SENDİKA
Akademik Personele Zam Talebi Başbakan'a İletildi
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, Türkiye’nin daha da büyümesi, demokratikleşme alanındaki eksikliklerin giderilmesi, eğitim çalışanları başta olmak üzere bütün kamu çalışanlarının daha iyi hayat şartlarına kavuşması için çaba sarf ettiklerini belirterek, “Bütün bunların ve daha fazlasının olması için elimizden gelen katkıyı sunmaya, destek olmaya, çözüm üretmeye, bu ideale inanmış tüm sosyal kesimlerle işbirliği yapmaya yönelik tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Tüm çabamız, daha iyi bir gelecek içindir” dedi.
Eğitim-Bir-Sen Samsun Şubesi Genişletilmiş İşyeri Temsilcileri Toplantısı Amisos Otel’de gerçekleştirildi.
Müfredat ve Ders Kitapları Yeniden Gözden Geçirilmeli
İşyeri temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda bir konuşma yapan Ahmet Özer, 2013’ün, demokratik eğitim açısından önemli mesafelerin alındığı bir yıl olduğunu ifade ederek, “Özellikle kamuda başörtüsü yasağının kaldırılmasıyla kadın öğretmenlerin daha rahat derse girdiklerini gözlemledik. Ayrıca pedagojik olmayan, faydası da bulunmayan, soğuk sıcak demeden her gün sabah çocuklara okutulan ‘Andımız’ın kaldırılması da bu önemli adımlardan biridir. Yine okullara ibadet yerlerinin açılması, değerler eğitimi adına, demokrasi adına üzerinde durulması gereken bir konudur. Bununla beraber, 2014 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, karma eğitim zorunluluğunu sona erdirmesini, öğrencilerin kıyafet genelgesinde yeniden düzenleme yapmasını, erkek öğretmenlerin de serbest kıyafetle derse girmelerinin önünün açılması için yeni düzenleme yapmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Eğitimin sorunlarına anında çözüm getirmenin zor olduğunu dile getiren Özer, çözüm bekleyen sorunlar için gerekli adımları attıklarını belirtti. Özer, ayrıca müfredat ve ders kitaplarının yeniden gözden geçirilmesi, ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yazılması gerektiğini kaydetti.
Sendika olarak altına imza attıkları kazanımlara da değinen Özer, “18. Milli Eğitim Şurası’nda gündeme getirdiğimiz ve şura kararı olarak daha sonra Meclis’te yasalaşmasını sağladığımız 4+4+4 eğitim sistemi önemli kazanımlarımızdan biridir. Bir başka önemli kazanımımız ise, kamuda başörtüsü yasağının kaldırılmasına öncülük etmek oldu. Düzenlediğimiz ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ kampanyası sonucunda 12 milyon 300 bin imza toplayarak tarihi bir rekora imza attık ve bunun neticesinde Türkiye bir ayıptan daha kurtuldu” diye konuştu.
Dershanelerin, fırsat eşitliğinin olmadığı yerde bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığına dikkat çeken Özer, “Dershanelerin kapatılması konusunu pedagojik açıdan değerlendirdik. İhtiyaç ortadan kalkmalı dedik. Ancak gelinen süreçte dershaneler bir bahane olarak kullanıldı ve farklı tartışmaların merkezi haline geldi. Dershaneler üzerinden hükümetin yargı darbesiyle düşürülmesi isteğine şahit olduk. Bu millet uyandı, geçmişte sahneye konulan son kullanma tarihi geçmiş senaryolara artık itibar etmiyor” ifadelerini kullandı.
Darbesavar Duruşumuzu Devam Ettirmeye Kararlıyız
Eğitim-Bir-Sen olarak, seçilmişlerin ancak sandık yoluyla düşürülmesi gerektiğini, bunun dışındaki her yolun darbe olduğunu, her darbenin ise ‘merdud’ olduğunu, bütün darbelere karşı oldukları gibi bu darbeye de karşı duracaklarını deklare ettiklerini vurgulayan Özer, şunları kaydetti: “Türkiye, son 10 yılda önemli kazanımlar elde etti. Demokrasisi, ekonomisi güçlendi. Yurtdışında itibarı arttı, sözü dinlenen ya da takip edilen ülke oldu. Etkisiz eleman olmaktan kurtuldu. Türkiye’nin geri götürülmesi artık mümkün değildir. Türkiye’nin en büyük sendikası ve konfederasyonu olarak, demokrasiden, özgürlüklerden yana tavır koymaya, darbesavar duruşumuzu her zaman devam ettirmeye kararlıyız.”
Özer, toplu sözleşme görüşmelerinde masaya yetkili olarak oturduklarını hatırlatarak, şunları söyledi: “Üzüm yemek anlayışıyla hareket ettik ve kazandırdık. İlk toplu sözleşmede ek ödemeyi bayraklaştırıp ‘ek ödeme yoksa imza da, iş de yok’ dedik, kararlı mücadelemiz sonucu bu yıl ek ödeme mağduriyetini giderdik ve 75+75 TL eğitim-öğretim tazminatı aldık. 4/C’lilerin sorunları da önemli ölçüde çözüldü. Kadroya geçirilmeleri için çabalarımızı sürdürüyoruz. Toplu sözleşmede 2014 yılı için yüzdelik zam yerine taban aylığa 175 TL zam yapılmasını sağlamış olmamız, 1027,5 TL olan taban aylığın 1202,5 TL’ye çıkmasını sağlamış ve taban aylığın yüzde 17 oranında yükselmesine de vesile olmuştur. Bu itibarla, emekli ikramiyesi ve maaşına da yansıyacak bir artış, her zaman için yüzdelik zamdan daha önemli ve kazançlıdır. Taban aylığa sağladığımız 175 TL’lik zam, emekli ikramiyesine 5.250 TL’ye varan artışı da beraberinde getirmiştir.”
Yeni YÖK yasa tasarısı çalışmalarında sendika olarak aktif görev aldıklarını, taslak önerisi sunduklarını, kanun tasarısı çalıştaylarının tümüne katıldıklarını ifade eden Özer, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu çalışmalar doğrultusunda bir kısım hak ve iyileştirmeler YÖK yasasıyla ilgili olduğundan, üniversite çalışanlarımızın özlük hakları ve çalışma şartlarının iyileştirilmesine yönelik çalıştay ve araştırmalar yaparak taleplerimizi, YÖK Başkanı ile yaptığımız ortak basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladık. Disiplin ve sicil affı ile birlikte üniversite öğretim elemanlarının mali haklarının iyileştirilmesine ilişkin talep ve önerilerimizi Kamu Personeli Danışma Kurulu’na da taşıdık. Daha sonra YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu ile beraber benim de katıldığım toplantı sonunda varılan mutabakat metni Sayın Başbakana iletildi.”
Eğitim-Bir-Sen Samsun Şube Başkanı Nejdet Güneysu ise, elde edilen kazanımlara sahip çıkacaklarını belirterek, “Bu ülkenin hangi sorunu varsa, bu bizim derdimizdir. Bizim bir kimliğimiz var, bunu her yerde alnımız açık bir şekilde anlatmalıyız” dedi.
kaynak:egitimbirsen.org.tr