SENDİKA
Bilgin: Özgürlükleri Devlet Bahşetmedi Biz Aldık
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, 270 bin üye ile Türkiye’nin ve medeniyet havzamızın en büyük sivil toplum kuruluşu olduklarını belirterek, bu ülkede 100 yıllık ezilme ve baskı döneminin son bulduğunu söyledi. Bilgin, “Özgürlükleri devlet bahşetmedi, biz aldık. 100 yıldır bu millete işkence yapılıyor. Kamuda başörtüsü özgürse, bu millet sayesinde, bu teşkilat sayesinde özgürdür. 12 milyon 300 bin imza topladık biz bu ülkede. Onun için herkes verilen mücadelenin değerini bilmelidir” dedi.
Murat Bilgin, Eğitim-Bir-Sen Sakarya ve Bilecik şubelerinin genişletilmiş işyeri temsilcileri toplantılarına katıldı.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bilgin, “Rüşvet alanın da, verenin de elleri kurusun. Bugün Suriye’de açlıktan ve soğuktan çocuklar ölürken, haram lokmaya el uzatanlar varsa, bu lokmalar kursaklarında kalsın. Ama uluslararası emperyalistlerle ve Siyonistlerle iş birliği içerisinde bu millete operasyon çekenlerin de elleri kırılsın. 100 yıldır bu ülkede aşağılanan, hakir görülen bizleriz. Bunun için kimse bu davayı değersizleştiremez. Herkesin tavrı açık ve net olmalıdır. 90’lı yıllar boyunca bu ülkenin televizyonlarında her gün bizler aşağılandık. Mühendislik ürünü haberlerle, organize yapıların projeleriyle, Fadime Şahinlerle, Ali Kalkancılarla aşağılandık. O noktadan bu noktaya geldik, herkes aklını başına almalıdır. Üstad Bediüzzaman ‘aldanırız ama aldatmayız’ diyor. Bu hepimiz için geçerlidir” şeklinde konuştu.
Yolsuzluğu Ulusalcılar, Kemalistler Yapar
“Yolsuzluk konusunda tavrımız açık ve nettir. Yolsuzluk yapan, kim olursa olsun, bedelini ödemelidir” diyen Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yolsuzluğu bu ülkede kim yapar? Geçmişe, kendine ulusalcı, Kemalist diyenlere bakmak yeterlidir. Bu millet Ergun Göknelleri, İSKİ’leri henüz unutmadı. Birileri Türkiye’yi düşürmek mi istiyor, nedir derdiniz? Türkiye düşerse İslam dünyası gerçek anlamda kan deryasında boğulur. Bizler bir daha asla bu milletin başının öne eğilmesine, bu ümmetin, bu davanın, bu hareketin bu ülkede yok sayılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu topraklarda 100 yıldır kanımızı emenleri güldürmemek lazım. Hiçbir cemaatin veya grubun çıkarı ümmetin çıkarının önünde değil, olamaz. Onun için değerlendirme yaparken, son iki aydır ‘kim kimin ateşine odun taşıyor’, ona bakmak lazım.”
Milletin Egemenliğinden Rahatsız Olanlar 17 Aralık’ta Son Bir Darbe Vurmak İstemiştir
12 Eylül 2010 referandumuyla birlikte ortaya çıkan yeni Türkiye fotoğrafının içeride ve dışarıda bazı odakları memnun etmediğini kaydeden Bilgin, “Bu sebeple ülkemiz gündemini meşgul eden 17 Aralık operasyonunun küresel sermayenin kirli bir oyunu olduğu gayet açıktır. Milletin egemen, devletin bağımsız olmasından rahatsızlık duyan iç ve dış odaklar 17 Aralık’ta yeni bir vesayet için son bir darbe vurmak istemiştir. Yolsuzluk adıyla servis edilen 17 Aralık küresel operasyonu konusunda bizim görüşümüz nettir. Küresel operasyonla birlikte yolsuzluk ve paralel devlet olmak üzere ortada iki iddia vardır. Her iki iddianın üzerine de kararlılıkla gidilmeli, yolsuzluk iddia ve ithamlarının hukukun genel ilke ve kurallarına uygun olarak kimsenin peşin mahkûm veya masum ilan edilmeden araştırılması, soruşturulması ve gerekli yargı süreçlerini yerine getirmesi bütün toplumun ortak beklentisidir” diye konuştu.
Her zaferin fikir üstünlüğüyle başladığını, her yenilginin de önce fikir yenilgisi olduğunu vurgulayan Bilgin, “Bu ülkede 100 yıllık ezilmişlik ve baskı dönemi son buldu. Hep zor zamanlar yaşadık, şimdi de zor zamanlar yaşıyoruz. Çektiğimiz acıları ve sıkıntıları unutmayacağız. Bu ülkede nereden nereye geldiğimizi unutmayacağız. Bugün önem vermemiz gereken en önemli konulardan biri de, yeni medeniyetin izini sürecek yeni nesiller yetiştirmek olmalıdır. Bu ülkenin gençliği uçurumun tam kenarındadır. Kendinden ve varoluşunun değerlerinden habersiz bir nesil yetişmektedir. Bizim elimizde ‘sanal bir nesil’ var” ifadelerini kullandı.
Bundan Sonraki Mücadele Alanlarımız
Murat Bilgin, Eğitim-Bir-Sen olarak, bundan sonra mücadele alanlarının eğitim emekçilerinin ekmeğini büyütmek, gelirlerini ortalama refah sınırının üstüne çıkarmak, eğitimcileri 3600 ek göstergeye kavuşturmak, ek derslerin vergi diliminden muaf tutulmasını sağlamak, öğretmenlerin nöbet ücretlerini almalarını temin etmek, karma eğitim mecburiyetine son vermek, Milli Eğitim’in baştan bozuk ‘M’ hâlini düzeltmek olacağını sözlerine ekledi.
Özkan: Bir Marka Değeri Haline Geldik
Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı Oğuzhan Özkan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Sakarya Valisi Mustafa Büyük, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Selim Yavuz Sandıkçı, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Kerem Toprak, il milli eğitim müdür yardımcıları, ilçe milli eğitim müdürleri, il ve ilçe milli eğitim şube müdürleri, okul müdürleri ve işyeri temsilcilerinin katılımıyla Serdivan Hanedan Tesisleri’nde gerçekleştirilen programda yaptığı konuşmada, her türlü vesayetin deşifre edilmesi, mazlumun yanında olma, demokrasi, insan hakları, emeğin, ekmeğin büyümesi ve özgürlük mücadelesi verdiklerini söyledi.
İlde üç yılda iki katından fazla büyüdüklerini belirten Özkan, “İlimizde hukuk hizmetini başlattık, basında ve kamuoyunda sendikamızın tanınırlığını artırdık, yöneticilik sınavlarına üyelerimizi en iyi şekilde hazırladık, yeni hizmet binamıza kavuştuk, kadınlar komisyonunu kurduk, kurs, toplantı, piknik gibi pek çok sosyal ve kültürel etkinlik yaptık, tüm bunların sonucunda sizlerin fedakârlığı ile Eğitim-Bir-Sen Sakarya’da bir marka değeri haline geldi” dedi.
Selöz: Dün Birbirini Vatana İhanetle Suçlayanların Bugün Meydanlarda Buluşması Manidardır
Eğitim-Bir-Sen Bilecik Şube Başkanı Ahmet Selöz, Eğitim-Bir-Sen olarak, duruşlarının 22 yıldır hiç değişmediğini ifade ederek, “Doğru bildiğimizi hiç çekinmeden, sıkılmadan, korkmadan söylemek, bağlı olduğumuz değerlerin bir parçası olmuştur. Biz, Eğitim-Bir-Sen Bilecik Şubesi olarak, hiçbir eğitim çalışanımızı medya malzemesi, propaganda malzemesi olarak kullanmadık. 28 Şubat döneminde gözyaşlarıyla kimi okullarını, kimi de aşkla bağlı oldukları mesleklerini sırf inançları uğruna bırakmak zorunda kalan kardeşlerimizin acılarına ses çıkartmayanların, yakın tarihimizin Yezitlerine ev sahipliği yapanların, onlara sahip çıkanların tavırlarını bugün ibretle görmekteyiz. Dün birbirlerini vatana ihanetle suçlayanların, bugün Bilecik meydanlarında birlikte eylemlerde buluşması manidardır” şeklinde konuştu.