İstanbul’da bir şehir hastanesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan bir işçi, mesai saatleri dışında özel güvenlik kurslarında “ilk ve acil yardım” dersi vermek için hastane yönetiminden onay talep etti. Hastane başhekimliği, iş sözleşmesindeki maddeyi gerekçe göstererek bu talebi reddetti.
Hastanenin gerekçesi, işçinin sözleşmesinin süresi içerisinde başka bir işte çalışmamayı taahhüt ettiği yönünde oldu. Bunun üzerine işçi, Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) başvurdu ve asli görevine ek olarak özel güvenlik kurslarında eğitim verme imkânının sağlanmasını talep etti.
Sağlık Bakanlığı’ndan alınan yazılı görüşte, başvuranın 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2018 yılında sürekli işçi kadrosuna geçirildiği belirtildi. Görüşte ayrıca, işçinin haftalık çalışma saatini doldurması ve asıl işini aksatmamaktan şartıyla, mesai saatleri dışında özel öğretim kurumlarında ders verme imkanının mümkün olduğu ifade edildi.
KDK, Sağlık Bakanlığı ve hastane başhekimliğine, sürekli işçi statüsünde çalışan başvuranın talebinin yeniden gözden geçirilmesini ve özel güvenlik kurslarında uzman eğitici olarak ders vermesi için gerekli denetimlerin yapılmasını tavsiye etti.
Gerekçe belirtmeden reddedilmesi Anayasa’ya aykırı
Kararda, 4857 sayılı İş Kanunu’nda işçilerin asıl işlerinin çalışma saatleri dışında başka bir işte çalışmalarını yasaklayan bir hükmün bulunmadığı belirtildi. Ayrıca, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda işçinin özen ve sadakat borcuna aykırı hareket etmemesi gerektiği ifade edildi.
Özen ve sadakat borcu gereğince, işçinin görevini yerine getirirken gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği ifade ediliyor. Güvenlik görevlisinin eğitim verme talebi, işveren ile çıkar çatışmasına neden olmadığı takdirde ve asıl işinde verimliliği etkilemeyecek şekilde gerçekleştiği sürece, işçinin bu borçlarına aykırılık teşkil etmeyeceği değerlendirildi.
Başvuran, talep ettiği ilk ve acil yardım dersini mesai saatleri dışında ve asli görevini aksatmadan gerçekleştirebileceğini belirtmiştir. Kamu hizmetinin aksamaması ilkesi göz önünde bulundurularak, asıl işin dışında gerçekleştirilecek faaliyetlerin bu ilkeye zarar vermemesi durumunda işverenin izin vermesi gerektiği ifade edilmiştir.
Sonuç olarak, başhekimliğin, iş sözleşmesindeki hükme dayanarak ve gerekçe sunmadan işçinin talebini reddetmesinin, Anayasa’da düzenlenen çalışma hakkı ve özgürlüğüne aykırı olduğuna dikkat çekilmiştir. Talebin yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve başvuranın özel güvenlik kurslarında ders verebilmesi için gerekli adımların atılması gerektiği vurgulanmıştır.