlar daha başlamadan fazla olurlar ya da başkalarını fazla yaparlar, sorunlar çıkar dedik anlatamadık. Bırakın il içini il dışında da aynı hatalardan dönülmedi.

Dönülmedi de ne mi oldu?

Örnek vereyim siz yorumlayın: Öğretmen il dışından geldi branş öğretmeni olarak İstanbul'a ve geldiği gün dediler ki biz daha yeni İlkokul yaptık burayı başka yere vereceğiz seni...

Güler misin? Ağlar mısın?

Hatayı anlayanlar bile bile bizi suçladılar süreç işlesin bir şey olmaz dediler. Normlar güncel dediler. Süreci baltalamaya çalışmakla, provokatörlükle suçladılar bizi... Ama haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır dedik ve konuştuk yine konuşacağız.

Şimdi de il içi atama yeniden yapılacakmış.

Bu atama neden yapılacak biliyor musunuz? Biz uyardığımızda bizim haklılığımızı bildikleri halde çuvalladıklarını söylememek adına geri adım atmaktan çekinen zihniyetin hatayı telafi etmesi için yapılacak.

Hata telafi olacak mı? Bence hayır. Yine haksızlıklar olacak hatta yeni haksızlıklar doğacak ama en azından bir kısım haksızlıklar giderilmiş olacak.

Ya iller arası?

O da ayrı fiyasko.Diyoruz ki kadrolar kitlendi artık. Yöntem değiştirin.Öğretmen Ankara'dan İzmir'egitti diye tamam hallettik diye düşünmeyin. Siz Hakkari'dekini Ankara'ya ya da İzmir'e alabildiniz mi? onu düşünün. Orada yıllardır görev yapan ve çakılı kalan öğretmenlere bir çözüm buldunuz mu onu düşünün.

Yok onu düşünen yok. Rakamlar üzerinden hesap yapıyorlar ve bilmem ne kadar kadro açtık diye övünüyorlar. Atama sürecinde paylaştığımız çizelgeyi iki sütun ekleyerek yeniden paylaşalım:

Görülüyor ki;

Sorun kaç bin açtığınız da değil kaç atama yaptığınızda,

Sorun kaç kişinin 1.bölgeye gittiğinde değil, 3.bölgeden 1.bölgeye kaç kişinin gittiğinde.

Yukarıdaki tabloyu gördünüz.

Tablo diyor ki;

Birinci bölgede 18.494 kontenjan açtığınız halde9.868 kadroya atama yapabildiniz. 8.626 kadro boş kaldı.

İkinci bölgede 19.679 kontenjan açtığınız halde6.497 kadroya atama yapabildiniz. 13.182 kadro boş kaldı.

Toplamda da 57.158 kontenjan açtığınız halde17.844 kadroya atama yapabildiniz ve39.314 kadro boş kaldı.

Yani 57 bin kadro açıp 40 bin atama bile yapamadığınız bir ortamda övünecekseniz siz bilirsiniz.

Neden mi böyle oldu?

Birinci bölgede bile 8.626 kadro neden mi boş kaldı?

Biz cevaplayalım.

Bakanlık çok kadro açtık demek için özellikle doğu bölgelerimizde çok kadro açıyor. Bir de alanlar bazında talebe değil boş kadroya göre dağılım yapınca bu manzara ortaya çıkıyor.

Şöyle ki:

Yani;

Birinci BölgedeDin Kültürü ve Ahlak Bilgisi Branşında 2.966 kadro açan bakanlık bu kadronun ancak ve ancak 672 sini doldurabilmiş.

Oysa ki; Birinci BölgedeSınıf Öğretmenliği Branşında 333 kadro açılmış ve bu kadronun neredeyse tamamı 331'ini doldurmuş.

Bu da gösteriyor ki;

Yöntem yanlış, yaklaşım yanlış ve tribüne oynanıyor.

Bu nedenle MEB'e diyoruz ki madem ki il içi atamayı yeniden yapıyorsunuz o zaman;

1-Özellikle birinci bölgede boş kalan kontenjanları norm kadroyu da düşünerek başka alanlara kaydırın. (örneğin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisinden boş kalan 2294 kadroyu çok talep olan sınıf öğretmenliğine kaydırın.) (bakın 57bin açtınız 57 bin atama yapın demiyoruz. En azından Birinci bölgedekileri doldurun diyoruz)

2-İptal başvurusu yapan öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu birinci bölgeye atanan öğretmenler olduğuna göre onlardan boşalacak kadrolara atama yapın.

İl dışı noktasında da insanları rahatlatın... İl dışından atayıp İstanbul'a gönderdiğiniz öğretmene aynı gün biz burayı İlkokul yaptık deniliyorsa bunun sorumlusu öğretmen midir?İlçe midir? İl midir?

Hayırbunun sorumlusu zamanında dönüşümleri tamamlattıramayan, norm güncelletmeyen ve buna rağmen il içi/ il dışı atamayı yapın diyenbakanlık bürokratlarıdır.

Sonuç olarak;

MEB İl İçinde de İl Dışında da tabir yerinde ise çuvallamıştır. Hatasını telafi etmek için il içi yer değiştirmeyi yeniden başlatacağına göre iller arası ne olacak? Cevap bulmalıdır.

İller arası yeniden atama isteyen öğretmenlere diyoruz ki anlayış yukarıdaki şekilde olduktan sonra sizin talebiniz boşuna. Sadece yapmış olmak için yapılmış olur o da sizin işinize yaramaz... Norm güncellense bile işinize yaramaz. Bizden söylemesi...

Değerlendirmesi ve söylemesi bizden gerisi bakanlığa kaldı...

Maksut BALMUK

Öğretmen

İl içi yer değiştirmelerde dedik ki ;

-Norm güncel değil

-İlkokul/Ortaokuldönüşümü bitmedi,

-Meslek Liseleri Anadolu oldu,

-Öğretmen Liseleri maalesef kapandı,

Etmeyin eylemeyin sağlıklı atama olmaz. İnsanlar daha başlamadan fazla olurlar ya da başkalarını fazla yaparlar, sorunlar çıkar dedik anlatamadık. Bırakın il içini il dışında da aynı hatalardan dönülmedi.

Dönülmedi de ne mi oldu?

Örnek vereyim siz yorumlayın: Öğretmen il dışından geldi branş öğretmeni olarak İstanbul'a ve geldiği gün dediler ki biz daha yeni İlkokul yaptık burayı başka yere vereceğiz seni...

Güler misin? Ağlar mısın?

Hatayı anlayanlar bile bile bizi suçladılar süreç işlesin bir şey olmaz dediler. Normlar güncel dediler. Süreci baltalamaya çalışmakla, provokatörlükle suçladılar bizi... Ama haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır dedik ve konuştuk yine konuşacağız.

Şimdi de il içi atama yeniden yapılacakmış.

Bu atama neden yapılacak biliyor musunuz? Biz uyardığımızda bizim haklılığımızı bildikleri halde çuvalladıklarını söylememek adına geri adım atmaktan çekinen zihniyetin hatayı telafi etmesi için yapılacak.

Hata telafi olacak mı? Bence hayır. Yine haksızlıklar olacak hatta yeni haksızlıklar doğacak ama en azından bir kısım haksızlıklar giderilmiş olacak.

Ya iller arası?

O da ayrı fiyasko.Diyoruz ki kadrolar kitlendi artık. Yöntem değiştirin.Öğretmen Ankara'dan İzmir'egitti diye tamam hallettik diye düşünmeyin. Siz Hakkari'dekini Ankara'ya ya da İzmir'e alabildiniz mi? onu düşünün. Orada yıllardır görev yapan ve çakılı kalan öğretmenlere bir çözüm buldunuz mu onu düşünün.

Yok onu düşünen yok. Rakamlar üzerinden hesap yapıyorlar ve bilmem ne kadar kadro açtık diye övünüyorlar. Atama sürecinde paylaştığımız çizelgeyi iki sütun ekleyerek yeniden paylaşalım:

Görülüyor ki;

Sorun kaç bin açtığınız da değil kaç atama yaptığınızda,

Sorun kaç kişinin 1.bölgeye gittiğinde değil, 3.bölgeden 1.bölgeye kaç kişinin gittiğinde.

Yukarıdaki tabloyu gördünüz.

Tablo diyor ki;

Birinci bölgede 18.494 kontenjan açtığınız halde9.868 kadroya atama yapabildiniz. 8.626 kadro boş kaldı.

İkinci bölgede 19.679 kontenjan açtığınız halde6.497 kadroya atama yapabildiniz. 13.182 kadro boş kaldı.

Toplamda da 57.158 kontenjan açtığınız halde17.844 kadroya atama yapabildiniz ve39.314 kadro boş kaldı.

Yani 57 bin kadro açıp 40 bin atama bile yapamadığınız bir ortamda övünecekseniz siz bilirsiniz.

Neden mi böyle oldu?

Birinci bölgede bile 8.626 kadro neden mi boş kaldı?

Biz cevaplayalım.

Bakanlık çok kadro açtık demek için özellikle doğu bölgelerimizde çok kadro açıyor. Bir de alanlar bazında talebe değil boş kadroya göre dağılım yapınca bu manzara ortaya çıkıyor.

Şöyle ki:

Yani;

Birinci BölgedeDin Kültürü ve Ahlak Bilgisi Branşında 2.966 kadro açan bakanlık bu kadronun ancak ve ancak 672 sini doldurabilmiş.

Oysa ki; Birinci BölgedeSınıf Öğretmenliği Branşında 333 kadro açılmış ve bu kadronun neredeyse tamamı 331'ini doldurmuş.

Bu da gösteriyor ki;

Yöntem yanlış, yaklaşım yanlış ve tribüne oynanıyor.

Bu nedenle MEB'e diyoruz ki madem ki il içi atamayı yeniden yapıyorsunuz o zaman;

1-Özellikle birinci bölgede boş kalan kontenjanları norm kadroyu da düşünerek başka alanlara kaydırın. (örneğin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisinden boş kalan 2294 kadroyu çok talep olan sınıf öğretmenliğine kaydırın.) (bakın 57bin açtınız 57 bin atama yapın demiyoruz. En azından Birinci bölgedekileri doldurun diyoruz)

2-İptal başvurusu yapan öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu birinci bölgeye atanan öğretmenler olduğuna göre onlardan boşalacak kadrolara atama yapın.

İl dışı noktasında da insanları rahatlatın... İl dışından atayıp İstanbul'a gönderdiğiniz öğretmene aynı gün biz burayı İlkokul yaptık deniliyorsa bunun sorumlusu öğretmen midir?İlçe midir? İl midir?

Hayırbunun sorumlusu zamanında dönüşümleri tamamlattıramayan, norm güncelletmeyen ve buna rağmen il içi/ il dışı atamayı yapın diyenbakanlık bürokratlarıdır.

Sonuç olarak;

MEB İl İçinde de İl Dışında da tabir yerinde ise çuvallamıştır. Hatasını telafi etmek için il içi yer değiştirmeyi yeniden başlatacağına göre iller arası ne olacak? Cevap bulmalıdır.

İller arası yeniden atama isteyen öğretmenlere diyoruz ki anlayış yukarıdaki şekilde olduktan sonra sizin talebiniz boşuna. Sadece yapmış olmak için yapılmış olur o da sizin işinize yaramaz... Norm güncellense bile işinize yaramaz. Bizden söylemesi...

Değerlendirmesi ve söylemesi bizden gerisi bakanlığa kaldı...

Maksut BALMUK

Öğretmen

www.memurlar.net