Ramazan dolayısıyla insanların oruçlu olduğunu ve aç karnına kan alınmadığından dolayı kan bağışının azaldığını belirten Bayraktutar, bu nedenle kan ihtiyacının Ramazan ayında daha da arttığını, bu durumun  kan bekleyen hasta ve hasta yakınlarını sıkıntıya soktuğunu söyledi.

Peygamber Efendimizin de kan vermeyi teşvik ettiğini belirten Bayraktutar, “Sağlık alanındaki tüm gelişmelere rağmen kan üretmek günümüz şartlarında mümkün değil. Kan ihtiyacı olanlar ancak bir başka kişinin bağışlayacağı kan ile bu ihtiyaçlarını karşılaya bilmektedir. Hal böyleyken oruçlu kardeşlerimiz Ramazan ayında da kan bağışında bulunarak sevap yönünden Ramazan’ı daha kazançlı hale getirebilirler.” Şeklinde konuştu.

Bayraktutar, kan vermenin orucu bozmadığına da dikkati çekerek, “Kan vermek orucu bozmaz. Ancak aç karnına kan vermenin sakıncaları da göz önüne alınarak iftardan sonra kan vermek hem daha sağlıklı hem de Ramazan gibi sevapların katlandığı bir ayda verileceğinden dolayı daha kazançlı olacaktır.” diye konuştu.

İnsanın kendisi ya da bir yakınının ne zaman kana ihtiyacı olacağının bilinmediğini ifade eden Bayraktutar, şöyle devam etti:  “Hiç birimizin bir dakika sonra ne olacağı belli değil, geçireceğimiz bir trafik kazası, ya da bir hastalık dolayısıyla bizim ya da bir yakınımızın kana ihtiyacı olabilir. Şu anda bağışlayacağımız kanı bekleyen hasta ve hasta yakınlarının yerine kendimizi koyarak kan verme konusunda daha duyarlı davranmalıyız. Kan vermek hem maddi bir külfeti olmayan hem sağlık açısından yararlı hem de sevap açısından kazançlı bir bağıştır. Bu kazançlardan kendimizi mahrum etmeyelim.