EĞİTİM
Karardan sonra tüm gözler, MEB’de!
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) dershanelerin 1 Eylül’den itibaren kapatılmasını da öngören kanunu iptaline ilişkin kararının gerekçesi dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.
AYM kararında, dershaneleri eğitim ve sınav sisteminin doğurduğu, devletin dershaneleri yasal statüye kavuşturduğu tespiti yapıldı. Dershanelerin yasaklanarak kapatılması yerine, sakıncalarını önleyici tedbirler alınması gerektiği belirtilen kararda, düzenlemenin anayasanın 42. maddesindeki eğitim ve öğretim hakkı, teşebbüs hürriyetine aykırı olduğu ve demokratik bir toplumda kabul edilmeyecek derecede ölçüsüz bir sınırlama getirdiği savunuldu.
ÖZEL OKULA VİZE
“Koşulları oluşmadığı” gerekçesiyle iptal edilen hükümlerin yürürlüğünü durdurmayan AYM, dershanelerin özel okula dönüşümünü öngören maddelere vize verdi. AYM, teknik bu maddelerin yönetmelikle düzenlenmesinin yasama yetkisinin devri olarak nitelendirilemeyeceğine hükmetti. Bürokratlarının kanunla görevden alınması düzenlemesi ise oybirliği ile iptal edildi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) hukuk müşavirliği kararı incelemeye alırken, gözler bakanlığın 1 Eylül’de ne yapacağına çevrildi. Dershaneciler ise gözlerini MEB’in karardan sonra çizeceği yol haritasına çevirdiler.
AYM, CHP’nin 6528 sayılı Kanun’un iptali için açtığı davada, 13 Temmuz’da karar vermişti.
Mahkeme, 5’e karşı 12 üyenin oy çokluğuyla Özel Eğitim Kurumları Kanunu’ndaki “dershaneleri” ibaresinin yürürlükten kaldırılması, dershanelerin dönüştürülmesi ve gerekli dönüşümü tamamlamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin eğitim öğretim faaliyetlerinin 1 Eylül 2015’e kadar devam edebileceğine ilişkin hükümleri iptal etti. İptal gerekçesinde şunlar vurgulandı:
“Dava konusu kurallarla, eğitim ve sınav sisteminin yol açtığı, devletin de yasal statüye kavuşturduğu dershanelerin doğurduğu sakıncaları önleyici tedbirler almak yerine, bu kurumları tamamen yasaklamak suretiyle dershanelerin kapatılması yoluna gidilmesi, kişilerin sınavlara hazırlık kapsamında okul dışı özel kurumlardan eğitim desteği alma imkânını ortadan kaldırmakta, bu nedenle de eğitim ve öğrenim hakkını ihlal etmektedir. Demokratik toplum düzeni yönünden zorlayıcı bir neden ortaya konulmaksızın, sınırlama amacını gerçekleştirecek, daha az sınırlayıcı araçlara da başvurulmadan tamamen yasaklayıcı bir yöntemle dershanelerin kapatılması, teşebbüs özgürlüğüne demokratik toplum düzeninde gerekli olmayan ölçüsüz bir sınırlamadır.”
EĞİTİMİ AKSATIR
Beş üyenin imzasını taşıyan ortak karşı oyda dershanelerin kapatılmalarının çalışma ve sözleşme hürriyeti açısından ölçülülük ilkesine aykırı olmadığı savunularak özetle şöyle denildi:
“Kanun koyucuya göre, dershaneler tarafından ifa edilen faaliyetler ve dershaneciliğin geldiği fiili durum, devletin bizzat kendisi tarafından veya izin verdiği özel eğitim öğretim kurumları tarafından yürütülen eğitim ve öğretim hizmetlerini olumsuz etkilemeye başlamış, aksatır hale gelmiştir. Bu durum önemli kamusal zararlara yol açmıştır ve açmaya devam etmektedir. Bilgiye erişimin mutlaka mevcut statüdeki dershaneler aracılığıyla sağlanması gerektiğinin, bunun anayasal zorunluluk olduğu söylenemez.”
Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla okul ve kurum müdürü, müdür başyardımcısı ve yardımcıları’ndan görev süresi dört yıl ve fazla olanların, 2013-2014 ders yılı bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın; görev süreleri dört yıldan daha az olanların görevinin ise bu sürenin tamamlanmasını takip eden ilk ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona ereceği düzenlemesinin iptal istemi reddedildi. Dershane öğretmenlerinin devlete KPSS sınavına girmeden atamaları düzenlemesi de iptal edildi.
VALİYE VİZE
Kanun’un, “Okul ve Kurum Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcıları ise Okul veya Kurum Müdürünün inhası ve İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir” şeklindeki düzenlemenin iptal istemi reddedildi. MEB merkez teşkilatında Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi, Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, İnşaat ve Emlak Grup Başkanı ve Grup Başkanı ile Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve İlçe Milli Eğitim Müdürü kadrolarında bulunanların görevlerinin, bu maddenin yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona ereceğine ilişkin düzenleme de iptal edildi.
Özel okula dönüşüm taahhüdünde bulunan dershanelere Hazine arazisi üzerinde eğitim tesisi yapılması amacıyla Devlet İhale Kanunu’na göre pazarlık usulüyle 25 yıla kadar bağımsız ve sürekli nitelikte irtifak hakkı tesisine getirilen Bakanlık aleyhine açılan davalardan tüm yargılama giderleri üstlenilerek kayıtsız ve şartsız feragat koşulu getirilmesi hukuk devleti ve hak arama özgürlüğüne aykırı görülerek iptal edildi.
KİM, NE OY VERDİ
İPTAL İSTEYENLER: AYM Başkanı Zühtü Arslan, Başkanvekilleri Alparslan Altan, Burhan Üstün, üyeler Serdar Özgüldür, Serruh Kaleli, Osman Alifeyyaz Paksüt, Recep Kömürcü, Engin Yıldırım, Celal Mümtaz Akıncı, Erdal Tercan, Emin Kuz, Hasan Tahsin Gökcan.
KARŞI OY VERENLER: Üyeler Nuri Necipoğlu, Hicabi Dursun, Muammer Topal, Kadir Özkaya ile Rıdvan Güleç katılmadı ve karşı oy verdi.
Dershaneciler: Bakanlığın yol haritasını bekliyoruz
Anayasa hukukçuları ve dernek temsilcileri, gerekçeli kararı Hürriyet’e şöyle değerlendirdi:
İbrahim Taşel (TÖDER Başkanı): “Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hem dershane hem kurs tanımı hem de dönüşüm okullarıyla ilgili yeni bir dönüşüm haritası çıkarması gerekiyor. Hem öğrencilerin hem velilerin hem bu sektörde çalışan öğretmen ve yatırımcıların zarar görmeyeceği, en önemlisi de ülkemizin eğitim sisteminin zarar görmeyeceği yeni bir yol haritasının acilen belirlenmesi gerekir. Ama net olan bir durum var; dönüşüm okullarıyla ilgili bir iptal kararı yok.”
Geç alınmış bir karar
Selçuk Pehlivanoğlu (Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı): “Bakanlık, özel öğretim kurumları bünyesinde bulunan dershane yapısıyla ilgili bir düzenlemeye gidecektir. Ama gerekçeli kararda ‘sınavlara hazırlık ihtiyacını karşılayacak’ cümlesi bana göre doğru değil. Dershaneler okulların yerini almıştır. Malesef geç açıklanmış bir karar. Bakanlık süratle ilgili düzenlemeleri yaparak mümkün olan minumum kaosla bu sürecin atlatılması gayretinde bulunmalı. Hepimiz bakanlığın yapacağı açıklamayı bekliyoruz.”
Faruk Köprülü (ÖZDEBİR Başkanı): “Biz dershanelerin devam etmesi duruşumuzu hiç değiştirmedik. AYM gerekçeli kararı açıkladı. Şu anda MEB’in görüşlerine ihtiyacımız var. Bir an önce yol haritasını çizip paylaşması gerekiyor. Çünkü eğitim öğretim için çok az bir süre kaldı. Kurumlar, aileler, öğrenciler ne olduğunu sabırsızlıkla bekliyor.”
Herkes acil karar bekliyor
Ahmet Akça (ÖZDER Genel Başkanı): “Dershaneler, 1 Eylül’de dershane ruhsatının iptal edilmesi koşuluyla dönüşümü kabul etmişti. Şimdi bu kurumlar ne yapacak? Aynı binada iki farklı kurum olmaz ancak dershane de kapatılamayacak. AYM’nin kararından sonra bakanlık, bir üst kuruma hazırlanan öğrencilerin ihtiyaçlarını görmezden gelemez. Temel liselere, kurs verme yetkisi verilebilir. 1 Eylül’de kapatılması öngörülen ancak, AYM’nin gerekçeli kararıyla devam dediği dersahaneler, hangi kanuna, yönetmeliğe göre mevcudiyetlerini devam ettirecekler? Bunun cevabı yok. Sektör olarak bakanlıktan acil açıklama bekliyoruz.”
Eyüp Kılıcı (GÜVENDER Başkan Yardımcısı): “Anayasa Mahkemesi yasayı, temel hak özgürlükler ve teşebbüs hürriyeti bağlamında iptal etti. Dershaneler açısından baktığımızda, kamuda istihdam edilmesi öngörülen öğretmenlerin bu karar ile devlet okullarında eğitim veremeyeceği ortaya çıkıyor. Aynı zamanda 1 Eylül’den sonra da dershanelerin faaliyetlerine devam etmesi yönünde bir engel olmadığı görülüyor. Bakanlığın bundan sonraki yaklaşımı önemli.”
YETKİ ARTIK TBMM’DE
Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez (Anayasa Hukukçuları Derneği Başkanı): “AYM, dersahelerin kapatılmasını anayasaya aykırı buldu. MEB, dershane ibaresini kanundan çıkardığı için şu anda yeniden açılacaklar için ikincil bir düzenlemesi olmadığı gibi, yönetmelik çıkarmak için de yasal bir dayanağı yok. Dershanelerin özel öğretim kurumları kanununa yeniden girmesi gerekiyor.Çözme yetkisi TBMM’de. AYM, dersahenlerin kapatılmasını anayasaya aykırı buldu ve iptal etti ancak, ‘dershane özel öğretim kurumları arasında yer alır’ biçiminde bir kural koyamaz. MEB, AYM’nin kararından sonra dersahneleri kapatamayacak ama ikincil mevzuatı ve yönetmeliği olmadığı için bu kurumların denetlenmesi noktasında ciddi sorunlar yaşanacak.” (Esra ÜLKAR-Önder ÖNDEŞ)
Davacı CHP’nin yorumu: Son derece hukuka uygun
AYM’nin dershane kararının arkasında Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) 121 Milletvekili var.
Gerekçeli kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından bazı CHP Milletvekilleri kararı Hürriyet’e şöyle değerlendirdi:
M. Akif Hamzaçebi (CHP İstanbul Milletvekili):
“Anayasa Mahkemesi hukuka uygun doğru bir karar vermiştir. Demokratik, eğitim ve öğretim özgürlüğü ile teşebbüs özlüğünün anayasal güvence altında olduğu bir ülkede devlet tek yanlı bir kararla dershaneleri kapatıyorum diyemez. Yine aynı yasada MEB’de personelin kanunla görevden alınmasına ilişkin düzenleme iptal edilmiştir. Bu da son derece hukuka uygundur. Şimdi yapılması grereken AYM’nin iptal kararı karşısında dershanelere ilişkin yeni yasal düzenleme yapılmasıdır. Ve yönetici kadrolarında görevden kanunla alınan personel de görevine iade edilmelidir.”
Atamalar da iptal
Nur Serter (CHP İstanbul Milletvekili):
“İptal kararıyla dershaneler kapanmıyor. MEB bununla ilgil çalışma yapıyor. Dershanelerin mevcut durumuyla ilgili bir takım öneriler getirecek, kararı geçersiz kılma çabası içine gireceklerdir. Ancak AYM’nin iptal kararında dershanelerin dışında da çok önemli başka bir konu var. O da 4 yıllık oldukları için görevlerine son verip MEB yöneticileriyle ilgili verilmiş olan iptal kararıdır. Milli Eğitim teşkilarında on binlerce yöneticinin bu yasayla görevleri bir anda son bulmuştu. Şimdi bu maddeyi iptal etti AYM. Dolayısıyla bu kişilerin yeniden eski bulundukları görevlerine geri dönmeleri gerekiyor.” hürriyet