SENDİKA
Gündoğdu: Operasyon Türkiye’yi Yeme Projesidir
Kültür Memur-Sen’in Genişletilmiş Başkanlar Eğitim ve İştişare Toplantısına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Başbakansız Ak Parti, Başbakansız Türkiye projesi Türkiye’yi yeme, değersizleştirme projesidir. Amerika’nın, emperyalizmin, Siyonizmin, Ortadoğu’nun ve dünyanın gelişen dört ekonomisinden birisi olan Türkiye’den duyulan rahatsızlıktır. Onun için bu oyuna karşı uyanık olmak bu milletin boynunun borcudur” dedi.
Memur-Sen’in yalnızca bir Konfederasyon, Kültür Memur-Sen’in de yalnız bir sendika olmadığını hatırlatan Gündoğdu, Memur-Sen olarak amaçlarının ücret politikacılığı yapmak olmadığını amaçlarının dava adamı olmak olduğunu, ücretin araç olduğunu vurguladı.
“Kazanımlarımız Manşetlerden İnmiyor”
Toplu Sözleşme Masasında alınan taban aylık zammının 3+3’ten de 4+4’den de 5+5’ten de yüksek olduğunun altını çizen Gündoğdu, Toplu sözleşme görüşmelerinin sonlanmasından sonra ilk dört günde kazanılan hakların gazete ve televizyonlar tarafından göklere çıkarıldığını dördüncü günden sonra karalama kampanyalarının başladığını söyledi. Gündoğdu, “Yılbaşı yaklaştıkça kazanımlarımız ulusal gazetelerin manşetlerini süslemeye başladı. İftira atanlar karalama kampanyaları yapanlara buradan sesleniyorum. Hiç bir zaman gerçekleri gizleyemezsiniz. Gerçekler eninde sonunda ortaya çıkar” diye konuştu.
Gündoğdu, “Onlar ve onların ağa babaları bizim Çözüm Sürecindeki paydaşlığımızdan rahatsızdı. Başörtü özgürlüğünden rahatsızdı. Referandumdaki öne çıkışımızdan rahatsızdı. Kamu-Sen’in rahatsızlığını biliyoruz. Onlar Ergenekon’a ev sahipliği yaparak, darbecilerin postalını yalayarak sendikacılık yapmayı kendilerine şiar edindiği için yarasalar ışığı aydınlığı sevmeyeceği için bundan rahatsızlar” dedi.
Kamuda başörtüsü yasağının kalkması için mücadele verdiklerini dile getiren Gündoğdu, o dönemde Kamu-Sen Genel Başkanının ‘hükümet bu sorunu çözsün desteklemeyen namerttir’ sözünü hatırlatarak “Arkadaşlar hükümet sorunu çözdükten sonra namertlere ihtiyaç yoktur” dedi.
1960,1980 Anayasalarının anti-demokratik yasalar olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, 2010 Referandumuyla bir metafor değişikliği yapıldığını belirterek “2010 Refarundumuyla değişen metafor milletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü metaforudur. Artık devletin milletinden milletin devletine geçtik. Özgürlüklerin ve birey olmanın güzelliklerini yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
“Ötekiler Beriki Olmak İstiyor”
Memur-Sen olarak çözüm sürecinde taşın altına ellerini değil bütün vücutlarını koyduklarını söyleyen Gündoğdu, “Memur-Sen ırkçılığa prim vermez. Bilir ki Habeşli zenci Bilal’i Hazreti Bilal yapan değerlerdir. Bilir ki Peygamberin amcasının elinin kuruması için ayetin nazil oluşuna inzaline aracılık Hz. Muhammed’dir (s.a.v) ve bu dindir. Eğer ırk bir avantaj olsaydı Peygamberin ırkından olmak Arap olmak avantaj olurdu. Fakat Peygamberin amcasına bile imtiyazverilmemiştir” dedi.
Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, “Devletin ötekileri ile toplumun ötekileri artık beriki olmak istiyor. Devletin ötekileri kimlerdi başörtülüler, Aleviler,Kürtler –Kürtler hele muhafazakar ise iki kere ötekiydi. Toplumun ötekileri kimler; Romanlar. Artık ötekiler beriki olmak istiyorlar. Gittiğimiz hemen hemen her yerde Kürtler Cumhurbaşkanı bile olduk ama Kürt olamadık dediler. Aleviler Alevi olduğumuzu gizlemek durumunda kaldıkları gibi yaşayamadıklarını söylediler. Başörtülüler Cumhurbaşkanı eşi olduk ama birey olamadıklarını belirtiler. Artvin’de 40 yaşlarında bir delikanlı kalktı. Sosyalistim, Lazım bu ülkeyi Türk olduğum için değil. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğum için seviyorum. Dün bana şimdide çocuklarıma zorla Andımızın okutulmasından rahatsızlık duyuyorum dedi. Bunu bir Kürt yada başörtülü söyleseydi ‘Sizi gidi sizi diye başlarlardı. Bütün bu çözüm sürecinin öznesi neydi? Eşit yurttaşlık. İşte bu süreçte bütün bu talepleri yüzde 70,80 karşılanıyor. Onun için önemsedik.” şeklinde konuştu.
Suriye’de yaşanan zulümlere de değinen Gündoğdu, Batılıların yaşananlar karşısında sessiz kaldığını taaki zalim Esed yönetiminin Kimyasal Silah kullanıncaya kadar bu sessizliklerini bozmadıklarını hatırlattı. Batının tavrının Kimyasal Silah kullanmadan öldür demek olduğunu vurgulayan Gündoğdu, Mısır da yaşananlarında bundan farksız olmadığını söyledi. Bunun için Rabia Platformunu kurduklarını aktaran Gündoğdu, salonda bulunanları Rabia işareti ile selamladı.
28 Şubat davasında son yapılan serbest bırakılmalarına değinen Gündoğdu, serbest bırakılmaların beraat anlamına gelmediğini vurgulayarak darbecilerin hesap vereceğini dile getirdi.
“Türkiye’yi Yeme Operasyonu”
17 Aralık tarihinde yapılan Operasyonu değerlendiren Gündoğdu, yolsuzluk yapanlara müsamaha gösterilememesi gerektiğini belirterek “Başbakansız Ak Parti, Başbakansız Türkiye projesi Türkiye’yi yeme, değersizleştirme projesidir. Amerika’nın, emperyalizmin, Siyonizmin, Ortadoğu’nun ve dünyanın gelişen dört ekonomisinden birisi olan Türkiye’den duyulan rahatsızlıktır. Onun için bu oyuna karşı uyanık olmak bu milletin boynunun borcudur”
Toplantıya Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Abdülhadi Karasapan katıldı.