Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sonrası etkilenen 11 ilin 2 yıl içindeki sismik hareketliliğini inceledi.
“Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ender görülen olaylardan biri”
Bölgedeki sismik faaliyetlerin dikkatle izlendiğini belirten Özmen, çok sayıda artçı şokun meydana geldiğini, bunlardan en yakın olanının Malatya’nın Kale ilçesinde 5,9 büyüklüğünde olduğunu ve küçük çaplı hasarlara yol açtığını ifade etti. 6 Şubat’tan bu yana, bölgede 70 bini aşkın artçı depremin gerçekleştiğini vurguladı. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ender bir olay olarak kaydediliyor.
Özmen, artçı depremlerin illere dağılımını ele alarak, Kahramanmaraş’ta ve ardından Malatya’da en fazla depremin yaşandığını bildirdi.
“Büyük bir depremin olma olasılığı her geçen gün artıyor”
Doç. Dr. Özmen, Kahramanmaraş merkezli depremlerde meydana gelen fay kırılmalarının ardından uzun süre büyük bir depremin beklenmediğini, ancak Doğu Anadolu Fayı’nın kırılmamış kesimlerinde riskin sürdüğünü bildirdi.
Türkiye genelindeki deprem aktivitesini de ele alan Özmen, son 120-125 yılda Türkiye’de ortalama 1,5 yılda bir 6 ve üzeri büyüklükte depremlerin meydana geldiğini, mevcut verilere göre büyük bir depremin olma olasılığının artış gösterdiğini belirtti.
Ayrıca, deprem sonrası gerçekleştirilen inşaat çalışmalarında yer seçiminde titiz davranıldığını, yeni yapıların fay hatlarından uzak ve sıvılaşma ile heyelan riski taşımayan bölgelerde inşasına dikkat edildiğini ifade etti.
Ege Denizi’ndeki deprem fırtınası
Muğla’ya 175 kilometre mesafedeki Santorini Adası’nın kuzeyinde bir “deprem fırtınası” yaşandığını aktaran Özmen, bu bölgede şu ana kadar 600’den fazla depremin kaydedildiğini söyledi.
Kayıt altına alınan depremlerin 50’den fazlasının büyüklüğünün 4 ve üzerinde olduğunu hatırlatan Özmen, bilim insanlarının bu depremlerin bir kısmının tektonik bir kısmının ise volkanik kökenli olabileceğini değerlendirdi. Bölgenin tarihi, hem volkanik patlamalar hem de depremlerin yanı sıra tsunami riskinin de var olduğunu gösteriyor.
Özmen, Santorini Adası’ndaki depremlerin Türkiye’nin kıyı şehirlerini etkileme potansiyeline sahip olduğunu ve tsunami riskine neden olabileceğini, bu yüzden kıyı bölgelerinin her zaman hazırlıklı olması gerektiğini uyarıda bulundu.
