Başbakan Ahmet Davutoğlu Erzurum'da "Bütün devlet erkanına başbakan olarak, talimat olarak söylüyorum. Hiç kimse vatandaşa el öptürmeyecek" dedi. Davutoğlu'nun bu sözleriyle devletin her kademisinde çalışan yöneticiler hatta bakanlar için bir dönemin sonu gelmiş oldu.

İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

Geçen sene Mayıs ayında Gezi provokasyonu, tam Türkiye gücünün zirvesindeyken, IMF'ye borcumuzu ödemişken birden İstanbul ve Ankara sokaklarını tam bir vandallıkla işgal etmeye kalktılar. Bunu yapanlar ağaç sevdasıyla yaptıklarını iddia ettiler. Her bir ağaç için çınar için emekler veririz. Ak Parti kadroları bu provokasyonlar karşısında dimdik durdu ve bu komployu bozdu.

Sonra 17-25 Aralık komploları yapıldı. İstendi ki 30 Mart seçimlerinde Türkiye bir türbülansa girsin. Bu sefer çatı aday kavramıyla partimizde tüm partiler birleşti cumhurbaşkanlığı seçimlerinde. Bu millet çatıya bakmaz temele bakar. Anlayamadıkları bu.

BAHÇELİ'NİN TUNCELİ ZİYARETİ

Tunceli'ye yaptığım ziyaret sonrasında Bahçeli bizi ihanetle suçladı. 'Gidin' dedik, gitti. Sözümüzü dinledi. Bu güzel bir işaret. Esnafı ziyaret edeceğim dedi, edebildi mi? Cemevine gideceğim dedi, gidebildi mi? Bu nasıl vatanın birliğini savunmak. Biz AK Parti olarak Türkiye'nin her yerinde varız. Biz de Tunceli'ye gittik. Herkesle kucaklaştık ve onurla bir kongre gerçekleştirdik. Bahçeli ne yaptı? Ankara'da söyleyeceklerimi söyleyeceğim inadıyla geldi, Valilik önünde kendi partililerine konuştu. Sizi vatanın her bir köşesinde bekliyoruz.

Türkiye'nin her yerine gideceğim, bu soruyu soracağım. Ankara'da oturarak gece gündüz bu dava için çalışan AK Parti kadrolarına kimse ihanet isnat edemez. Bahçeli, "Devlet el öpmez" diyor. Biz de diyoruz ki devlet el öptürmez, millete diz çöktürmez. Madem el öpmek polemik oldu. Devlet Bey devlet derken herhalde kendisini kastediyor.

VATANDAŞA KİMSE EL ÖPTÜRMEYECEK

Bütün devlet erkanına başbakan olarak talimat olarak söylüyorum: Hiç kimse vatandaşa el öptürmeyecek.

BAHÇELİ TEK PARTİ DÖNEMİNE SAHİP ÇIKIYOR

Bahçeli, devleti koruyacağım diye devleti kullanarak halka zulmeden tek parti dönemine sahip çıkıyor. Erzurum'a gelsin yaşı yetenlere sorsun tek parti dönemi nasıldı diye. O diyor ki devleti yaşat da insan ne olursa olsun, biz de diyoruz ki devleti yaşat ki insan yaşasın.

ZULMEDİLMİŞTİR

Vaktinde hata yapılmıştır, zulmedilmiştir. Dersim olaylarında Seyit Rıza'ya zulmedilmiştir. Adnan Menderes Yassıada'da idam sehpasına giderken Yassıada yargıçları zulmetmiştir. Yaşları büyütülerek idam edilen Erdal Eren'e de zulmedilmiştir. Siz başı örtülü vekil Meclis'e girdi diye 'dışarı' tempolarına sessiz kalmış olabilirsiniz ama biz kalmayacağız. Eski Türkiye anlayışı bitmiştir. Eski Türkiye alışkanlıklarına sahip çıkanlar Bahçeli gibi tarihin çöplüğünde yer alırlar.

CHP İLE İŞBİRLİĞİ HALİNDE TUNCELİ'YE GİTTİ

Bahçeli Tunceli'ye gideceğim deyince ilk destek Hz peygambere küfreden CHP'li vekilden geldi. Adını zikretmeyeceğim. Bahçeli, CHP ile işbirliği halinde Tunceli'ye gitti. Tek parti dönemini savunursa Bahçeli, Türkiye'nin bir çok köşesine gidemez.

KILIÇDAROĞLU YALOVA İÇİN SES ÇIKARDI MI?

Kılıçdaroğlu devleti benden de iyi bildiğini iddia etti. Ben uzun süre memurluk yaptım dedi. Lider olamadı. Tutum alamıyor, kanaat beyan ediyor. Gezi olaylarında kesilen değil yerinden alınıp başka yere dikilecek ağaçlar için ses çıkaranlar Yalova'da ağaç kesen belediye başkanı için sessiz kaldı. Kılıçdaroğlu'ndan Yalova için ses çıktığını duydunuz mu. Kılıçdaroğlu büyük şehirleri idare ettiğimiz gibi Türkiye'yi de idare ederiz dedi. Aman CHP'li belediyeleri millete hatırlatma. Bunu dediğinizde aslında 'aman bize oy vermeyin yoksa eski günlere geri döneriz' demek istiyor. Ama zaten milletin size oy vereceği yok