EMNİYET
Görevden atılan sendikacı polisler yargıya başvuracak
Sezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun 6. maddesinin "Sendika ve konfederasyonlar önceden izin almaksızın serbestçe kurulurlar" hükmünden güç alarak 9 Kasım 2012'de Emniyet-Sen'i kurduklarını söyledi.
Belgelerin içerdiği bilgilerin kanuna aykırılığının tespit edilmesi halinde uyarı sonrası valiliğin bir ay içinde iş mahkemesine başvurması gerektiğine işaret eden Sezer, "Ankara Valiliği, Emniyet-Sen'i kapatmak için iş mahkemesine dava açmadı. Biz dava açılacak diye beklerken, Ankara Emniyet Müdürlüğü, sendikanın faaliyetinin durdurulması talebiyle Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu ancak savcılık, Ankara Emniyet Müdürlüğünün talebini reddetti. Savcılık, 'Bu benim görevim değil, bu Emniyet Müdürlüğünün de görevi değil, bu Valiliğin görevidir ve usulüne uygun dava açılmasının tek yolu iş mahkemeleridir' diyerek, evrakın iş mahkemelerine gönderilmesini ve dava açılmasını istedi. 2 aylık süre içerisinde Valilik, dava açmadı ve 4688'in 15/j bendinde emniyet hizmetleri sınıfına mensupların sendikalı olamayacağına ilişkin bu madde, bizim için yok hükmünde oldu. 2 aylık süreyi geçirdikleri için biz artık resmen var olduk."
-"Biz, resmen var olduk"-
Sendikanın genel kurulu için İl Seçim Kurulu'na başvurduklarında, Ankara Valiliğinin, "Öyle bir sendika yoktur, genel kurulunu yapamaz" diye Ankara İl Seçim Kuruluna görüş bildirdiğini ifade eden Sezer, itirazları üzerine Ankara İl Seçim Kurulunun "Böyle bir sendika vardır, genel kurulunu yapar. İş Mahkemesi tarafından alınmış bir kapatma kararı yok. Böyle bir sendika vardır, kurulmuş bir sendika genel kurulunu yapar" görüşünü açıkladığını dile getirdi.
Sendikanın genel kurulunu 3 Mart'ta yaptıklarını ve 6 Mart'ta mazbatalarını aldıklarını anlatan Sezer, "Biz, artık resmen var olduk" dedi.
-2 bin 82 sayfalık dosya-
Emniyet Genel Müdürlüğünün Emniyet-Sen'in kurucusu 7 personel hakkında soruşturma açtığını hatırlatan Sezer, soruşturma sonucunda istifa eden bir kişinin 24 ay kıdem tenzili cezası aldığını, sendika kurucusu 6 polise ise 4'er defa meslekten ihraç cezası verildiğini belirtti. Sezer, şöyle devam etti:
"Bizi, 4 defa ayrı ayrı meslekten attılar. Bizi 4 dikişle meslekten atmışlar, sağlam olsun diye. Bizi, 'sendika kurmaktan ve sendika faaliyeti yapmaktan' attılar, birinci nedenleri bu. Ben sendikayı kurduysam, onun da faaliyetinde bulunmam kadar doğalı yok. İkinci atış nedenleri, 'amirlerin emrine uymamak.' Ben, amirlerimizin emrine karşı gelmedim, sendika kurdum. Kurulamazdıysa dava açacaktınız ve kapatacaksınız, dava açmadınız, ben de varım. Bizi atmalarının üçüncü sebebi, 'amirlerine ve üstelerine fiili taarruza teşvik ve tahrik etmek.' Bu nedir- Bir meslektaşımızın, amirine saldırısı var mı, yok. Böyle bir adli dava var mı, yok. Şikayetçi ve mağdur amir var mı, yok. Olmayan bir şeyden nasıl veriyorsunuz dediğimizde, 2 bin 82 sayfalık dosyada 'Böyle olabileceği öngörülmüş, böyle olabileceği kanaatine varılmıştır' deniliyor. Dördüncüsü de amirlerini eleştirici nitelikte basına demeç vermek. Biz, ihraç dosyamız tamamlanana kadar hiçbir basın kuruluşuna açıklama yapmadık. Bütün açıklamalarımızı basın sözcülerimiz yaptı."
-"Üyelerimizi korkutacaklarını düşündüler"-
Sezer, sendika avukatlarının, işçi ve memur konfederasyonlarının avukatları ile dosyaları incelediğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Meslekten ihraç kararlarının yürütmesinin durdurulması için idare mahkemelerine dava açacağız. Ben Antalya'da çalıştığım için davayı Antalya'da açacağım. İki arkadaşımız İstanbul, bir arkadaşımız Manisa, bir arkadaşımız da Muğla'da dava açacak. Kesinlikle görevlerimize döneceğimize inanıyoruz. 2 bin 82 sayfalık dosyanın hiçbir yerinde bizi somut suçlayıcı bir şey yok.
Bizi atarak üyelerimizi korkutup istifa etmelerini sağlayacaklarını düşündüler ama ters tepti. 8 bin 700 üyemiz var, cuma gününden bugüne 400 yeni üyemiz oldu ama bu sürede sadece 4 üyemiz istifa etti."