EMNİYET
HSYK teklifinde 8 madde kabul edildi
HSYK ile ilgili yasa teklifinin 10 maddesi kabul edildi, 2 madde çıkarıldı
13 Ocak 2014, Pazartesi
AK Parti'nin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısıyla ilgili düzenleme teklifinin Meclis Adalet Komisyonu'nda tartışmalı başlayan 3. gün mesaisi gece yarısından sonra bitti. Komisyonda kabul edilen maddelere göre, Yargıtay Birinci Başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı seçilebilmek için gerekli olan 4 yıllık Yargıtay üyeliği şartı 8 yıla çıkarılıyor. Yargıtay Daire Başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili olabilmek için gereken üyelik süresi ise 3 yıldan 6 yıla yükseltiliyor.
Meslekleriyle ilgili staj ve araştırma yapacak, kurs, eğitim ve öğrenim görecek, iç veya dış burstan yararlanan hakim ve savcılar, Adalet Bakanlığı tarafından yurtdışına gönderilecek. HSYK'nın, Adalet Bakanlığı'nın merkez ve taşra teşkilatında, bağlı ve ilgili kuruluşlarında, uluslararası kuruluş veya mahkemelerde ya da geçici yetki veya görevlendirmeyle başka kurum, kurul veya kuruluşlarda görev yapanlar dışındaki hakim ve savcıları yutdışına gönderme yetkisi de kaldırılacak.
HSYK'nın, yurtdışına gitmek için şahsi olarak özel burs sağlayan hakim ve savcılara aylıksız izin verme yetkisi olmayacak. Hakim ve savcıların, dış temsilciliklerde, uluslararası mahkeme veya kuruluşlarda muvafakatleri alınarak görevlendirilmesi Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak. Hakim ve savcıların hak ve ödevi olan meslek içi eğitimleri de bundan böyle HSYK yerine Türkiye Adalet Akademisi'nce yaptırılacak. Bu eğitimin usul ve esasları, HSYK'nın görüşü alınarak Türkiye Adalet Akademisi'nce hazırlanan yönetmelikte belirlenecek.
AKADEMİ GENEL KURULU'NDA DEĞİŞİKLİK
Türkiye Adalet Akademisi'nde Genel Sekreterlik pozisyonu kaldırılacak. Adalet Akademisi Başkanlığı, başkan ile üç başkan yardımcısından oluşacak. Adalet Akademisi Başkanı ile başkan yardımcılarının seçiminde ayrı esaslar uygulanacak. Başkanlık için 3 adayı Türkiye Adalet Akademisi Yönetim Kurulu yerine Adalet Bakanı gösterecek. Başkan, yürürlükteki kanunda olduğu gibi Bakanlar Kurulu tarafından görevlendirilecek ya da atanacak.
Yürürlükteki kanun uyarınca başkanla aynı kriterlerin geçerli olduğu başkan yardımcıları ise Adalet Bakanı tarafından görevlendirilecek ya da atanacak. Süresi biten başkan ve yardımcılarının 2 dönem daha göreve devam etme imkanı bir dönemle sınırlandırılacak.
Türkiye Adalet Akademisi'nde kaldırılacak genel sekreterlik yerine çeşitli daire başkanlıkları kurularak hizmet birimleri oluşturulacak. Daire başkanlıklarına Adalet Bakanı tarafından atama yapılacak. AK Parti milletvekillerinin önergesi ile teklifte, Adalet Akademisi'nin yapısına ilişkin 10. madde de değişiklik yapıldı. Değişiklik ile Akademi Başkanlığına bağlı yeni hizmet birimleri oluşturuldu. Böylece mali hizmetlere ilişkin görevlerin insan kaynakları ile ilgili görevleri yerine getiren birimden ayrılarak, "Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı" tarafından yürütülmesi sağlandı.
TEKLİFTEN ÇIKARILDI
AK Parti'li milletvekillerinin önergeleriyle teklifteki iki madde metinden çıkarıldı. Buna göre, adalet komisyonlarındaki yetkiyi HSYK yerine Adalet Bakanlığı'na veren madde ile herhangi bir nedenle görevine gelemeyen hakimin yerine, HSYK'nın önceden belirlediği hakim veya mahkeme başkanının görevlendirme yapmasını düzenleyen madde metinden çıkarıldı. Bu konularda mevcut durum korundu. Komisyon çalışmaların bugün devam edecek.
- Adalet Bakanı Bozdağ:
- "Cezaevlerinde bulunan gerek çocuklar olsun gerek gençler gerekse diğer yaşlardaki insanlar olsun hepsi bizim insanlarımız. Bize emanet. Milletimizin evlatları. Bunları korumak da devletimizin görevidir. Burada yanlış yapan birisi olduğu zaman bizim bu yanlışı himaye etmemiz asla mümkün değildir"
- "Şu anda hakim, savcı adayları sınavla alınıyor. Bakanlık da bu sınavları bugüne kadar yaptı ama hiçbir dönemde 'bunlar bakanlığın hakimleri' denmedi. Hepsi bu milletin hakimleri, savcılarıdır. Bundan sonra da öyle olacaktır"
TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sincan Cezaevi'nde çocuk mahkumların dövüldüğü iddiasıyla ilgili idari ve adli soruşturma başlattıklarını belirterek, "Cezaevlerinde bulunan gerek çocuklar olsun gerek gençler gerekse diğer yaşlardaki insanlar olsun hepsi bizim insanlarımız. Bize emanet. Milletimizin evlatları. Bunları korumak da devletimizin görevidir. Burada yanlış yapan birisi olduğu zaman bizim bu yanlışı himaye etmemiz asla mümkün değildir" dedi.
TBMM Adalet Komisyonu'nda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili yasa teklifinin 3. maddesi kabul edildi. Teklifin maddeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor.
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, teklifin 3. maddesi üzerindeki görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada, Adalet Bakanı'nın teklif ile birçok işi üzerine aldığını oysa ülkenin adalet konusunda çok daha acil sorunları olduğunu savundu. Gök, "1 Ocak günü Sincan Cezaevi'nde 12 çocuk dövüldü. Haberiniz var mı? Bununla ilgili ağzınızdan bir tek kelime çıkmadı. Biz en azından arayıp 'araştırıyoruz' demenizi beklerdik. 6 Ocak'ta Uludere'de öldürülenler için takipsizlik verildi. Siz o öldürülen çocukların ailelerinden hangisini aradınız? Adalet arayışlarında yanlarında oldunuz mu? Tek kelime dahi etmediniz. Sizleri kınıyoruz" dedi.
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu da yargıçların yurtdışına gönderilmesine bakanın karar vermesinin idari bir konunun ötesinde yargı bağımsızlığı ve hakim teminatıyla ilgili bir olay olduğunu söyledi. Başesgioğlu, maddenin anayasa aykırı olduğunu ve teklif metninden çıkarılmasını talep ettiklerini bildirdi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ise şöyle konuştu:
"Sayın Bakan bütün yetkileri kendinde topluyor. Ben şuna üzülüyorum, 52 maddelik tasarı gelmiş, bu kadar geniş yetkilerle donatılıyor Adalet Bakanı. Yargı Adalet Bakanlığı'nın arka bahçesine dönüştürülüyor ve bu aynı zamanda sadece yargının bağımsızlığını, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmakla kalmıyor, rejim değişikliği de yaratıyor. Ben teklif sahibi arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum, niye 52 maddelik bu tasarıyı hazırladınız, 3 maddelik bir tasarı hazırlasaydınız. Bir; Türkiye'nin yönetim şekli cumhuriyet değil, meşruti krallıktır. İki; yasama, yürütme, yargı yetkisi monarka yani padişaha, krala verilmiştir. Üç; adalet işleri kral adına veziriazam Bekir Bozdağ tarafından yürütülür... Yapacaksanız darbeyi bu şekilde yapsaydınız."
-"Sincan'daki olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlattık"-
Daha sonra söz alan Adalet Bakanı Bozdağ, CHP'li Gök'ün 1 Ocak'ta Sincan Cezaevi'nde çocuk mahkumların dövüldüğü iddiasıyla ilgili açıklama yaptı.
Olayla ilgili hem idari hem adli soruşturma başlatıldığını belirten Bozdağ, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nda bir heyetin de inceleme yaptığını bildirdi. Olaya ilişkin görüntüler bulunduğunu ifade eden Bozdağ, inceleme sonrasında sayım vermeyen ve bahçe kapısının kapatılmasını istemeyen bazı çocuk mahkumların gardiyana saldırdığını, başka mahkumların da saldırıya katılmasıyla arbede yaşandığının belirlendiğini aktardı.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesindeki Cezaevi Komisyonu'nun Başkanı Ayşe Türkmenoğlu'nun konuya ilişkin yaptığı açıklamadan bir bölüm okuyan Bozdağ, Türkmenoğlu'nun görüntüleri incelediğinde iddiaların doğru olmadığını gördüğünü açıklamasında belirttiğini vurguladı. Bozdağ, CHP'li Gök'ün arzu ederse görüntüleri izleyebileceğini anlatarak, şunları söyledi:
"Bizzat bakanlık olarak biz idari soruşturma başlattık, ayrıca idari tahkikat da başlatıldı. Bunlar doğru olmayabilir de ama bizim elde ettiğimiz verilerle şu anda bakanlığın incelemeleri çerçevesinde bu yönde olan verilerdir. Cezaevlerinde bulunan gerek çocuklar olsun gerek gençler gerekse diğer yaşlardaki insanlar olsun hepsi bizim insanlarımız. Bize emanet. Milletimizin evlatları. Bunları korumak da devletimizin görevidir. Burada yanlış yapan birisi olduğu zaman bizim bu yanlışı himaye etmemiz asla mümkün değildir. Bunu tespit ettiğimizde gereğini mutlaka yaparız. Siz de takip edin. Bu konuda ben ayrıca bundan sonraki kısmının da takipçisi olacağım."
Bozdağ, Siemens firmasının Türkiye'de rüşvet verdiği iddialarıyla ilgili sorulara da yanıt verdi. Bakan Bozdağ, şunları ifade etti:
"Siemens ile ilgili konuda bir şey ifade etmem lazım, ben Adalet Bakanıyım, soruşturmayı yürüten makam değilim. Soruşturmayı cumhuriyet savcılıkları yürütüyor. Bunlarla ilgili kararları da onlar veriyor. Cumhuriyet savcılarının takipsizlik kararları itiraza da tabi. İtiraz sonunda bir karar da veriliyor. Ama bu karar verilmiş olsa dahi yeni veriler, yeni durumlar ortaya çıktığı zaman yeniden soruşturmanın açılması, devamı mümkündür. Benim Adalet Bakanı olarak yapmam gerekip de yapmadığım zaman o zaman elbette ki 'bunu niye yapmadınız, niye eksik bıraktınız?' denebilir. Soruşturmaları yürüten yargıdaki savcılardır ve onların kararlarının niteliği ve kesinleşmesi bellidir. Bu da yeni deliller ortaya çıktığında anlaşılabilir."
MHP'li Faruk Bal'ın hakim ve savcıların yurtdışına çıkışlarının yeni düzenleme ile Adalet Bakanı'nın kararına bağlanmasını eleştiren sözlerine de yanıt veren Bozdağ, "Hakim ve savcıların dış temsilciliklerde uluslararası mahkeme veya kuruluşlarda görevlendirilmesi zaten Adalet Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Bunun için de HSYK'nın iznine ihtiyaç yoktur" dedi. Görevlendirmenin tek elden yapılmasının doğru bir uygulama olduğuna işaret eden Bozdağ, bunun yargısal bir faaliyet değil, idari tasarruf olduğuna dikkati çekti.
Bozdağ, "Biz burada yargıyı etkilemek, hakimleri, savcıları emrimizde göstermek, 'bizim dediğimizi yapsınlar' düşüncesi ile yapmıyoruz. Kesinlikle bununla bir irtibatı yoktur. Şu anda hakim, savcı adayları sınavla alınıyor. Bakanlık da bu sınavları bugüne kadar yaptı ama hiçbir dönemde 'bunlar bakanlığın hakimleri' denmedi. Hepsi bu milletin hakimleri, savcılarıdır. Bundan sonra da öyle olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz da teklifin 3. maddesi üzerinde yaptığı konuşmada, teklifi eleştirerek, "Sizin 'çete, paralel devlet' dediğiniz HSYK'nın, 12 Eylül referandumundan sonra sizler tarafından anayasaya koyulduğunu unutmayın. Biz o zaman da sizleri uyardık" dedi.
Konuşmaların ardından teklifin 3. maddesi kabul edilerek, diğer maddeler üzerindeki görüşmelere geçildi.
Adalet Bakanı Bozdağ:
"HSYK'nın yurt dışıyla ilgili görevi yoktur. Uygulama göstermiştir ki iki başlı yapının faydası yoktur. Bu düzenleme ikiliği ortadan kaldırmaya dönük ve doğru elden yürümesini temine dönüktür"
- "Bunun yargıya müdahale anlamı taşımadığını hepinizin bilmesi lazım"
- Teklifin 2. maddesi kabul edildi
TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hakim ve savcıların yurt dışına görevlendirilmesinde yapılan değişikliğin yargıya müdahale anlamı taşımadığını belirterek uygulamanın iki başlı yapının faydası olmadığını gösterdiğini, yurt dışındaki görevlendirmelerin tek elden yürütülmesini sağlamaya dönük olduğunu söyledi.
Bozdağ, TBMM Adalet Komisyonu'nda, HSYK ile ilgili yasa teklifinin hakim ve savcıların yurt dışına görevlendirilmesini düzenleyen 2. maddesi görüşülürken, konuyla ilgili bilgi verdi. Hakim ve savcıların ilk defa yurt dışına gönderilmesinin yüksek lisans amacıyla 2004 yılında, dil öğrenmek için 2005 yılında başlatıldığını belirten Bozdağ, bugüne kadar 71 kişinin yurt dışına gönderildiğini bildirdi.
Hakim ve savcıların yurt dışına gönderilmesi konusunda Dışişleri Bakanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde adalet müşaviri olarak görevlendirildiğini hatırlatan Bozdağ, bununla amacın hem hakim ve savcıların bilgi ve görgüsünü artırmak, dil öğrenmelerini sağlamak hem de Türkiye'nin yurt dışında olup bitenleri müşavirler kanalıyla doğru şekilde takip etmesini ve ülkeye yansıtmasını sağlamak olduğunu kaydetti.
Bozdağ, Bakanlığın yurt dışına sınavla gönderdiğini hatırlatarak şunları kaydetti:
"Bugüne kadarki uygulamada objektif bir sınav yapılıyor, hiç dil bilmeyen kişiler değil, belli seviyede olan ve bunu başarı belgeleriyle ortaya koyan kişiler arasından seçiliyor. Sınavı başaranlar görüşlerine bakılmaksızın bugüne kadar yurt dışına gönderilmiş, bundan sonra da gönderilecektir. Esasında şu anda da Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında, bağlı ve ilgili kuruluşlarında, uluslararası kuruluş veya mahkemelerde ya da geçici yetki ve görevlendirmeyle başka kurum, kurul ve kuruluşlarda görev yapan hakim ve savcılar da Bakanlıkça görevlendirilmektedir. HSYK'nın yurt dışıyla ilgili görevi yoktur. Anayasa'da tanımlanan görevler arasında da böyle bir görevi yoktur. En son çıkan KHK kapsamında esasında Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen görevlerin bir kısmı HSYK aktarılmıştır. Ancak uygulama göstermiştir ki iki başlı yapının faydası yoktur. Burada tekliği sağlamak, tek elden yurt dışındaki görevlendirmelerin yürütülmesini sağlamak için böyle bir teklifin verildiğini düşünüyoruz. Bakanlık olarak bunun doğru düzenleme olduğunu düşünüyoruz. Bunun yargıya müdahale anlamı taşımadığını hepinizin bilmesi lazım. Zira hakim ve savcıların sınav yapılırken iktidar kim olursa olsun Adalet Bakanlığının komisyonlardaki rolü ortadadır. Hiç kimse o hakimleri, o dönemin iktidarını kastederek falanın hakimi diye adlandırmamıştır. Bundan sonra da olması mümkün değildir. Bu düzenleme ikiliği ortadan kaldırmaya dönük ve doğru elden yürümesini temine dönük düzenlemedir."
Bozdağ, eski CMUK uyarınca Adalet Bakanlığının kamu davası açmak için cumhuriyet savcılarına emir verme yetkisi olduğunu ancak daha sonra yapılan düzenlemelerle yetkinin kaldırıldığını belirterek "Benim Adalet Bakanı olarak böyle bir emir verme yetkim yoktur. Böyle bir yetkim olsa bunu ülkemizin ve insanımızın yararına, hukukun gerekleri çerçevesinde kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalı" dedi.
Adalet Bakanı olarak İstanbul Emniyet Müdürüne hiçbir talimat vermediğini ve vermesinin söz konusu olmadığını ifade eden Bozdağ, haber çıktığında tekzip ettiğini söyledi. Bozdağ, "Ankara'da olduğum bir vakitte, beni İstanbul'da gösterme maharetini gösterdiler. O yüzden ben o haberi tekzip ettim" diye konuştu.
-"Pensilvanya ile Dubai arasında tercih yapılacak"-
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, Bozdağ'ın verdiği bilgilerin doğru olmadığını savunarak kendisinin de 1988 yılında yurt dışına gönderildiğini söyledi.
Bal, teklifi eleştirirken, "Sayın Bakan bu düzenleme bu haliyle çıkarsa sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz, Meclis'e gelecek yüzünüz kalmaz, Allah'ın huzuruna gidecek yüzünüz de kalmaz. 'Yargıda paralel devlet, çete var, bunu düzeltmek için bunu yapıyorum' gerekçe olamaz. Size uluslararası kumpas kurulmuşsa bunun çaresi yine hukuku işleterek ve hukuk içinde kalarak ne yapılacaksa yapmaktır. Düzenleme daha büyük felaketlere gebedir. MHP olarak sizi aklıselime davet ediyoruz" diye konuştu.
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, "Yargıçların terfi etmelerini sağlayacak düzenlemenin sadece Bakan tarafından yapılması, yargı bağımsızlığı ile ilgili değil midir? Biz figüran mıyız" diye tepki gösterdi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk de düzenlemeyle ilgili Yargıtay temsilcisinin görüşünün alınmasını istedi. Yargıtay Temsilcisi'nin teklifin 1, 11 ve 49. maddeyle ilgili görüş bildireceklerini, 2. maddeyle ilgili görüş bildirmeyeceklerini söylemesine Köktürk, "Bu maddeler sizi ilgilendirmiyor mu" diyerek tepki gösterdi.
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ise teklifle yurt dışında görevlendirmedeki değişiklikle ?Pensilvanya ile Dubai arasında bir tercih yapıldığını öne sürerek "Eskiden cemaat gönderiyordu şimdiye kadar dışarıya, demek ki bundan sonra AKP, bunları Dubai'ye gönderecek" dedi.
Teklifin 2. maddesi kabul edildi. Teklifin görüşmeleri sürüyor.