EMNİYET
Bakan Yılmaz’dan Önemli Açıklamalar
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.
Yılmaz, TSK'daki paralel yapılanma iddialarına ilişkin soru üzerine, "Binin üzerinde kişiyle ilgili olarak ihbar gelmiştir. Bu ihbarlarla ilgili, hem idari hem de Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından soruşturmalar başlatılmıştır. Neticelendiğinde elbette gereği yapılacaktır" dedi.
Balyoz ve Ergenekon davalarında yargılanan 73 subayın görevine döndüğünü ifade eden Yılmaz, "Bunlardan 46'sı Yüksek Askeri Şura'da terfi derecelendirilmesine gidecektir. Dolayısıyla o terfide Yüksek Askeri Şura Üyeleri kendilerine, diğer aynı yaşta tertiplerine bakarak da en iyi liyakat ve ehliyeti dikkate alarak bir değerlendirme yapacaktır" diye konuştu.
"Adeta bir karşı istihbarat örgütü..."
Kozmik Oda'da ele geçirilen bilgilerin dışarıya sızdırılmasıyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Ancak bunları dışarı sızdırırlar mı, hiç şüpheniz olmasın, sızdırabilirler. MİT Müsteşarı, Genelkurmay'ın ve Dışişleri Bakanı'nın bir toplantısı dışarı sızdırıldı mı? Sızdırıldı. Bundan sonra da böyle bir şey yapabilirler mi? Yapabilirler. Böyle baktığınızda, adeta bir karşı istihbarat örgütü görüntüsü veriyor."
"Milli ordu vasfı değiştirilmemeli"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin milli bir ordu olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Milli bir ordu olması silahlı kuvvetlerimizin gücünü ve 77 milyonun da bu orduya olan güvenini göstermektedir. Dolayısıyla milli ordu vasfını değiştirmemek lazım. Milli ordu vasfı nedir? Hukuk, kanun içerisinde komutanlara bağlı, komutanlardan aldığı talimatı uygulayan bir yapı olması lazım. Eğer komutanından değil de bir başka yerden talimat alan bir yapı varsa o zaman bu milli olma vasfını kaybeder."
Paralel Yapı'nın, muhalefet partileriyle ittifak yaparak, seçimlerle ilgili kumpas hazırlığı içinde olduğuna dair iddialar hatırlatılarak, "Özellikle, seçim güvenliğine gölge düşürme amaçlı manipülasyon yapılacağı belirtiliyor. Bu iddialara ilişkin bir değerlendirmede bulunur musunuz? Doğu ve Güneydoğu illerinde yaşayan vatandaşlara, bölücü terör örgütü ve HDP'liler tarafından baskı uygulandığı yine dillendirilen iddialar arasında. Bölgedeki son durum nedir, seçimin sağlıklı şekilde yapılması için ne tür tedbirler alınıyor?" sorusunu yanıtlayan Yılmaz, 7 Haziran'da yapılacak milletvekili genel seçiminin geçmiş seçimlerin toplamından daha değerli olduğunu ifade etti.
Yılmaz, "Çünkü ya kazandıklarınızı koruyacak, ileri gidecek, Türkiye'yi ileri götüreceksiniz, buradaki dava Türkiye davası ya da bu ana kadar kazandıklarınızı kaybedeceksiniz. Dolayısıyla aziz milletim karar verirken bu çok önemli" diye konuştu.
Hukuka aykırı yapıların hiç ayrım gözetmeksizin hepsinin Türkiye'nin ileri gitmesinden rahatsız olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti: "Türkiye bu süreçte ileri giderken kimin liderliğinde gidiyor? Milletin teveccühüyle AK Parti'nin liderliğinde gidiyor. AK Parti'ye zarar versinler de gerekirse Türkiye gemisi batsın. AK Parti'ye zarar versinler de gerekirse Türkiye yansın diye bakan anlayış var. Bunların her birisi bu seçime giderken el ele verirler, hiç Türkiye gibi bir kaygısı olmaz. Oysa bu Türkiye kendilerinin evlatlarının geleceği demek, bu Türkiye mazlum milletlerin umudu demek. Ancak onların böyle bir kaygısı, endişesi yok."
Bu çevrelerin ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışacağını ancak kendilerinin hukuk devleti anlayışı içerisinde hareket ederek tedbirler aldıklarını ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:
"Gerek polisimiz, gerek jandarmamız, gerekse de silahlı kuvvetlerimiz talep olması halinde seçim güvenliğine ilişkin her türlü tedbirleri almıştır. Bir yıkılış, bir yürüyüş öğretir derler. Kobani olayları Türk güvenlik güçlerinin toplumsal olaylara karşı müdahaledeki etkinliğini veya hangi noktalarda zaaf olduğunu veya hangi noktalarda ne tedbir alınması gerektiğini ortaya çıkaran en önemli olaylardan birisi oldu. Dolayısıyla bundan sonra gerek paralel devlet yapılanması, gerekse PKK bağlantılı örgütlerin, gerekse diğer hukuka aykırı örgütlerin seçim sürecinde bu süreci engellemek için yapacakları her müdahale ve çalışma güvenlik güçlerimizin müdahalesiyle karşılaşacaktır. Gücümüzü hukuktan, kanundan alıyoruz."
-TSK'daki paralel yapılanma iddiaları
Paralel Yapı'nın, son MGK toplantısında alınan kararla "Kırmızı Kitap"ta "legal görünümlü illegal yapı" olarak tanımlandığı belirtilerek, "Paralel Yapı'nın, devlet içerisinden temizlenmesiyle ilgili bir takım çalışmalar yapıldı. TSK'da bu konuda yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Bu kapsamda Yüksek Disiplin Kurulu tarafından ihraç edilen asker oldu mu?" soruları üzerine, Yılmaz, şunları kaydetti:
"Silahlı Kuvvetler milli bir ordu. Milli bir ordu olması silahlı kuvvetlerimizin gücünü ve 77 milyonun da bu orduya olan güvenini göstermektedir. Milli ordu vasfını değiştirmemek lazım. Milli ordu vasfı nedir? Kendini hukuk, kanun içerisinde komutanlara bağlı, komutanlardan aldığı talimatı uygulayan yapı olması lazım. Eğer komutanından değil de bir başka yerden talimat alan yapı varsa o zaman milli olma vasfını kaybeder. Bundan dolayı da gerek Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde yer aldığı şekliyle bir ulusal tehdit olarak değerlendirilen bir yapının milli ordunun içinde yer alması doğru değildir, uygun değildir. Bu, ordumuzun milli ordu vasfını zedeler. Silahlı kuvvetlerimizde bu ana kadar binin üzerinde kişiyle ilgili olarak da ihbar gelmiştir. Bu ihbarlarla ilgili hem idari hem de Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından soruşturmalar başlatılmıştır. Neticelendiğinde elbette gereği yapılacaktır."