1. Haberler
  2. SENDİKA
  3. Eğitim Sen’den MEB’e Kritik Uyarı: Eğitimde Derinlik!”

Eğitim Sen’den MEB’e Kritik Uyarı: Eğitimde Derinlik!”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eğitim Sen, Millî Eğitim Bakanlığı’na hitaben yaptığı açıklamada, eğitim sisteminin mevcut durumunu eleştirerek, “Eğitim sistemini yapboz haline getirmekten vazgeçmelidir. Eğitimde gereksinim duyulan nicel hafifletme değil, niteliksel derinlik öncelikli olmalıdır. Lise eğitiminin süre kısaltılması ya da içerik daraltılması, Türkiye’nin geleceği olan gençlerin yeterli donanım kazanmalarını hedefleyen tehlikeli bir adımdır. Tüm eğitim bileşenlerinin katkı sağlayacağı bilimsel, laik, demokratik ve kamusal bir müfredatın yeniden inşası kaçınılmazdır.” ifadelerini kullandı.

Eğitim Sen’in açıklamasında yer alan bazı hususlar şunlardır:

Millî Eğitim Bakanlığı’nın kamuoyuna duyurduğu “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” çerçevesinde, lise eğitiminin ders yükünü azaltmanın yanı sıra eğitimin daha “esnek” bir yapı kazanması önerileri, hükümete yakın medya organları aracılığıyla paylaşılmaya başlanmıştır. Örgün eğitimde lise eğitiminin zorunlu olmaktan çıkarılması ya da eğitim süresinin kısaltılmasına yönelik yapılan tartışmalar, pedagogik açıdan ciddi tehditler barındıran bir düzenleme olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, genç nesillerin bilimsel, eleştirel ve kamusal nitelikte eğitim haklarının kısıtlanması anlamına gelecektir.

Lise eğitiminin süre kısaltılması veya ders sayılarının azaltılması, öğrencilerin temel akademik ve entelektüel yeterlilik kazanmalarını zorlaştırma riskini taşımaktadır. Bu tür uygulamalar, özellikle öğrencilerin bilimsel düşünce, tarihsel bilinç, felsefi sorgulama ve sanatsal ifade gibi alanlardaki gelişimlerini olumsuz yönde etkileyecek; ayrıca lisans eğitimi ve toplumsal yaşam hazırlıklarını zayıflatacaktır. MEB’in eğitim sistemindeki değişikliklerin siyasal-ideolojik perspektife bağlı olarak gerçekleştirilmesi, sosyoekonomik eşitsizlikleri derinleştirerek özel okullar ve kurslar üzerinden daha fazla ticarileşmeye yol açacaktır.

Lise eğitiminde öne sürülen “esnekleştirme” önerileri, gerçekte eğitimin kamu niteliğini zayıflatan ve içeriği boşaltılmış bir eğitimi ön plana çıkarmaktadır. Ders yükünün azaltılması adına temel bilimlerin, tarih ve felsefe gibi derslerin müfredattan çıkarılması, gençlerin düşünme, sorgulama ve toplumsal olayları anlama becerilerini kısıtlayacaktır.

2024/2025 eğitim öğretim yılı başından itibaren uygulanacak yeni müfredatta öne çıkarılan “değerler eğitimi” ve “manevi gelişim” konuları, eğitimi nesnel, bilimsel ve çoğulcu bir temel yerine dini-ideolojik bir anlayışa yönlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu yaklaşım, Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırıdır. Laik, bilimsel ve demokratik bir eğitim, sadece bir hak değil, toplumsal barışın teminatıdır.

Müfredat değişikliği sürecinde eğitim ve bilim emekçilerinin, sendikaların, eğitim fakültelerinin ve bilim insanlarının dışlanması, kararların meşruiyetini sorgulanır hale getirmiştir. Eğitim gibi toplumu doğrudan etkileyen bir alanda, siyasal-ideolojik amaçlarla ve kapalı kapılar arkasında şekillendirilen politikalar, demokratik eğitim anlayışıyla bağdaşmamaktadır.

Gerçek bir eğitim reformu, sürenin kısaltılması ya da derslerin azaltılması ile değil; nitelikli, eleştirel düşünceyi destekleyen, eşitlikçi ve özgürlükçü bir müfredatla gerçekleştirilebilir. Mevcut hükümetin ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın eğitimde anlamlı bir reform yapma kapasitesinin bulunmadığı açıktır. Öğrencilere yalnızca sınav başarısını değil, aynı zamanda toplumsal ve küresel olayları anlama, değişim yaratma, hak arama ve birlikte yaşama becerileri kazandıracak bir eğitim anlayışına ihtiyaç vardır.

Eğitim Sen, Millî Eğitim Bakanlığı’na yaptığı çağrıda, eğitim sisteminin yapboz haline getirilmesinden vazgeçilmesini ve eğitimde ihtiyacın niteliksel derinlikten geçtiğini vurguladı. Lise eğitimine yönelik yapılan süre kısaltma ve içerik daraltma girişimleri, genç nesilleri donanımsız bırakmayı amaçlayan tehlikeli adımlardır. Bilimsel, laik, demokratik ve kamusal bir müfredatın yeniden yapılandırılması için tüm eğitim bileşenlerinin müdahil olmasının gerektiğini belirtti.

Eğitim, kamu için bir hak olup, yaşadığımız toplumun ortak geleceğini şekillendirmektedir. Geleceği inşa edecek nesillere içi boş bir eğitim sunmak yerine, bilim ve insanlığın ortak değerleriyle zenginleştirilmiş bir eğitim anlayışını benimsemeliyiz.

Eğitim Sen’den MEB’e Kritik Uyarı: Eğitimde Derinlik!”
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gazete Kamu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin